"istemiştim" - ترجمة من تركي إلى عربي

• أردت
• طلبت
• أردتُ
• اردت
• طلبتُ
• أردته
• أرغب
• وددت
• رغبت
• أردتك
• قصدت
• أردتها
• وددتُ
• طلبته
• أريدُ

Sana bunu vermek istemiştim, daha sonra bir yerlere gidersiniz, diye.
أردت أن أعطيك هذا لتستطيع الخروج إلى مكان آخر بعد ذلك

Yalnızca, geçen gün sana taş attığım için özür dilemek istemiştim.
حسناً، فقط أردت أن اعتذر عن قذفي الصخور عليك ذاك اليوم

Yeter, kendi kendine konuşan kız. Ben sadece yumurtanı sormak istemiştim.
حسناً , فتاه مناجاة النفس أنا فقط أردت السؤال عن بيضك

Ona sor sıcak bir yaz günü odasına gittiğimde ondan ne çalmasını istemiştim?
اسألها ماذا طلبت منها أن تعزف ذات صيف حار عندما كنتُ في غرفتها؟

Yıllardır sana bir kimono almayı istemiştim ama alacak gücüm yoktu.
لسنوات طويلة، أردتُ شراء رداء لك ولكني لم أمتلك ما يكفي

Konuşmak istemiştim ama o kendi arkadaşlarıylaydı ben de kendi arkadaşlarımla.
اردت التحدث اليها و لكنها كانت مع صديقاتها و انا بمفردي

Bütün o kart olayını affettirmek için sana harika bir hediye almak istemiştim.
أردت أن أحصل لكِ على هدية رائعة لعيد ملادكِ لأتخطى تلك البطاقات المعتادة

Hep oraya gitmek istemiştim. Ve şimdi bir nedenim var.
أردت دائما سببا للذهاب الى هناك, والأن انا لدى واحدا.

Liseyi bitirdikten sonra ben de polis olmayı istemiştim ama testleri geçemedim.
أنا أردت أن أكون شرطيا بعد المدرسة ولم أستطع المرور من الإختبارات

Sana söylemek istemiştim ama senin fazla İngiliz olduğunu söyledi.
أردت أن أخبرك ولكنها دائماً كانت تقول أنك بريطاني أصيل

Sadece sana teşekkür etmek istemiştim, sınırları aştım ve bu yüzden beni kovdurabilirdin, ve sadece memnun olduğumu söylemek istedim.
أردت أن أشكرك. لقد تعديت حدودي و كان يمكنك أن تتركيهم يفصلونني. و أردت أن أقول أنني أقدِر لكِ هذا.

Ben sadece bebeğe en mutlu hayatı ne verirdi onu öğrenmek istemiştim.
لقد أردت فقط أن أعرف ما الذي سيعطي الطفل الحياة الأكثر سعادة.

- Çıkma teklif etmek istemiştim. Ama artık çok geç.
أردت أن أدعوك للخروج و لكن لقد فات الأوان الآن

Anma törenine teşrifiniz için Darling ailesi adına teşekkür etmek istemiştim.
أردت شكرك فقط نيابة عن عائلة الدارلينغ.. لجعل هذه المشاركة ممكنة.

Babandan birkaç kere benim için bazı dedektiflik olayları yapmasını istemiştim.
طلبت من والدك في عدة مرات أن يقوم ببعض التحريات لأجلي

Bana kirli işlerini yaptırmadan önce onunla biraz yalnız kalmayı istemiştim.
طلبت تمضية برهة معها على انفراد قبلما تسخرينني لإنجاز عملك المدنّس.

Bu gece için bir ihtiyacın olup olmadığına bakmak istemiştim.
أردتُ رؤية إن كنتَ بحاجة لأيّ شيء من أجل الليلة

Dün gece laboratuvarımda çalışmak istemiştim ama kâğıt oynamak istedi.
أردتُ السهر طوال الليل في المعمل، لكنها أرادت لعب الورق

Bu odadayken hep bunu söylemek istemiştim, ki bu odada hiç bulunmadım.
اردت قوله كل مرة اكون في هذه الغرفة ، ولم اكن فيها

Arazi kiralamaya başladığın dönemlerde gelip benimle konuşmanı istemiştim.
طلبتُ منك المجيئ ومحادثتي من قبل عندما كنت تكتري الأراضي

Ah, Bir saniyeliğine de olsa, gerçekten bize katılmasını istemiştim.
لثانية هناك , أنا في الحقيقة أردته أن ينضم إلينا

Ben tam bi sessizlik ve yalnızlığa sahip olabilieceğim bir yer istemiştim.
كنت أرغب في مكان حيث يكون لدي صمت تام وعزلة تامة.

Bunu hep yapmak istemiştim. Lütfen geri çekilir misiniz?
لطالما وددت أن أفعل هذا هل يمكنك أن ترجعي للخلف؟

Aslında her zaman bunu denemek istemiştim... ama her zaman bütün sorumluluk bendeydi.
الحقيقة, أنه طالما رغبت بتجربة هذه الأشياء و لكن كان يخالجنى الشعور بالمسئولية

sorun ne tatlım bunları yapmak için senden yardım istemiştim
ما خطبكِ يا عزيزتي؟ أردتك أن تساعدني بإقناعهم على البقاء

Ben de sebze demek istemiştim fakat bunları akşam yiyeceğim.
حسنا نعم, لقد قصدت الخضراوات, لكن هذا ماسنفعله لهذه الليله

Sadece köfte yapmayı denemesini, başaramayıp pes etmesini istemiştim.
أردتها أن تجرب صنع كرات اللحم تفشل ثم تستسلم

Gençliğimden bu yana hep psikolog olmak istemiştim ve bu tek amaç peşinde yıllar harcadım.
وددتُ أن أكون طبيبًا نفسيًا منذ أن صرت يافعًا، وأمضيت سنين سعيًا وراء هذا الهدف.

Tahliyeme iki hafta kalmıştı, ölmek üzere olan yaşlı bir adamı görmek için bir saat izin istemiştim.
كان لدي اسبوعان قبلان يتم اطلاق سراحي وكل ما طلبته ساعة واحدة للزيارة مع ذلك الرجل العجوز قبل ان يموت

En son geldiğimde defterimi unutmuşum burada. Gelip almak istemiştim sadece.
لقد نسيت دفتر ملاحظات هنا في آخر مرة كنت هنا, أريدُ أخذها فقط.