ويكيبيديا

    "istemiyorlar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يريدون أن
        
    • لايريدون
        
    • يريدان
        
    • يُريدونَ
        
    • يريدون ان
        
    • إنهم لا يريدون
        
    • يرغبوا
        
    • يودون
        
    • يريدوا أن
        
    • يريدوني
        
    • لا يرغبون
        
    • لا يريدونني
        
    • يريدونا
        
    • يريدونك أن
        
    • يُريدونَك
        
    Bu yüzden seninle konuşurken görülmek istemiyorlar Diego'ya olanlardan sonra. Open Subtitles لذا هم لا يريدون أن تتم مشاهدتهم وهم يتحدثون معك
    Philly Sokakları hakkında bir şeyler duymak istemiyorlar, Color Me Badd'i istiyorlar. Open Subtitles إنهم لايريدون سماع أي شيء عن شوارع فلادلفيا إنهم يريدون مظهري الرائع
    Bir kız ve annesi 1303 numaralı dairede yaşıyor. Kimseyi yanlarında istemiyorlar. Open Subtitles ثمة فتاة وأمها تقطنان الشقة 1303 لا يريدان لأحد أن يشاركهما الشقة
    Şey, bence onlar bunu duymak istemiyorlar. Open Subtitles حَسناً، هم لا يَبْدون يُريدونَ أَنْ يَسْمعوا ذلك.
    Anladığım kadarıyla, artık çocuklar bu dünyanın bir parçası olmak istemiyorlar. Open Subtitles نخمن ان الاطفال لا يريدون ان يكونوا جزءاً منه بعد الان
    İşte, hala utangaç olduklarını görebiliyorsunuz , yüzlerini göstermek istemiyorlar. ama mesajlarını yaymak istiyorlar. TED يمكنكم أن تروا أنهم لايزالون خجوليين، إنهم لا يريدون أن يظهروا وجوههم، لكنهم يريدون أن ينشروا الرسالة.
    Bunun herkese yararı var. Müşterilerimiz dikkatleri üzerlerine çekmek istemiyorlar. Open Subtitles و هذا فى مصلحتنا و مصلحة عملائنا الذين لا يرغبوا فى جذب الانتباه
    Siyaset biliminde derece sahibi, iş hayatında başarılılar, girişimciler. Aslında yaptıkları şeyi yapmak istemiyorlar. TED لديهم شهادات في العلوم السياسية، درجات في الأعمال انهم رجال أعمال ، إنهم لا يودون عمل ما يفعلونه الآن
    Bana göre sadece biz de ölümlüyüz diye duyurmak istemiyorlar. Open Subtitles يبدو إلى أنهم لا يريدون أن يعلنوا أننا لسنا خالدين.
    Siyaset ile hiç ilgilenmek istemiyorlar. TED لا يريدون أن ينخرطوا في أي شيء له علاقة بالسياسة.
    Onlar Buck Rogers'ı istiyorlar, etkili istemiyorlar. TED يريدون بك روجرز الخارق، لايريدون مجرد شيئ فعال.
    Şüphesiz insanlar tüm yolu yürümek istemiyorlar. TED الناس بطبيعة الحال لايريدون اجتياز الطريق بطوله نحو الحافة.
    Geride hiç bir tanık bırakmak istemiyorlar ve bugünden sonra, ...hiç olmayacak. Open Subtitles لايريدون أي شهود .ولن يكون هنالك بعد اليوم
    Kızlarını seviyorlar. Gitmesini istemiyorlar. Open Subtitles انهما يحبان ابنتهما لا يريدان أن يتركاها
    Sonlarını yazmanı istemiyorlar. Kendilerince yaşamak istiyorlar. Open Subtitles لا يريدان لك أن تكتب نهايتهما يريدان أن يعيشاها بنفسيهما
    Parayı vermek istemiyorlar, başarmamızı istemiyorlar. Open Subtitles هم لا يُريدونَ دَفْعنا , هم لا يُريدونَنا أَنْ نَجْعلَه.
    Hayatlarının büyük bir kısmını, hiç de verimli olmayan bu zor işi yaparak geçirmek istemiyorlar. TED فهم لا يريدون ان يقضوا فترة طويلة من عمرهم وهم يقومون بهذا العمل المضني .. وبهذه الانتاجية المنخفضة
    Kılıçlarının güneşte parladığını birilerinin görmesini istemiyorlar. Open Subtitles إنهم لا يريدون أحداً أن يرى سيوفهم تلمع من وهج الشمس
    Artık klasik korku filmlerini istemiyorlar. Open Subtitles لم يعودوا يرغبوا في أفلام الرعب الكلاسيكية
    Nova şok dalgası geldiğinde burada olmak istemiyorlar. Open Subtitles لا يودون أن يكونوا هنا عندما يصطدم ذلك النجم الكبير
    Düzenin eski haline dönmesini istemiyorlar. Open Subtitles لا يريدوا أن تعود الأشياء كما كانت قديمًا
    Beni istemiyorlar. Pazartesi-Cuma toplantılarına beni istemiyorlar. Open Subtitles .إنهم لا يريدونني إنهم لا يريدوني أن أحضر اجتماعات الإثنين و الجمعة
    Kuşlar tıka basa pirinç yedikten sonra başka bir şey yemek istemiyorlar. Open Subtitles من الرز ثم لا يرغبون في أكل أي شئ آخر مفيد لهم
    Sanırım o da beni seviyor. Fakat kayınpeder, valide, kayınlarımsa beni açıkça istemiyorlar. Open Subtitles لكن حمايا وحماتي . وأقربائهم لا يريدونني
    Aslında, bizi daha fazla orada istemiyorlar. Open Subtitles لكن الحقيقة, هم لم يريدونا أن نرى المزيد هناك
    Ölüm tek çözüm ama senin ölmeni istemiyorlar. Open Subtitles الموت هو العلاج الوحيد .. ولكنهم لا يريدونك أن تموت هم يعلمون كم من الخير المتبقى لتفعله
    Burada bir şey yapmanı istemiyorlar, fakat zaman... başbelası zaman. Open Subtitles انهم لا يُريدونَك ..ان تعملأيّ شئِ هنا ،لكي . يصيبك الملل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد