ويكيبيديا

    "iyi bir şey" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أمر جيد
        
    • شئ جيد
        
    • أمراً جيداً
        
    • شيئا جيدا
        
    • شيء جيد
        
    • من الجيد
        
    • أمر جيّد
        
    • بشيء جيد
        
    • شيء جيّد
        
    • امر جيد
        
    • شيءٌ جيد
        
    • شيءٌ جيّد
        
    • شيئاً جيّداً
        
    • أمرٌ جيد
        
    • أمرٌ جيّد
        
    Tütünden iyi bir şey çıkabileceğini hayal edebiliyor musunuz? TED هل بإمكانك تخيل أمر جيد يأتي من نبتة التبغ؟
    Ve empati yapacak olursak sıcak iklimlerde yaşayan insanların sağlığı, refahı ve verimliliği için iyi bir şey. TED وهذا بالطبع، أمر جيد بالنسبة لصحة الناس الذين يعيشون في الأجواء الأكثر دفئًا، ولسلامتهم وإنتاجيتهم.
    Neden hep kötü bir şey olunca kader, iyi bir şey olunca şans? Open Subtitles كلما يحدث لي شئ سئ, انه القدر وكلما حدث شئ جيد , الحظ؟
    Bana göre serbest bırakılmasının pek de iyi bir şey olacağını sanmıyorum. Open Subtitles بالكاد أعتبر أنّ إطلاق سراحه لن يحدث أبداً, ولن يكون أمراً جيداً
    Ama böyle iyi bir şey de yaparsak ne mutlu bize. Open Subtitles لكن إذا فعلنا شيئا جيدا مثل هذا, هذا سوف يكون أفضل
    Pankreasınız bunu düşürmek için insulin salıyor, ki bu iyi bir şey. Ancak insulin kalorilerin yağa dönüşmesini artırıyor. TED سوف يصنع بنكرياسك الإنسلين لخفض مستوى سكر دمك وذلك شيء جيد. ولكن الإنسلين سوف يسرع تحويل الكالوريات إلى شحوم.
    Belediye malına zarar vermek iyi bir şey mi sanıyorsunuz? Open Subtitles أيها الأطفال أتعتقدون أنّه من الجيد تدمير الملكيّة البلديّة ؟
    Biliyorum ve bu bizim için iyi bir şey. Ama son zamanlarda biraz huzursuz görünüyor. Open Subtitles ،أعلم، وهذا أمر جيّد بالنسبة لنا لكنه يبدو قلقاً مؤخراً
    Bu durum, sadece sürdürülebilirlikten sorumlu olan kişi için değil, mali işler yöneticisi için de iyi bir şey. TED إذاً هذا أمر جيد بالنسبة للمدير المالي، ليس فقط بالنسبة للمسؤول عن الاستدامة.
    Ona hiç makyaj yapmadığımı söyledim. Bunun iyi bir şey olduğunu düşünüyor gibiydi. TED أخبرته أنني لا أضع مساحيق التجميل أبداً. فبدى عليه أنه يعتقد أن هذا أمر جيد.
    Elbette içinde pek hoş olmayan şeyler de var, ama genel olarak bilim insanları evrenin varlığının muhtemelen iyi bir şey olduğu konusunda hemfikirler. TED ومن المؤكد أن هناك بعض من العناصر الأقل إثارة للشهية، لكن على العموم، فقد اتفق العلماء على أن وجودها هو على الأرجح أمر جيد.
    O kadar iyi bir şey ki bilimsel çabanın bir alanının tamamı evreni incelemeye adanmıştır. TED أمر جيد لدرجة أن حقلا بأكمله من المساعي العلمية مكرس لدراستها.
    Bizim partilerimizde hiç iyi bir şey olmuyor. Fark ettin mi? Open Subtitles . لا يحدث شئ جيد فى حفلتنا هل لاحظت ذلك ؟
    Bazen dediğim 'Bu iyi bir şey' gibiler de değil. Open Subtitles وليس ذلك مثل بعض الاحيان عندما اقول انه شئ جيد
    Suçluluk duygusunun iyi bir şey olduğunu söylemem sizi şaşırtabilir. Open Subtitles من الممكن أن تندهشوا عندما أقول بأن الندم شئ جيد.
    Bana göre serbest bırakılmasının pek de iyi bir şey olacağını sanmıyorum. Open Subtitles بالكاد أعتبر أنّ إطلاق سراحه لن يحدث أبداً, ولن يكون أمراً جيداً
    Ailesinin, gay oluşunu sorun etmediğini söyledi. Bu iyi bir şey olmalı. Open Subtitles أخبرني أن والداه لم يمانعا كونه مثليّ الجنس، مما كان شيئا جيدا
    Bu iyi bir şey Vinnie. Ne kadar sürerse sürsün. Open Subtitles انه شيء جيد ، فيني مهما كانت المدة التى رحلت
    Bunun dışında, daha normal bir hayat sürmeye çalışmanız çok iyi bir şey. Open Subtitles خلافاً لذلك , اظن انه من الجيد انك تحاول الحصول على حياة طبيعية
    Yine de arada bir kötü olmak iyi bir şey, değil mi? Open Subtitles مازال التحوّل إلى الشرّ أمر جيّد بين الحين والآخر، أليس كذلك؟
    Ben annemiz olayım, sen de bana iyi bir şey söyle. Open Subtitles دعنا نحاول بتجربة صغيرة سأدعي أنني أمي وأنت تخبرني بشيء جيد
    Eğer aynıysalar, o zaman, bu iyi bir şey mi? Open Subtitles حسناً، إذا كانت نحن، رُبما يكون هذا شيء جيّد ؟
    ..ve 200 kez retweet edildi... ..bu gerçekten iyi bir şey. Open Subtitles و تحدث عنه في التويتر 200 مرة وهذا ايضا امر جيد
    Önce ben! İçimden bir ses iyi bir şey çıkacak diyor. Open Subtitles . سوف ألعب أولاً، لدي شعوراً جيداً بأن شيءٌ جيد سيأتي
    Ted'i izlerken biraz özgüvenin iyi bir şey olduğunu fark ettim. Open Subtitles بينما أشاهد (تيد) أدركتُ أن القليل من الثقة هو شيءٌ جيّد!
    Bu gece daha iyi bir şey yapacağız. Hokkabazlık yap ya da bir şey ikram ete gideceğiz. Open Subtitles حسناً، الليلة نحن ذاهبان لنفعل شيئاً جيّداً سنذهب لفعل الخدعة أو العلاج
    O zaman sanırım bana bunun mail gelmesi iyi bir şey. Open Subtitles إذن أعتقد بأنّه أمرٌ جيد ، وصول هذه المستندات إلى بريدي
    Terapatik olarak... bu iyi bir şey. Open Subtitles حسناً، من وجهة نظرٍ علاجية، هذا أمرٌ جيّد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد