ويكيبيديا

    "iyileşti" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تعافى
        
    • شفيت
        
    • شفي
        
    • شُفيت
        
    • تحسنت
        
    • تحسن
        
    • شُفي
        
    • تلتئم
        
    • شفى
        
    • تحسّنت
        
    • تعافوا
        
    • تَحسّنتْ
        
    • تتحسّن
        
    • ملتئم
        
    • لقد تعافت
        
    Phil sağolsun, biobilgisayar iyileşti ve yarı yaşayanların ülkesine geri getirildi. Open Subtitles الشكر لفيل الكمبيوتر الحيوي تعافى وتمت إعادته إلى أرض النصف أحياء
    Şimdi de, kendisini sizden tekrar saklamak için yeterince iyileşti. Open Subtitles والآن، هو قد تعافى كفاية.. ليحصن نفسه منك. مرة أخرى.
    Keşke ben olsaydım. Her neyse, hızla iyileşti. Open Subtitles تمنيت لو أن الرصاصة اصابتني، على أيه حال، هي شفيت بسرعة
    Belki de gerçekten iyileşti ve taşıdığı laneti bana geçirdi. Open Subtitles ربما انه شفي حقاً والكراهيه التي كان يحملها تحوّلت الي
    Sonrasında sen kolunu kırdın ve 3 saat içinde iyileşti. Open Subtitles ‫و بعدها كسرت ذراعك, ‫و شُفيت فى غضون ثلاث ساعات.
    Ne hakkında konuşabilirler ki? Gözlerim kesinlikle iyileşti. Kendim okuyabilirim. Open Subtitles لقد تحسنت عيناي بالتأكيد، يمكنني قراءة الخطاب، لا تتعب نفسك
    Dublin'in ulaşım haritası iyileşti ve ben bu projeyi bitirdikten sonra daha da iyi oldu fakat hala durak isimleri, güzergahlar mevcut değil. TED الآن بعد تحسن خرائط المواصلات في دبلن، و بعد أن انتهيت من المشروع، أصبحت حتى أفضل و لكن ما زالت لا توجد أسماء المحطات
    Fakat, bir yıldan daha az bir zamanda Henry aniden iyileşti ve Kraliçe onu York'un yeniliklerini geri çekmesi için ikna etti. TED و مع ذلك ، بعد أقل من عام شُفي هنري فجأة و أقنعته الملكة بإلغاء الإصلاحات التي قام بها يورك.
    - Kolun nasıl? - İyileşti sayılır. Open Subtitles كيف ذراعك , جينينغز قاربت أن تلتئم , سيدى
    Efendim, bu eğer ışıksa, Daniel nasıl gezegene gelir gelmez iyileşti? Open Subtitles سيدى ، لو كان الضوء وحده فكيف تعافى دانيال بمجرد عودته إلى الكوكب ؟
    Kelvin Owens'ın kurşun yarası iyileşti. Open Subtitles وهو يعيش مع عائلته كيلفن أوينز تعافى من طلقات النار
    Kuzenim on yıl önce kanserdi, neyse ki, onu aldı ve kullandı, iyileşti ve şimdi 80 yaşında. Open Subtitles إبن عمي أصيب بالسرطان قبل 10 سنوات لحسن الحظ حصل عليها وتناولها مع دوائه تعافى والآن عمره 80 سنة
    Hayatına geri dönüp, zengin beyazların problemlerini dinliyormuş gibi yapmaya devam edebilirsin. Jon, o kız şu andan itibaren iyileşti. Open Subtitles ربما نعود لأخبار الزوجة الثرية عن هذه المشاكل , لقد شفيت
    Sonrasında sen kolunu kırdın ve 3 saat içinde iyileşti. Open Subtitles وبعدها انت كسرت ذراعك وقد شفيت في 3 ساعات
    Evet, sana bahsetmem gerekirdi ama diğer yandan, çok uzun zaman önce ayrıldık ve yaralar da iyileşti bile. Open Subtitles نعم، كما تعلم، غالباً لا يتوجب علي اخبارك بشأنه لكن من ناحية اخرى انه كما لو انه حدث منذ زمن بعيد والجروح شفيت تماما
    Altı aylık tedavinin sonunda, at bütünüyle iyileşti. TED و خلال ستة أشهر كان قد شفي تماما.
    Altı kişiydiler ama bir tanesi iyileşti. Open Subtitles انهم كانوا ستة، ولكن واحد منهم شفي.
    Yaram tamamen iyileşti. Bir şeyler yemem lazım. Open Subtitles جراحي شُفيت تماماً، أودّ تنازل شيئاً من الطعام.
    Ona evleneceğimizi söyledim ve bir anda iyileşti! Open Subtitles أخبرت أمي أننا سنتزوج و تحسنت صحتها في الحال
    Belki savunacağınız bir başka düşünce de; "Zaman içinde araç koltukları çok çok daha iyileşti." TED والشيء الآخر الذي قد يثير الجدل هو تحسن مقاعد السيارة مع مرور الزمن
    İşe yaradı. Üç haftalık faj uygulaması ile kronik enfeksiyon iyileşti, hem de hiçbir antibiyotik iyileştiremezken. TED في غضون ثلاثة أسابيع من العلاج بالعاثيات، شُفي الالتهاب المزمن، الذي لم تفد فيها سابقًا أي من المضادات الحيوية.
    Nerdeyse tamamen iyileşti. Eğer insan olsaydım bu mümkün olabilir miydi? Open Subtitles انها تلتئم تقريبا أكان سيحدث ذلك لو كنت آدميا؟
    Sanırım belim iyileşti. Open Subtitles اوه ، ذلك لقد شفى ظهري
    - Sen yapmış olmalısın. Kadın iyileşti. - Öyleyse relaps ve remisyonlarla gidiyor. Open Subtitles لا بد أنك أنت أخطأت، فقد تحسّنت - إذن، لقد كان انتكاس وهجوع -
    Her ikisi de tamamen iyileşti. Open Subtitles ولكنهم الآن كلهم تعافوا تماماً
    Sonrasında annem iyileşti. Open Subtitles بعد ذلك أمّي تَحسّنتْ.
    Yaşlı bir bayan için çok huzur bozucu bir deneyim oldu. İyi haber ise mağdur oldukça iyileşti ve... Open Subtitles كَانتْ تجربةً مقلقةً لأمّه الأخبار الجيدة أن حالة الضحيّة تتحسّن
    - Ancak neredeyse iyileşti. Open Subtitles لكن ذلك ملتئم تقريباً وليس ملوث
    O tamamen iyileşti. Open Subtitles لقد تعافت بشكل كامل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد