ويكيبيديا

    "izin verirdi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يدعني
        
    • تسمح لي
        
    • سمح لي
        
    • تسمح لنا
        
    • سيسمح
        
    • كانت تدعني
        
    • كانت تسمح
        
    • لقد سمح
        
    • سيدعني
        
    Bazen sanki ben başarmışım gibi kızları kapmama izin verirdi. Open Subtitles كان يدعني أخذ فتاة منه بين الفترة و الأخرى كما لو كنت أفعل ذلك بنفسي
    Birlikte her gün dama oynardık ve tanrı kalbini kutsasın, Shilo her zaman kazanmama izin verirdi! Open Subtitles باركه الله, كان ـ شادلو ـ يدعني أفوز دائماً
    Saat 12'yi geçmiş de olsa uyanık kalmama izin verirdi. Open Subtitles كانت تسمح لي أن أبقى ساهراّّ حتى بعد منتصف الليل
    seninki değil Babam evin önündeki yolda yavaş kullanmama izin verirdi. Open Subtitles أبي سمح لي بأن أقودها ببطء عند الممر أنا سائق ماهر
    Yarışmadan önce ne istiyorsak onu yapmamıza izin verirdi. Open Subtitles فقد كانت تسمح لنا أن نفعل ما يحلو لنا قبل المسابقة
    Zaten Tanrı olsaydı Vincent'ın burada, bizimle kalmasına izin verirdi. Open Subtitles حسناً لو أن الله موجود لكان سيسمح لـ(فينسنت) بالبقاء معنا
    Geç saatlere kadar çalıştığım günlerde burada kalmama izin verirdi. Open Subtitles يدعني أبقى هنا في الليلة التي يعمل فيها متأخراَ
    Biliyorum ama Gavin istediğim zaman buraya gelmeme izin verirdi. Open Subtitles أعلن ولكن " غافين " كان يدعني آتي إلى هنا
    Ayrıca sabahları istediğim kadar uyumama izin verirdi. Open Subtitles ودائماً كان يدعني انام لاطول وقت ممكن.
    Ama her pazar sabahı, baban geç kalkmama izin verirdi. Open Subtitles ،ولكن كل يوم أحد كان ولدكِ يدعني أنام
    Babam birasından bir yudum almama izin verirdi. Open Subtitles أبي اعتاد أن يدعني أرتشف من جعته
    Babam dünyasını görmeme nadiren izin verirdi. Open Subtitles والدي لم يدعني أر عالمه هذا
    Cüzdanının tokasını açıp bakmama, ve sonra... kapamama izin verirdi. Open Subtitles كانت تسمح لي بفتح الشباك والنظر داخل الحقيبة
    Bana bakmamıştı ama ben çocukken hortumdan su içmeme izin verirdi. Open Subtitles أعني، إنّها لم تعتني بي، لكن لمّا كنتُ طفلةً، إعتادت ان تسمح لي بالشّرب من خرطومها.
    Başım beladayken buraya saklanmama izin verirdi. Open Subtitles كانت تسمح لي بالإختباء هنا حين كنت أقع في مأزق
    Babam yavaşça kullanmama izin verirdi. Ben mükemmel bir sürücüyüm. Open Subtitles أبي سمح لي بأن أقودها ببطء عند الممر أنا سائق ماهر
    Derslere gitmem için erken çıkmama izin verirdi. Open Subtitles لقد سمح لي بالمُغادرة مُبكراً لأحضر الفصول. هنالك كنتُ عندما اتّصلتم بي.
    Annem, Noel arifesinde açmamıza hep izin verirdi. Open Subtitles أمي دائما تسمح لنا بفتح هدية واحدة في ليلة العيد
    Fiona geç saatlere kadar çalışırken izin verirdi. Open Subtitles (فيونا)، تسمح لنا بطلبها حينما تعمل لوقتٍ متأخر ..
    Eminim şimdi izin verirdi. Open Subtitles متأكدة أنه سيسمح لك بركوبها الآن
    Annem kabus gördüğümde burada yatmama izin verirdi. Open Subtitles والدتي كانت تدعني انام هنا عندما تنتابني الكوابيس.
    - Babam izin verirdi. Open Subtitles ابي سيدعني اذهب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد