Paradoksal olarak, kötülükleri koymak için cehennemi yaratan Tanrı'ydı. | TED | من المفارقة أن الرب خلق الجحيم كمكان يختزن فيه الشر. |
Eğer niyetim Islam'dan kötülükleri yok etmekse o zaman ben cennetle mükaafatlandırılacağım. | TED | إذا كانت نيتي القضاء على الشر من أجل الإسلام، عندها سيكون جزائي الجنة. |
100 yıllık akıl almaz kötülükleri telafi etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أكفر عن مائة سنة من الشر الذي لا يمكن التفكير فيه |
Dünyanın bütün kötülükleri, onun gözlerinde. | Open Subtitles | كُلّ الأشياء السيئة في العالمِ، في عيونِه. |
Ve yaptığım bütün kötülükleri bir listede topladım tek tek bütün hatalarımı telafi edeceğim. | Open Subtitles | لذا، قمت بعمل قائمة بالاشياء السيئة التي عملتها في حياتي وسأقوم باصلاح اخطائي واحدا تلو الاخر |
Bu gürzü armağan etme vesilesiyle sizi tüm kötülükleri yok etmekle görevlendiriyorum. | Open Subtitles | بموجب هذا أعطيك الصولجان ليساعدك في القضاء على كلّ الشرور. |
Birisi mistik eserleri elde etmek için kelimelere sığmayan kötülükleri bir araç olarak kullanıyor. | Open Subtitles | شخص يطلق شرور لا توصف كوسيلة لإستقطاب أثريات سحرية |
Yaptığım bütün kötülükleri geri almaya çalışıyorum ki daha iyi bir hayatım olsun. | Open Subtitles | أجل، علي تصحيح كل السيئات اللتي اقترفتها حتى أحظى بحياة أفضل |
Yılan ruhtaki kötülükleri çıkarıp, onları özgürleştir. | Open Subtitles | تجتث الأفعى الشر من داخل الروح و تحرر النفس |
Camın üzerinde ez, böylece kokusu tüm odaya yayılır ve bütün kötülükleri uzak tutar ve oradaki küçük odayı unutma. | Open Subtitles | أحشرهم بين الزجاج حتى تتغلغل الرائحة في الغرفة بأكملها وتبعد كل الشر ولا تنسى الغرفة الصغيرة هناك |
Bize bu kötülükleri yapanlara yaptıklarını ödetmemize yardım edecekler. | Open Subtitles | سيساعدونني على رد الهجوم على الشر الذي لحقنا |
Ona söylenen iğneleyici sözleri, yapılan kötülükleri, çektiği acıyı asla anlayamazsınız. | Open Subtitles | لن تشعري أبداً بالنقد اللاذع الشر الذي عانى منه |
Dünyadaki kötülükleri yok etmek için gelen kara meleklerle ilgili hikayeler duymuşluğum var. | Open Subtitles | لقد سمعت حكاياتٍ عن ملائكةٍ سود ترجع لتدمر الشر في الأرض |
Denizden gelen bir adamın bu topraklardaki bütün kötülükleri yok edeceği yazar.. | Open Subtitles | , لقد كتب انه رجل من البحر . يجب ان يهزم جميع الشر في هذه الأرض الغير سعيدة |
Ve yaptığım bütün kötülükleri bir listede topladım | Open Subtitles | أعددت قائمة بالأشياء السيئة التي فعلتها في حياتي ثم |
Ve yaptığım bütün kötülükleri bir listede topladım tek tek bütün hatalarımı telafi edeceğim. | Open Subtitles | لذا، قمت بعمل قائمة لجميع الاشياء السيئة التي فعلتها وواحد بعد الاخر، سوف اقوم |
Ve yaptığım bütün kötülükleri bir listede topladım tek tek bütün hatalarımı telafi edeceğim. | Open Subtitles | لذا، قمت بعمل قائمة بجميع الاشياء السيئة التي فعلتها 9 00: 00: 22,387 |
İnsanoğlunun kötülükleri, yeni Eden'de kendine yer bulamayacak. | Open Subtitles | الشرور البشرية سوف لا يعيش في هذا عدن الجديدة. |
Bir sürü şey görebilirler, tehlikeli şeyleri kötülükleri ve gömülü hazinelerin yerlerini. | Open Subtitles | و الشرور,ومواقع الكنوز المدفونة |
Ama hepimiz medyanın işlevini biliyoruz, dünyadaki kötülükleri yoketmeye çalışmaz, onun görevi bu kötülükleri kabul etmemizi ve onlarla birlikte yaşamamızı sağlamaktır. | Open Subtitles | ولكنناكلنانعلمبأنمهمةالإعلاملمتكنأبدافييوم ما... القضاء على شرور العالم, كلا بل وظيفتهم هي إقناعنا بأن نتقبل هذه الشرور و أن نتعود على العيش معها |
Ve yaptığım bütün kötülükleri bir listede topladım, | Open Subtitles | لذا كتبت قائمة بكل السيئات التي اقترفتها |
- Ixion'ın kötü Centaurlar'ının bütün kötülükleri o taşın içindeydi. | Open Subtitles | وجدها؟ كل قوى شر القنطور إكسيون موجودة في هذا الحجر |
Yaptığı kötülükleri istemeden yaptığına inanıyoruz. | Open Subtitles | ونعتقد أنه كارهُ للشر الذي قام به |
Buna sevinmiştim. Çünkü Tanrı sonunda onu kötülükleri için cezalandırmıştı. | Open Subtitles | إنه كأنما قد نال الله منه بسبب كل شروره |
Bu onlara sürekli bu kötülükleri yapan şey. | Open Subtitles | الذي يجبرهم على القيام بهذه الأشياء الرهيبة باستمرار |