Ve Küba'da tutulan Amerikan esirlerine daha iyi davranılmasını istiyor. | Open Subtitles | ويَقُولُ بأنّه يَتمنّى للمعالجةِ الأفضلِ سجناءِ أمريكيينِ حَملَ في كوبا. |
Mangırınız varsa Küba'da hiçbir şey edepsizce değil. | Open Subtitles | لا يوجد شيء غير لائق في كوبا ان كان بحوزتك المال |
Böyle birşey yok. Küba'da sigara yaksanız biz görürüz. | Open Subtitles | انه غير موجود,في كوبا لا يمكنك أشعال سيجارة دون أن نكون على علم بذلك |
O füzelerin Küba'da konuşlanmasının yarattığı stratejik önemi anında kavradım. | Open Subtitles | على الفور أعربت عن تقديري للأهمية الاستراتيجية المتمثلة في وجود هذه الصواريخ في كوبا |
Halihazırda Küba'da bulunan füzeler kurulmak üzere hazırlanıyordu. | Open Subtitles | كانت الصواريخ في كوبا مُعدة بالفعل للإنطلاق |
Küba'da füze rampalarında çalışmalar sürerken Birleşik Devletlerin Florida'daki çıkartma birliklerinin sayısı artıyordu. | Open Subtitles | مع استمرار العمل على ،مواقع الصواريخ في كوبا تعاظمت قوى الغزو الأمريكية في فلوريدا |
Khrushchev, Birleşik Devletler eğer Küba'ya saldırmayacağını ilan ederse: Küba'da askeri uzmanlarımızın bulunması gerekliliği ortadan kalkar önerisiyle gitti. | Open Subtitles | اقترح خروشوف أنه إذا أعلنت الولايات المتحدة أنها لن تغزو كوبا فإنه لن تكون هناك ضرورة لوجود خبراء عسكريين لهم في كوبا |
Küba'da nasıl Kastro Caddesi olmaz? | Open Subtitles | لا أقدر أن أكون في شارع كاسترول في كوبا هذا جنون |
benim imzam olmadan bir kuruş bile harcanamaz, bir kuruş, ve bende Küba'da hiç bir şeye imza atmam. | Open Subtitles | ولا بنس يتحرك دون إشارتي، ولا بنس ولا أجيد الإشارة على أي شيء في كوبا |
Biliyor musun, Küba'da herkes eşit sağlık hizmeti alıyor. | Open Subtitles | أتعلم .. أنه في كوبا .. الجميع يحصل على مستوى واحد من الرعاية الصحية |
Carolina Florez. Küba'da doğmuş, Bostan'da büyümüş. | Open Subtitles | كارولينا فلوريز، وُلدت في كوبا ونشأت في بوسطن |
Sen de bu arada, Küba'da roman yazmaya çalışan çatlak bir alkolik olacaksın. | Open Subtitles | 45,405 ولكن انت حينما تكبر ستصبح عجوز مدمن للكحول تحاول ان تألف رواية في كوبا |
Bu yüzden sana önerim Küba'da başarıyla yürüttüğün görüşmelere devam etmen. | Open Subtitles | لذلك، أقترح عليك أن تستمر في فعل الأشياء الجيدة التي تفعلها في كوبا |
Aslında, teknik olarak bunları Küba'da para ödeyen bir çoçuktan ödünç alıyorsun. | Open Subtitles | حسنا، من الناحية الفنية أنت فقط الاقتراض منها من طفل الذي دفع لهم في كوبا. |
Evet. Küba'da bir savaş suçlusunu tespit etmek için kullanmıştık. | Open Subtitles | أجل , استخدمناه لتعيين هوية مجرم حرب في كوبا |
Bu gençlerin %90'ı evlerinden hiç ayrılmamış olurlardı eğer onlara Küba'da tıp eğitimi almak için burs verilmeseydi ve onlar da kendi geldiklerine benzer yerlere gitme taahhütünde bulunmasalardı — uzak çiftliklere, dağlara, gettolara — kendileri gibi insanlar için doktor olmak, yolu yürümek için. | TED | تسعون بالمائة منهم لم يكونوا ليتركوا وطنهم ابداً لولا المنحة لدراسة الطب في كوبا و التعهد بالعودة لأماكن مثل التي أتوا منها مزارع بعيدة و جبال و أحياء فقيرة ليصبحوا أطباء لأشخاص مثلهم لنمشي الدرب. |
John'la Küba'da yoğun bir dönem geçirmiştik. | Open Subtitles | جون وأنا أدخلنا المشكلة الجدّية في كوبا |
Küba'da sihirbazlık yaptım. Bana Sihirbaz Manuelito derlerdi. | Open Subtitles | كنت ساحرا في " كوبا " , وكانوا يسموني " مانويليتو " الساحر |
En son Küba'da bu kadar mutlu olmuştum. | Open Subtitles | اعتدت على الأخدود مع هذه القطط في كوبا. |
Kocanla Küba'da mı iş yapıyorsun? | Open Subtitles | هل تديرين العمل في كوبا مع زوجك ؟ |