kültürümüzde birinin kendi annesini sikmesi, çok kötü bir şeydir. | Open Subtitles | وهذه العبارة في ثقافتنا شيء سيء جداً أن تضاجع والدتك |
Şimdi dikkat edin, sizden kültürümüzde belli anatomiksel ayrımlar yapmanızı istiyorum. Mesela, bir balığa | TED | الآن أتمانعون , أريد الحفاظ على بعض الإنقسامات , التشريحية , في ثقافتنا . على سبيل المثال , لا أريد |
Nereye gideceğiz? kültürümüzde olanlar bir çeşit | TED | إذن , أين نذهب ؟ يبدو أن ما يحدث في ثقافتنا |
Bizlere genelde içimizdeki günahların farkına varmamız öğretilmemiştir. Bu sebeple kültürümüzde bu günahlarla savaşmak, onlarla yüzleşip mücadele etmek de bizlere öğretilmemiştir. | TED | لكننا غالبا لم نتعلم كيف ندرك وجود الذنب بأنفسنا، لذا فلم نتعلم في ثقافتنا هذه كيف نصارعه، وكيف نواجهه، وكيف نحاربه. |
Perspektifi dar yaşam kavramı kültürümüzde fazlasıyla iyi gösterilmiş. | TED | إن مفهوم التركيز على شيء واحد في الحياة مترسخ للغاية في ثقافتنا. |
kültürümüzde cinselliğin, kadınlardan çok erkekler için daha önemli bir şey olduğunu düşünmeye eğilimliyiz. | TED | نميل لأن نعتبر الجنس في ثقافتنا شيئاً أكثر أهميّة للرجال من النساء. |
kültürümüzde kendimizi tanımaktan çok fazla bahsediyoruz. | TED | نتكلم كثيرا في ثقافتنا حول الرغبة في معرفة أنفسنا. |
Bizim kültürümüzde, yaşlı bir erkek, genç bir erkeğe açık elle dokununca onama anlamı taşırmış. | Open Subtitles | يبدو أنه في ثقافتنا عندما يقوم ذكر كبير بوضع كف مفتوح على ذكر أصغر فهو يعبر عن الإستحسان |
"Bizlere kültürümüzde, bireysel farklılıkların karşısında durmayı öğrettiler hep. | Open Subtitles | الآن , في ثقافتنا , لقد تم تدريبنا على بروز إختلافاتنا الشخصيّة |
Bizim kültürümüzde, teyze ve amcalar da anne ve babadır. | Open Subtitles | في ثقافتنا , العمات و الأعمام هم أيضا ًالأمهات و الأباء |
Zaman çizelgesini hazırlamamış olmamız çok önemli. Yavaş TV yi, izleyicinin bağlantı kurabileceği şeylerle bağlantılı yapmamız ayrıca çok önemli. Bununda bir şekilde kültürümüzde kökleri var. | TED | إنه من المهم أن نقوم بتغيير التسلسل الزمني ومن المهم أيضًا أن ما نقدمه في التلفزيون البطيء هو شيء يمكننا جميعًا الانتماء إليه، يستطيع المشاهد أن ينتمي إليه، وأنه بطريقة ما يمتلك له جذرًا في ثقافتنا. |
WP: Bizim kültürümüzde bir eğilim var insanlar bir suçtan mahkum edildikleri zaman suçlama ister düzmece ister meşru olsun bunun sonucunda onlara her ne olursa olsun bu garantidir. | TED | ويل: يوجد في ثقافتنا نزعة لرؤية متى تمّت إدانة شخص بارتكابه جريمة، بغض النظر إن كانت هذه التهمة وهمية أو قانونية، وأن الذي يحدث لهم سيثبت ذلك. |
Adaletten bahsedersek, kültürümüzde süregelen bir fenomen daha var ki, bence son derece rahatsız edici; Amerika şu anda dünyadaki diğer tüm ülkelere göre nüfusuna oranla en çok mahkumun olduğu ülke. | TED | بالحديث عن العدالة، هناك ظاهرة مستمرة في ثقافتنا و التي أجدها تدعو للاضطراب، وهي أن أمريكا الآن لديها أكبر نسبة من سكانها في السجون من أية دولة في الأرض. |
kültürümüzde yavaşlama kötü bir kelimedir. | TED | بطيئ هي كلمة قذرة في ثقافتنا. |
Bizim kültürümüzde, bir dilek tutman gerekiyor. | Open Subtitles | في ثقافتنا , يجب ان تطلبي امنية |
Böylece projemi bu keşif üzerine ırkçılık üzerine bir tür yorum bağlamında ve bizim kültürümüzde nasıl örtbas edildiği üzerine yapılandırmak istedim. | Open Subtitles | لذا فقررت أن أتناول هذا الإكتشاف ...في موضوعي كنوع من التعليق ...على العنصرية وكم هي مختبئة في ثقافتنا |
Bu konu kültürümüzde tatmin edici bir boyutta çözülmemiştir. | Open Subtitles | التي لم تكن مرضية الحل في ثقافتنا |
Bizim kültürümüzde ince mankenlerin cinsel semboller oldugunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنه في ثقافتنا العارضات النحيلات... مرغوبات جنسياً, لكنني دوماً ما أجد أن هذا غريب جداً |
Ama kutsal bir kavrama saygısızlık eden bir bakış açısını onaylamak bizim kültürümüzde yanlıştır, değil mi? | Open Subtitles | لكن إبداء وجهة النظر التي تنتهك كل... مفهوم مقدس في ثقافتنا هو أمر خاطئ, لا؟ |
Köpekbalığı, bizim kültürümüzde kutsal sayılan bir canlıdır. | Open Subtitles | القرش حيوان مُقدَّس في ثقافتنا. |