Yaşamayı katlanılabilir kılan tek şey benim için başka bir insanla gerçekten bağlantı kurabilmem oldu. | Open Subtitles | ستعرف الشيء الوحيد الذي جعل كل شيء جدير بالاهتمام ... ...لقد كانت تلك... ... مرات قليلة اكون قادرا حقا ان , أتواصل مع كائن حي آخر. |
Kiev'deki hayatımı değerli kılan tek şeyi birkaç hafta önce okyanusa attın. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي جعل حياتي (جديرةبالعيشفي (كييف... رميتَه في المحيط قبل بضعة أسابيع |
Onun hayatını yaşamaya değer kılan tek şey olduğumu söylüyordu. | Open Subtitles | تقول بأنني الأمر الوحيد الذي يجعل حياتها تستحق العيش |
Hayatı anlamlı kılan tek şey o aslında. | Open Subtitles | ولكنه الشيء الوحيد الذي يجعل للحياة أهمية |
Beni takım için önemli kılan tek şeyden vazgeçmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | تريدني أن أتخلّى عن الشيء الوحيد الذي يجعلني ذا قيمة عند الفريق |
Beni takım için değerli kılan tek şeyden vazgeçmemi istiyorsun. | Open Subtitles | أتريدني أن أتخلى عن الشيء الوحيد الذي يجعلني مهماً لبقية الفريق |
Kiev'deki hayatımı değerli kılan tek şeyi birkaç hafta önce okyanusa attın. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي جعل حياتي جديرة بالعيش في (كييف)... رميتَه في المحيط قبل بضعة أسابيع |
Hayatımı çekilir kılan tek kişi sensin. | Open Subtitles | انت الوحيد الذي يجعل حياتي ذات قيمة |
Beni mutlu eden tek şeye kızdığımı bu boktan kasabayı yaşanılabilir kılan tek şeyin gittiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | انا افكر بأنني سوف افوت الشيء الوحيد الذي يجعلني سعيد والذي يجعل هذه البلدة اللعينة قابلة للعيش سوف يرحل |