Yaralandığımızda doktorlar kırılan kemikleri iyileştirmek için mercanlardan kalsiyum karbonat elde ederler. | Open Subtitles | واحد قد يجرح يستعمل الأطباء كاربونات الكالسيوم من المرجان لتجبير عظامنا المكسورة |
Hikayeler insanların saygınlığını kırabilir, Ama hikayeler aynı zamanda kırılan saygınlığı onarabilir. | TED | تستطيع القصص كسر كرامة الشعب. لكن القصص يمكن أن تُستخدم لإصلاح تلك الكرامة المكسورة. |
Beklendiği gibi ancak kırılan kalbin onarılması biraz zaman alır. | Open Subtitles | بخير كما كنا نتوقع لكن القلب المكسور يأخذ وقتًا لمداواته |
Senin şu kırılan parfüm şişesi hikayeni anlattım ona ve Walker olay yerinden kaçarken Leon Walker'ın yüzünü gördüğünü bildiğimizi söyledim. | Open Subtitles | أنااستبعت قصة زجاج العطر المكسور وقلت له نحن نعرف انه رأى وجه ليون ووكر عندما كان يفر من مسرح اطلاق النار. |
Peseshet gelince, kolunun kırık olduğunu fark etti. İşin kötüsü, kırılan yer açılmış ve içinde kemik parçacıkları var. | TED | عندما وصلت بيسشيت، كانت ذراع العامل مكسورة بشكل واضح، وأسوأ من ذلك، فقد كان الكسر مفتتاً مع العديد من شظايا العظام. |
Evet, kaburga kemiği kırılan sen değildin. | Open Subtitles | نعم ، لم تكن الذي انتهى الحال به بضلع مكسور |
ve kırılan kalpler asla düzelmez ben ve sen,ayrılıyoruz sevgilim | Open Subtitles | والقلوب المحطمة لا تلتأم مجددا أنا وأنت ، نفترق يا حبي |
Az da olsa tepki veriyor. kırılan kaburga kemiği ve iki kaval kemiği deriyi delerek dışarı çıkmış. | Open Subtitles | لايتجاوب تقريبا وهناك كسور مضاعفة في الاضلاع، وعظمتي الرقبة |
Marangoz batan sandallardan kırılan bacak ve kollara kadar her şeyi o tamir ederdi. | Open Subtitles | ونجّار السفينة، وهو يصلح كل شيء من القوارب المتسربة وحتى الأذرع والأقدام المكسورة |
Gürültüler, musluklar, kırılan pencere camları. | Open Subtitles | الطرق، نقر المياه ألواح زجاج النافذة المكسورة |
Büyük annenin çin malı fincanları için değil... bu şey Vietnam savaşında kırılan askerleri yapıştırabilmek için icat edildi. | Open Subtitles | انسى وصفات جدتك الصينية.. لقد استخدمت هذه الفكرة في فيتنام لمعالجة أرجل الجنود المكسورة |
kırılan pencereler için ücret mobilya değişimi hepsi geçen hafta. | Open Subtitles | طلبات لتصليح النوافذ المكسورة إعادة ترتيب الأثاث كلها في الأسبوع الماضي هل هناك سبب لعدم إخباري |
kırılan buzlar rüzgâr ve akıntılarla sürüklenirken, deniz yüzeyi de sürekli bir hareket halindedir. | Open Subtitles | اللوحةالبحرية،تكونفيذوبان مستمر ، بتحرك الجليد المكسور بواسطة الرياح و التيارات. |
...ve on hikayeden biri düşme vakası, tek kırılan şeyde cep telefonlarıdır. | Open Subtitles | وشخص يقع من عشرة أدوار ونجد الهاتف الخلوي هو المكسور |
kırılan parça için yeterli olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | فأنا أعرف أنها لا تكفي لسداد ثمن الطبق المكسور |
- Kimsenin geldiği yok. - Belki kalçası kırılan birkaç yaşlı gelebilir. | Open Subtitles | ربّما بعض المسنين سيأتون بأحواض مكسورة كي نصلحها |
Ee, iyi haber; kırılan kemiklerin iyileşiyor. | Open Subtitles | الخبر الجيد انه لديكم عظام مكسورة وستشفون |
İşe bak! Kaybolan cep telefonu ve kırılan topuk. Çok şanssız biri olmalısınız. | Open Subtitles | حذاء مكسور و فقدتي هاتفك لابد ان الحظ السئ يلازمك |
İnsanların içer girdiklerini ve kırılan camlardan çıktıklarını görüyorsunuz. | Open Subtitles | بإستطاعتك رؤية الناس وهى تخرج من النوافذ المحطمة |
En fazla kırılan osteonları izole ettim, ve bu yol çıktı. | Open Subtitles | قمت بعزل معظم كسور الأوستيونس و هذا النموذج ظاهر |
Bir kaç hafta geçtiği zaman kırılan, o kabarık çiçekleri bilirsiniz. | Open Subtitles | النوع الذي عليه ورود التي كانت تنكسر بعد أسابيع |
Bazıları bunun kadim bir savaşta kırılan meşhur bir silah olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | البعض يقول إنه سلاح عظيم كُسر في معركة القديمة |
kırılan kalplerin şerefine | Open Subtitles | هذا لأجل القلوب المتألمة |
kırılan ve sızlayan kalbin de düzelecek hem. | Open Subtitles | قلبك المتألم المحطم سيمضي بعيداً أيضاً في أحد هذه الأيام |