Daha önce 19 yaşında bu köyde yaşamış, kırsal kalkınma üzerine çalışan Dipshikha adlı STK'da gönüllü olarak görev yapmıştım. | TED | لقد عشت في تلك القرية سابقاً ذلك عندما كان عمري 19 سنة ومتطوعة في ديبشيخا، منظمة غير حكومية لتطوير الريف. |
Ülkenin kırsal bölgelerinden bile... millerce at sürerek gelen var. | Open Subtitles | حتى أن البعض جاء من الريف راكبين ظهور الخيول لأميال |
Bir daha dünyaya geldiğimde kırsal bölgede doğacağım, garanti ediyorum. | Open Subtitles | لو كان هناك جولة أخرى، أضمن أنني سأولد في الريف |
Kendilerini şehirler ve kırsal alanlar arasında sıkışmış olarak görüyorlar. | TED | وجدوا أنفسهم نوعا ما محاصرين بين المناطق الحضرية والمناطق الريفية. |
Yani Japonlar yüzde 56’lık bir kesimin kırsal bölgede yaşadığını düşünüyordu. | TED | اعتقدوا أن 56 من كل 100 شخص يعيش في المناطق الريفية. |
Birincilikle mezun olmuş. Çeşitli kırsal bölgelerde savcı yardımcılığı yapmış. | Open Subtitles | تخرج الأول على دفعته أصبح النائب العام بعدة مقاطعات ريفية |
Bir daha dünyaya geldiğimde kırsal bölgede doğacağım, garanti ediyorum. | Open Subtitles | لو كان هناك جولة أخرى، أضمن أنني سأولد في الريف |
Senin Esme bir konuda haklıydı - kırsal kesime karşı gelemezsin. | Open Subtitles | إن زوجتك كانت محقة بشيء واحد بأنك لا تستطيع مقاومة الريف |
kırsal bir alanda, birçok hayvanla birlikte bir çiftlikte yaşıyorlarmış. | Open Subtitles | عاشتا معًا في مزرعة في الريف مع وجود حيوانات كثيرة. |
kırsal çevrede yetişen taze bitkilerden en leziz yemekleri yapıyor | TED | ولكنها تصنع الطعام الاكثر لذة والتي تصنعه من الاعشاب التي تنمو في الريف المحيط بها |
Şehir içinden mi kırsal kesimden mi olduklarına bağlı. | TED | إنها ستتوقف على ما إذا كانت داخل المدينة أو الريف. |
Ayrıca Çin'in kırsal bölgelerinde finansal reformalar yapıldı. | TED | ثمة إصلاحات مالية تلاحظ في الريف الصيني أيضاً. |
Aynı zamanda bu hikaye, devlet okullarının ve kırsal kesimdeki halkın her ikisinin de geliştirimesi için "tasarım"ın ne yapabileceğinin hikayesidir. | TED | انها قصة عن التعليم الحكومي و عن المجتمعات الريفية وعن ما يمكن للتصميم فعله ليحسن كلاهما. |
İşte bu küçük hikayenin hem kırsal bölgeler hem devlet eğitim sistemi ve hem de tasarımın geleceği için doğru yönde atılmış bir adım sayılacağını umuyoruz. | TED | و مع أن هذه قصة جدا صغيرة, نآمل أن تمثل خطوة في المسار الصحيح لمستقبل المجتمعات الريفية و لمستقبل التعليم الحكومي و نآمل لمستقبل التصميم أيضا. |
Ülkemin kırsal kesimindeki ilk cerrahtı. | TED | أول جراح في بلدى جاء من تلك القرية الريفية. |
Bunu yerel ve kırsal topluluklarda bulabilirsiniz. | TED | تجدها في مجتمعات السكان الأصليين، فى المجتمعات الريفية. |
Yabancılar hızlandırılmış eğitim veren kurum ve dershaneleri seçer. Burası kırsal bölge. | Open Subtitles | الأجانب يختارون الأكاديميات والمدارس التأهيلية عن العادية، وفوق هذا إنها منطقة ريفية |
Yani, Bertie County, kırsal kesimde olmasının yanında, çok fakir. | TED | مقاطعة بيرتي ليست فقط ريفية جدا, انها فقيرة بشكل لا يصدق. |
Her 3 çocuktan biri fakirlik içinde yaşıyor. Buna kırsal azınlık mahallesi denir. | TED | واحد من كل ثلاثة أطفال فيها يعيش في فقر. و يشار اليها أنها منطقة ريفية تسكنها فئة من الأقليات. |
Çiftçiler toplumumuzun önemli bir parçası, özellikle kırsal kesimin. | TED | هم جزء مهم من كل مجتمع، خاصة مجتمعنا الريفي. |
Tarih bunu gösteriyor, ister sosyal konutlardan olun, ya da bir kırsal bölgeden. | TED | يثبت التاريخ أنه لا يهم سواء أتيت من مجلس ولاية أو مجلس ريفي. |
Çin Seddi, Çin'in kırsal kesimine doğru uzanan 20.921 km uzunluğundaki, uzun tarihi ve kıvrımlı yapısı olan | TED | تنين ال١٣٠٠٠ ميل من الأرض و الحجر شق طريق من خلال الرياح عبر ريف الصين. مع تاريخ يقارب طول و تموج البنية. |
Hayır, yok. Hapishaneden kaçış olayı, kırsal kesim kaçak kaynıyormuş. Ben hallederim. | Open Subtitles | كلا كلا , مجرد هروب كبير الأرياف تعج بالمطاردين , سأتولى الأمر |
Hampshire'da kırsal alanda, Copper Beeches,.. | Open Subtitles | اوه ,هامبشير ,مكان ريفى ساحر, الزان النحاسى |
kırsal bölgeye götürüldük. | Open Subtitles | تمّ نقلنا للريف |
Sonraki yaz, kırsal bir yolda, sürücü adayı ehliyetiyle babası sağında oturur halde giderken, kirpiye çarpmamak için yoldan saptı büyük bir ağaca bindirdi. | Open Subtitles | حسناً فى الصيف التالى فى الطريق الريفى و معه تصريح التعليم و كان أبوه فى المقعد الأمامى على يمينه و قد انحرف ليتجنب قنفذاً |
Muhtemel saldırı bölgelerinde, kırsal alanlar dikenli tel örgülerin altında kalmıştı. | Open Subtitles | فى مناطق الأجتياح المتوقعه أختفت المناطق الريفيه تحت حلقات من الأسـلاك الـشـائـكـه |
Richard Guinness. kırsal Rye Okulu'ndan. | Open Subtitles | ريتشارد غونيس من مدرسة راي كونتري داي |
Ve kırsal alanlar için, ana bağlantı aracı olabiliyor. | TED | وبالنسبة للمناطق الريفية، فإن ذلك سيكون الوسيلة الأساسية للاتصال. |
Kabileler ya da kırsal toplumlar, her zaman ülkenin genel kurallarına tabii olmayabiliyordu. | TED | و هو أن سياسات الدولة لا تؤثر بالضرورة دائماً على المجتمعات القبلية والريفية |
Süreç içerisinde çoğunlukla kırsal olmak üzere 1 milyon kişiye istihdam sağlayacak | TED | و من خلال هذه الخطه سينتج عنها مليون وظيفة في المناطق النائية |