Ama senin yeteneğinle Kıtır'ın bir Ed Hardy olacağına inanıyorum. | Open Subtitles | ولكن بموهبتكما، أعتقد بأن "كريسب" بإستطاعته منافسة تصاميم "إد هاردي" |
Kıtır için, adamları yarı yolda bırakmaktan daha iyi bir görüntü olur, anladın mı? | Open Subtitles | -أجل، هذا منظر جيّد لـ"كريسب " -عوض إفساد كلّ شيء |
Kıtır her zaman geri dönecektir. Her zaman döneriz, değil mi? | Open Subtitles | "كريسب" يعود دائماً للوقوف نحن دائماً نفعلها. |
Onun da iyice kızarmış ve Kıtır kıtır olmasını ister. | Open Subtitles | الانشوجه المقلية ولكنها تتناول فقط هذه ان خللتها جيدا و قمت بتوشيحها لتصبح مقرمشة |
Sezar salatası, ekstra sos ekstra Kıtır ekmek, ve ekstra ançüez. | Open Subtitles | سلطة مع بعض الدجاج مع بعض الخبر المحمص و بعض السمك |
Bir kere ısırılan Kıtır kıtır yüzeyden, altındaki yumuşak hamura geçip sıcak tuzlu tereyağı tatdığınızda, artık kaybetmişsinizdir. | Open Subtitles | حالما تقضم ذلك السطح المقرمش إلى الوسط الرطب و تتذوق الزبدة الحارة المالحة فإنكتضيعللأبد. |
Lahanalar sevdiğim gibi yapılmış, dedim. Kıtır kıtır. Yumuşak değil. | Open Subtitles | أقول أن الكرنب مطهيه جيداً فهو مقرمش و ليس طرياً |
Kıtır gibi özel bir marka için neler yapabileceğimi düşünebiliyor musunuz? | Open Subtitles | هل يمكنكما تخيل مالذي بإمكاني فعله بوجود منتج مميز ك(كريسب) ؟ |
Neden onlara bunun Kıtır olduğunu söylemiyorsun, adamım? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرهم بأنها ماركة "كريسب" يارجل ؟ |
En sevdiğim sweatshirtümü tasarladın ve Kıtır için lisansım yok. | Open Subtitles | لقد صممتَ ستراتي المفضلة ولم يسبق لي الحصول على ترخيص إنتاج "كريسب" |
Ve Kıtır'ın geleceğinden ne kadar emin olduğumu göstermek ve gelecek kazançlara karşılık küçük bir avans. | Open Subtitles | وتفضلا شيء بسيطاً ليبرهن لكما مدى جدارتي بالثقة بخصوص مستقبل "كريسب" |
Bana Kıtır için beş yıllık lisans verin. | Open Subtitles | قوما بإعطائي تراخيص شركة "كريسب" وفي خضم خمس سنوات |
Yosi sana "Yosi'nin Kıtır'ı"ndan bahsetti mi? | Open Subtitles | حسناً، هل أخبركِ بخصوص "كريسب بواسطة يوزي" ؟ |
Yosi'nin Kıtır'ını istemiyorlar, değil mi? | Open Subtitles | ولا يريدون ستراتِ "كريسب بواسطة يوزي"، صحّ ؟ |
Kıtır mı? Harika. Biz de sizin kapşonlular için oldukça heyecanlıyız. | Open Subtitles | " كريسب" رائع، نحنُ متحمسون بشأن ستراتكم" " |
Sizin Kıtır'ı yazıyoruz sonra "YOSI" kısmında "Y" harfini "OSI"nin etrafını saran bir yılan şeklinde Old English fontuyla yapıyoruz. | Open Subtitles | كريسب"، تماماً كما صممته" "وبالنسبة لكلمة "يوزي ومن ثم بالنسبة لحرف "ي" سنجعلها على هيئةِ ثعبان |
Üst kısmının öyle Kıtır kıtır ve lezzetli olmasının sebebi bu. | Open Subtitles | هذا ما يجعل الطبقة العلوية مقرمشة ولذيذة |
Salataya ekstra Kıtır ekmek istiyorum. | Open Subtitles | و الخبز المحمص الاضافى و تستطيع محاسبة بالزيادة |
Ve üzerinde ekstra Kıtır tavuk! | Open Subtitles | مع جلد الدجاج المقرمش الإضافية! |
Hemen serum ayarlayabilirim ve Kıtır kıtır geçen bir kaç haftada, işimizi tamamlayabiliriz. | Open Subtitles | حتى أستطيع أن أضع الملح ، ويمكننا ان نجعلها اخر زوج مقرمش ، و مقدد لأسابيع. |
- Tamam. - Dümdüz edilmiş ama Kıtır olmasına dikkat et. | Open Subtitles | -اجعليه مستوي ومقرمش من الخارج |
Sosyeteye yönelik, kaliteli kot pantolon üreteceğiz. Adını Kıtır koyacağız. | Open Subtitles | سيكون جينز ذو طرازٍ عالٍ سنسمّيه "مقدّد" |
Bence krep dediğin Kıtır kıtır olmamalı. | Open Subtitles | لا أظن بأن المحلى عليه أن يكون مقرمشا |