Hiç şansın yoktu. Böyle bir baban ve kız kardeşlerin vardı. | Open Subtitles | لم تسنح لك فرصة كان لك والد بهذا الشكل ثم أخواتك |
kız kardeşlerin çok gençken ayrıldı. Adeta ölümden kaçar gibi. | Open Subtitles | أخواتك غادرن نيو جيرسي و هن ما زلن صغار كنت لتعتقد أن هناك عقود جاهزة لهن في الخارج |
Diğerleri gibi itaat edip otur. kız kardeşlerin ses çıkarmıyorlar. | Open Subtitles | أنظرى إلى إخوتك و أخواتك إنهم أطفال صالحون |
Senin kıymetli kız kardeşlerin eve gelince, seni öldürüm ve her birinin içine gireyim. | Open Subtitles | عندما يأتينَ أخواتكِ للمنزل، فسأقتلكِ و أسكن جسد الأخرى |
kız kardeşlerin sana çok önem veriyor | Open Subtitles | إنَّ أخواتكِ يهتمون لأمركِ كثيراً |
Prue, senin kız kardeşlerin biziz. | Open Subtitles | برو، إننا أخواتكِ |
kız kardeşlerin gücü adına! | Open Subtitles | ثلاثة تأييدات في للأخوات |
Sayemde Chicago'daki kız kardeşlerin çocuğumuzun doğumuna çevrimiçi kamera aracılığı ile tanık olabilecek. | Open Subtitles | والآن وبفضلي أخواتك في "شيكاغو" سيستطعن حضور ولادتك عبر كاميرا الإنترنت |
Dedem ve kız kardeşlerin babamı öldürdüler mi gerçekten? | Open Subtitles | هل حقا جدّي و أخواتك قتلوا أبي ؟ |
Delirdin mi? kız kardeşlerin bu iş için biçilmiş kaftan." | TED | أخواتك سيكونون مثاليين بسبب ذلك." |
Lütfen bana kız kardeşlerin olduklarını söyle. | Open Subtitles | من فضلك قل لي تلك هي أخواتك. |
- Hala kız kardeşlerin var ama. | Open Subtitles | -لكنكِ مازلتِ تملكين أخواتكِ |