ويكيبيديا

    "kızlardan biri" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إحدى الفتيات
        
    • أحد الفتيات
        
    • أحدى الفتيات
        
    • احدى الفتيات
        
    • واحدة من تلك الفتيات
        
    • واحدة من البنات
        
    • واحدة من الفتيات
        
    Ayda'ya, kızlardan biri, banyoda fare zehri gördüğünü söylemişti. TED أخبرت إحدى الفتيات عايدة أنها لاحظت سم الفئران في الحمام.
    Çamaşırhanedeki kızlardan biri bunu yaptı ve şimdi özgür. Open Subtitles إحدى الفتيات بالمصنع فعلت ذلك والآن نالت حريتها.
    en salak kızlardan biri. Open Subtitles هى إحدى الفتيات الصامتات التى ستلتقين بهم دائما..
    kızlardan biri, ifadesinde ilginç bir şey söylemiş. Open Subtitles أحد الفتيات قال شيئًا مثير للإهتمام في تصريحها هنا
    Sonra bir gün, sınıfımdaki güzel kızlardan biri karşıma çıktı ve dedi ki "Babanın dükkanının karşısındaki otobüs durağında inmiştim. Open Subtitles وفي يوم ما أتت أحدى الفتيات الجميلات التي تدرس بصفي إليّ وقالت لقد توقفت في محطة للحافلات عبر الشارع من أمام متجر والدك
    kızlardan biri şaka yapmış olmalı. Open Subtitles لا توجد فكره لدى عن سبب وجودها هناك الا اذا كانت احدى الفتيات وضعتها لتمزح
    Ama bu, o kızlardan biri uğruna seni terk edeceğimi göstermez. Open Subtitles لكن هذا لا يعني أنا ستعمل أترك لكم عن واحدة من تلك الفتيات.
    Öldürdükleri kızlardan biri benim arkadaşım değildi. Open Subtitles إحدى الفتيات اللائي قتلن لم تكن صديقة لي
    kızlardan biri bana kartını okutmamı istedi ve yakalandık. Open Subtitles إحدى الفتيات طلبت مني تسجيل خروجها في بطاقة التوقيت خاصتها، وكُشفنا.
    kızlardan biri tehdit edildiği için sığınma evinden taşınmış. Open Subtitles إحدى الفتيات التي انتقلت خارج الملجأ تم تهديدها.
    Kilisesinde konuşurken kızlardan biri, sanırsam Belinda, girip yardım istedi. Open Subtitles كنا نتحدث في كنيسته و إحدى الفتيات بيلندا على ما أظن أتت ترجو المساعدة
    kızlardan biri öldürme emrini verecek kadar öfkelenmiş olabilir mi? Open Subtitles أذن, أتعتقد بأنها إحدى الفتيات الأخريات واللواتي كـّـنا غاضبات وقامت بتكليف شخص ما لضربه
    kızlardan biri aşevinde olanları duymuş. Open Subtitles سمعت إحدى الفتيات بما حدث في بنك الطعام.
    Sırayla annelerinin sırtına sırt masaj aleti ile masaj yapıyorlardı ama kızlardan biri diğerinin daha fazla masaj yaptığını hissetti. TED كانتا يتبادلا الأدوار في تدليك ظهر أمهما بواسطة دمية لتدليك الظهر، وثم شعرت إحدى الفتيات بأن لدى الفتاة الأخرى وقتًا أطول.
    Gelen kızlardan biri Çinli bir prensesmiş. Open Subtitles سمعت أن إحدى الفتيات كانت أميرة صينية
    İşte o, yoluma çıkan kızlardan biri. Open Subtitles تلك إحدى الفتيات اللاتي يقفنَ في طريقي
    O Bond kızlardan biri değil miydi? Open Subtitles ألم تكن هذه إحدى الفتيات المتعهدات ؟
    Aslında hayır, Bay Tagomi kendisi istemedi fakat kızlardan biri inmişken sormamı istedi. Open Subtitles أجل في الواقع لا، لم يرسلني شخصياً السيّد (تاغومي) لكن قالت أحد الفتيات
    kızlardan biri Veda'yı radyoda dinlediğini söylemişti de inanmamıştım! Open Subtitles أحد الفتيات قالت أنها سمعت (فيدا) تغني في الراديو لكن لم أعر الأمر أي اهتمام
    Bilmiyorum ki. kızlardan biri göz kulak olmamı istedi. Open Subtitles لا أعلم أحدى الفتيات طلبت مني مراقبته
    kızlardan biri daha 11 yaşında evlendi. Open Subtitles احدى الفتيات كانت قد تجوزت في سن الحاديةعشر.
    Böyle söyleyen kızlardan biri olmak istemezdim ama bu konuda kendimi biraz huzursuz hisediyorum. Open Subtitles لا أريد أن أكون واحدة من تلك الفتيات لكن أحس بأني غير مرتاحة حول الأمر
    Dün gece kızlardan biri hasta olmuş ve bayağı kötü durumda. Open Subtitles واحدة من البنات مرضت ليلة أمس و فعلت فوضى كبيرة
    Cidden ben o yemek yemeyen kızlardan biri değilim. Yemek isti... Open Subtitles أنا لست واحدة من الفتيات اللواتي لا يأكلن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد