- Bu yıl kaçırdığımız veya gerekli önemi vermediğimiz hikâyeler. | Open Subtitles | -قصصٌ فاتنا ذكرها هذه السنة أو لم نعطها الإهتمام الكافي. |
Bir bağlantı olmalı, dostum, ne denli karmaşık olsa da bu olaylar arasında gözden kaçırdığımız bir bağlantı olmalı. | Open Subtitles | لابد وان هناك صلة يا صديقى رابط مهما كان غريبا يربط بين هذه القضايا شئ لابد وانه فاتنا |
Aslında her şeyden biraz var, bilirsin, ...tuhaf yemeği kaçırdığımız için. | Open Subtitles | بالحقية هناك القليل من كل شيء انت تعرفين، بما اننا فوتنا الحصة الموجودة في العشاء الغريب. |
Hayır, efendim, bu pek mümkün görünmüyor, fakat kaçırdığımız bir şey olmalı. | Open Subtitles | لا يا سيدي لا يبدو محتمل لكن ربما شيء لم ننتبه له |
Okulda geçen ilk başarılı güne ve kaçırdığımız doğum gününe. | Open Subtitles | نخب يوم ناجح في المدرسة، وإحتفال بعيد الميلاد الذي فوتناه |
Tatlım, biliyorum tatilimizi kaçırdığımız için üzgünsün. | Open Subtitles | عزيزتي، أعلم أنكِ مستاء بسبب تفويت رحلتنا، |
Erkek erkeğe bir akşam geçirir, kaçırdığımız maçı izleriz diyordum. | Open Subtitles | لذا فكرت في أن نمضي الليلة معاً، في مشاهدة أفضل لحظات المباراة التي فاتتنا |
İlk incelememizde gözden kaçırdığımız birileri vardır belki. | Open Subtitles | أوَتعرفون، دعونا نعد إلى المبنى. تحققوا لو فوّتنا أيّ شخص في فحصنا الأوّل. |
Gözden kaçırdığımız bir şey olmadıysa ahbap, bunu kesin o yaptı. | Open Subtitles | ما لم نكن قد أغفلنا النظر إليها, فإنّ ذلك هو ما فعله بالضبط |
Ama bir kontrol edip gözden kaçırdığımız bir şey var mı diye bakmanı istiyorum. | Open Subtitles | لكن أحتاج منك أن تلقي نظرة، لتري إذا فاتنا أي شيء. |
Yarın tekrar ilmekleyelim, kaçırdığımız bir şey olmalı. | Open Subtitles | سنقوم بالدمج عندما نعود غدا ونرى ما اذا فاتنا شيء. |
Daha derine inmeliyiz. Gözden kaçırdığımız bir şey var. | Open Subtitles | أعني، أن علينا أن نفتش جيداً هناك ما فاتنا |
- Gözden kaçırdığımız bir şeyler var, bazı detaylar. | Open Subtitles | لقد فاتنا شيء, بعض التفاصيل مثل ماذا؟ |
Ama belki sen bizim kaçırdığımız bir şeyi görebilirsin. | Open Subtitles | ولكن .. ربما أنت ترى شيئا قد فاتنا |
Editörlerim, uyuşturucudan hakların kaybedilmesi haberini kaçırdığımız için küplere binmiş durumda. | Open Subtitles | المحررون غاضبون للغاية لأننا فوتنا .قصة مصادرة ممتلكات المهربين |
Dünkü son baskıyı kaçırdığımız için çok az duyuru yaptık. | Open Subtitles | لقد فوتنا طبعة الأمس المتأخرة لأن الوقت كان ضيقاً. |
Kızgınım. Ama daha önemlisi, bunu nasıl kaçırdığımız. | Open Subtitles | كلا ، إني غاضبة ولكن الأهم من هذا كله هو كيف لم ننتبه إلى ذلك؟ |
- Ben yetişkinim. Gözden kaçırdığımız bir şey olmalı. | Open Subtitles | . لابد من وجود شئ ما قد فوتناه |
Partiyi kaçırdığımız için üzgünüm hanımlar ama gitmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | اسف على تفويت الحفلة سيداتي لكن علينا التحّرك |
Uyuşturucu satışı olduysa da onu kaçırdığımız besbelli. | Open Subtitles | إذاً إن كانت هناك صفقة مخدرات، فقد فاتتنا |
O halde kaçırdığımız bir şey var mı diye kare-kare bakacağım. | Open Subtitles | لقد تعرّفت على شخص ما. سأفحص الفيديو إطاراً تلو إطار، وأرى لو فوّتنا شيئاً. |
Güvenlik kayıtlarını tekrar inceleyip kaçırdığımız bir şey var mı diye bakacağız. | Open Subtitles | سنعاود التحقّق من صور المراقبة مجددا، لنرى إن أغفلنا أي شيء |
Ve bu arkadaşlar bizim gözden kaçırdığımız bir şeyi biliyorlar. | TED | وهؤلاء الأشخاص يعرفون شيئا غاب عن بالنا. |
- Olay mahaline gidip, kaçırdığımız herhangi bir şey var mı diye bakmak isterim. | Open Subtitles | سأكون اكثر سعادة إن عدت إلى مسرح الجريمة لأرى إن كان هناك أي شيء قد غفلنا عنه |
Şu ana kadar gözden kaçırdığımız bir şüpheli havuzu var. | Open Subtitles | رفاق, ثمة دائرة مشتبه بهم قد فوتناها طيلة الوقت. |
Gözden kaçırdığımız bir şey var. Sadece cesetler için buraya gelmezsin. | Open Subtitles | إنّنا نغفل أمرًا هنا، لا يأتي أحد لهنا من أجل الجثث فقط. |