Polisten kaçman için sana yardım edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع فعل شيء لمساعدتك في الهرب من الشرطة |
Kanını hissedebiliyorum. kaçman anlamsız. | Open Subtitles | يمكنني أنّ أشم رائحة دمائكِ، ليس هنالك جدوى من الهرب. |
Tamam ama yaşadığını bilseler kaçman çok daha zor olurdu. | Open Subtitles | حسنٌ، من الصعب عليكِ الهرب إن كانوا يعلمون أنّكِ مازلتِ حية |
Şimdi, kutuları güvenli bir yere saklamak zorunda kalmış olmalısın fakat kaçman gerekti. | Open Subtitles | الآن، لابد انك اخفيت الصناديق في مكان آمن. لكن كان يجب ان تهربي. |
kaçman gerekiyor, ve asla durmayacaksın. | Open Subtitles | اليوم اخر يوم لك عزيزتي لابد ان تهربي ولن تتوقفي ابدا |
Her taraf polis kaynıyor çünkü sana kaçman için yardım ettiğimi sanıyorlar. | Open Subtitles | الشرطة تراقبني لأنهم يعتقدون أني ساعدتك على الفرار. آسفة. |
O maskeyi sana polise yardım etmen için verdim onlardan kaçman için değil. | Open Subtitles | وهبتك ذلك القناع لتساعد الشرطة، لا لتهرب منهم. |
Benim kaçış yerimin anahtarı. Senin kaçman gerekiyor. | Open Subtitles | إنّها مفاتيح لشقّتي بـ"ينابيع النخيل", عليك الهرب. |
Hastaneden kaçman için birileri sana yardım etti. | Open Subtitles | ساعدك شخص ما من الهرب من المستشفى |
Ne zaman kaçman gerekeceğini bilemezsin. | Open Subtitles | لاتعلمين أبــداً متى عليــكِ الهرب |
- kaçman, aramalarıma dönmemen. - Telefonumu kaybettim. | Open Subtitles | الهرب بعيدا، وعدم الإجابة على إتصالاتي |
Dur, kaçman fayda etmez. | Open Subtitles | توقف. لا جدوى من الهرب. |
Şansın varken kaçman gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب أن تهربي عندما كانت لديكِ الفرصة |
kaçman gerekiyor. O geliyor, o geliyor. | Open Subtitles | يجب عليك أن تهربي , إنه أت إنه أت |
Cami, hemen kaçman gerek. Arkana bakma. Git. | Open Subtitles | (كامي)، يجب أن تهربي الآن، لا تنظري وراءك، اذهبي فحسب. |
Hemen kaçman gerek. | Open Subtitles | حان الوقت لكِ لكي تهربي. |
Senin için dönecekler. kaçman lazım. | Open Subtitles | سيعودون من أجلكِ يجب أن تهربي |
Her taraf polis kaynıyor çünkü sana kaçman için yardım ettiğimi sanıyorlar. | Open Subtitles | الشرطة تراقبني لأنهم يعتقدون أني ساعدتك على الفرار. |
Ve sarayda tehlikeli bir durum olduğunda, o köylerden birine kaçabilirsin, yurtdışına kaçman için sana yardım ederler. | Open Subtitles | وإذا أصبحت الأمور خطيرة عليكِ في البلاط يمكنك دائما الفرار إلى واحدة من هذه القُرى وسيساعدونك على الهروب من البلاد |
Yakalanırsan... kaçman için sadece bir saatin var durumu hani? | Open Subtitles | لو قبض عليك ولديك ساعـة تقريباً لتهرب |
Dinle, seni telaşlandırmak istemiyorum... fakat bu kesinlikle en iyi zaman... kaçman için. | Open Subtitles | اسمع انا لا اريد ان اهاجمك ولكنى اعتقد ان هذا هو افضل وقت لهروبك |
kaçman gerekiyordu. | Open Subtitles | يفترض بك أن تصدها |