ويكيبيديا

    "kabuk" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القشرة
        
    • قشرة
        
    • الصدفة
        
    • اللحاء
        
    • صدفة
        
    • قوقعة
        
    • لحاء
        
    • قذيفة
        
    • غلاف
        
    • قشرتها
        
    • مادرونا
        
    • القوقعة
        
    • الأصداف
        
    • صَدَفَة
        
    • الهيكل الخارجي
        
    Bir kabuk yaparken telefon çalarsa, bırakın sizi sonra tekrar arasınlar. Open Subtitles .إذا رن الهاتف و آنت تعدين القشرة فدعيهم يعادوا الإتصال لاحقا
    Aynı zamanda bunun sebebi onun büyük kabuk plakalarının birbirinden ayrıldığı yerde okyanus ortası sırt ekseni boyunca uzanmasından kaynaklanıyor. TED لأنها منطقة محور حيود منتصف المحيط حيث تتوسع طبقات ضخمة من القشرة الأرضية.
    Şu lavı durdurduğumuzda elinizdeki herşeyi aynı anda kullanın, böylece kabuk bağlar. Open Subtitles عندما نحصل عليهما،قم بإلقاء كل شيء عليها فى وقت واحد لعمل قشرة
    Yumurta sarısı kalıntıları güncel... ama kabuk 300 yıldan daha eski. Open Subtitles إن بقايا المح حالية لكن الصدفة على مدى 300 سنة قديمة.
    bu ağaç doğu kıyısında neredeyse hiç yok fakat bu kabuk yeni soyulmuş. Open Subtitles شجرة معدومة الوجود تقريبا في الساحل الشرقي لكن هذا اللحاء تم تقشييره مؤخرًا
    Yüzeyin altında, saldırılara karşı en iyi savunması yatıyor: karnında sert bir kabuk. TED تحت السطح، يضع دفاعه الحصين ضد العدوان: صدفة صلبة على ظهره.
    Benim etrafıma kabuklu yengeç ya da denizkızı göğsü gibi koruyucu bir kabuk inşa ettiniz ve artık sokaktaki adamla bağlantımı kaybettim. Open Subtitles أنشأتما حولي قوقعة كالتي تحمي السّلطعون أو ثدي الحوريّة والآن فقدت الصّلة مع المرء في الشّارع
    Bu ince kabuk inanılmaz işler yapmakta. TED وهذه القشرة الرقيقه لها مقدارٌ مذهلٌ من العمل،
    Biz buna kabuk manyetizması diyoruz. TED ونحن ندعوها .. القشرة الأرضية المغناطيسية
    Çekirdeklerden kurtulduktan sonra, sırada kabuk var. Open Subtitles وإن إستطاعوا التخلّص من البذور، فبالتالي سيأتي الدور على القشرة
    kabuk ve antenler bir tarafa. Antenleri kim yemek ister ki? Open Subtitles بالطبع فمن يريد ان يأكل القشرة أو الخياشيم؟
    Bir yıldız patladığı zaman, dıştaki kabuğu atar ve bu kabuk da materyal toplayarak uzayda yolculuk eder, bu da küçük bir yapı oluşturur. TED عندما تنفجر النجوم، ينفجر غلافها الخارجي، وتسافر خارجاً في الفضاء تجمع المواد، وتنتج قشرة ضعيفة.
    Bütün bağırsakları, geriye zürafa derili döşemede oturan boş bir kabuk bırakarak dışarı çıktı. Open Subtitles لقد تناثرت أشلائه بالكامل تاركةً خلفه قشرة فارغة جالسة هناك على المقعد ذو لون الزرافة
    Şu Gabrielle, geçmişinin farketmesi olmadan sadece boş bir kabuk. Open Subtitles هذه الـ " إابرييل " قشرة فارغة بدون إدراك لماضيها
    Neyse, bu kabuk Salt Lake Müzesinin "Konkoloji" bölümündeydi. Open Subtitles على اى حال, هذه الصدفة الوحيدة موجودة فى جناح الصدفيات بمتحف سولت ليك,
    20 ise, daha yüksek konumda bir nokta ile, alttaki sıfırı gösteren bir kabuk şekliyle yazılıyordu. Open Subtitles العشرين كانت نقطة بموقع مرتفع مع الصدفة التي بالاسفل تعني صفر
    bu ağaç doğu kıyısında neredeyse hiç yok fakat bu kabuk yeni soyulmuş. Open Subtitles شجرة معدومة الوجود تقريبا في الساحل الشرقي لكن هذا اللحاء تم تقشييره مؤخرًا
    Rottweilerin sert görünen dışı aslında içlerindeki hassaslığı saklayan, koruyucu bir kabuk gibidir Open Subtitles أن المظهر العدواني للروتوايلر هو مجرد صدفة واقية تخبئ وفرة من المشاعر في باطنها
    - Sırtındaki kabuk boşuna mı duruyor, kullansana. Open Subtitles لديّك قوقعة لسبباً ما. هيّا أستعملها. أنت من أستعملها.
    Buradan ağaca atlanabilir. kabuk biraz soyulmuş. Open Subtitles يمكن الوصول للشجرة من هنا هناك لحاء منحدر
    Dokumasını düşünmeye başladım betondan yapılmış bir kabuk gibi havanın içeriye girmesine izin verecek deliklerle ışığa da, ama filitrelenmiş olarak. TED وبدأت في التفكير حول المنسوجات مثل قذيفة مصنوعة من الخرسانة بثقوب تسمح بدخول الهواء والضوء، ولكن بطريقة مصفية
    Trilyonlarca buzdan oluşmuş cisimlerden meydana gelen bir kabuk Oort Bulutu, daha da uzaktadır. Open Subtitles غلاف من أجسام جليدية بالتريليونات تسمى بسحابة "آورت" وهي بعيدة على حدود النظام
    Bu kalın kabuk lan. Open Subtitles الفطيرة قشرتها سميكة
    Kocayemiş ağacından bir kabuk; Open Subtitles في الأطعم لحاء مادرونا
    Ama kaplumbağa hızının olduğu bir dünyada helezoni sedef kabuk Ferrari'ye benzer. Open Subtitles لكن طبقا لمقاييس السرعة في عالم البزاقات، فإن القوقعة العملاقة تماثل سيارة فيراري.
    Pekala işte plaj. Fazla kabuk yok ama... Open Subtitles حسناً هذا هو الشاطئ ...ربما ليس هناك الكثير من الأصداف لكن
    Evlilikten başka bir şeyin kıramadığı soğuk, sağlam, acımasız bir kabuk. Open Subtitles أي صَدَفَة قاسية مَحْسُوبة باردة تلك لا يُمْكن أنْ يُكْسَرَ مِن قِبل أيّ شيء ما عدا زواج.
    Dış kabuk iskeleti 99.72% sağlıklı. Open Subtitles الهيكل الخارجي تم شفاؤه بنسبة 99.72 بالمائة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد