Ama ben hayatımda hiçbir şeyden bu kadar emin olmamıştım. | Open Subtitles | لكني لم أكن متأكداً من شيء أكثر في حياتي هذا |
Kromozomlarım kadın olduğumu söylüyordu ama vücudum o kadar emin değildi. | Open Subtitles | كروموسوماتي كانت أنثوية و لكن جسدي لم يكن متأكداً جداً الأطباء أخبروا والدي أن يربوني |
Dinamit olduğundan bu kadar emin olmanızın sebebi nedir? | Open Subtitles | إننى أتساءل ، ما الذى يجعلك واثقاً من أنه ديناميت ؟ |
Doğrusu, artık o kadar emin değilim. - Regl oldum. | Open Subtitles | كي كون صريحاً أنا لستُ متأكد من ذلك بعد الآن |
Ben o kadar emin değilim. Bu benin sende daha önce olduğunu hatırlamıyorum. Ne? | Open Subtitles | أنا لست على يقين من ذلك أنا لا اتذكر أن لديك هذه الشامة من قبل |
Hayatınızı zorlaştırmaktan başka bir şey yapmadım. Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | إنني لم أفعل شيئاً سوى تصعيب حياتكِ مالذي يجعلكِ متأكدة من هذا؟ |
O kadar emin değilim. İçini görmeliyim. | Open Subtitles | انا لست واثقة من ذلك يجب أن أري ما بداخل الجسم |
O kadar emin değilim. Bana pek intihara meyilli gelmedi. | Open Subtitles | لست متأكدا جدا من ذلك لا تبدو انتحارية بالنسبة لي |
Bunu yaptığından o kadar emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكّد جدا أنت يجب أن تعمل ذلك. |
Lanet evi alman konusunda o kadar emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكداً من رغبتي في أن تمتلكيه بيت الريح عموماً |
Salı! Yahni olmalı. Bundan o kadar emin olamam. | Open Subtitles | ـ لابد أن تطبخوا لحم يوم الثلاثاء ـ لست متأكداً من ذلك |
Gerçekleştirmeyecek. Ben bu kadar emin olmazdım. Hemen ayağa kalkıyorsun! | Open Subtitles | لم أكن متأكداً جداً حول ذلك أنت، ستقف الاَن |
İnanın bana, şu anda ben bile o kadar emin olamıyorum. | Open Subtitles | أؤكّد لكم بينما أقف هنا الآن لست واثقاً من الإجابة. |
12 Şubattan beri hayatımın da bu kadar emin olmamıştım böyle yapmak zorundayız buna mecburuz. | Open Subtitles | هل انت متأكد بأن هذا افضل شي تعمله؟ انا لست متأكد من اي شي في حياتي منذو 12 شباط |
Bir dahaki sefere o kadar emin olmayacağım. | Open Subtitles | كما تعلم، في المرّة القادمة لن أكون على يقين من ذلك |
Doktorlar hiçbir sorun olmadığını ve endişe etmemem gerektiğini söylediler, ama ben o kadar emin değildim. | TED | الأطباء أكدو لنا أنه لايوجد ما يستدعي القلق و أنه لايجب علي القلق و لكني لم أكن متأكدة من ذلك |
Hayatımda hiç bir şeyden bu kadar emin olmamıştım. | Open Subtitles | لم أكن واثقة من أي شيء لهذا الحد طوال حياتي |
Orada bir şey olduğundan nasıl bu kadar emin olabiliyorsun ? | Open Subtitles | ما الذى يجعلك متأكدا جدا أن هناك شئ ما هناك |
- O kadar emin olma. - Neden? | Open Subtitles | هل لا يكون متأكّد جدا لم لا؟ |
Ama bundan üç ay sonrası için o kadar emin değilim başka bir kız aşık olacaksındır. | Open Subtitles | لكني متأكد جدا أنك بعد3 شهور ستكون واقع في حب فتاة أخري |
Buraya geldiklerinden bu kadar emin olmanızın sebebi nedir? | Open Subtitles | و ما الذى يجعلك متأكد جداً انهم حضروا الى فينسيا |
O kadar emin olma. | Open Subtitles | لا تكن متأكداً هكذا ستكون متفاجئاً عندما تعلم ما قد يفعله الناس |
Bunun dönüp bize gelmeyeceğinden nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك التأكد من عدم تعقبهم للأمر لنا؟ |
Sizi ele vermeyeceğimden nasıl bu kadar emin olduğunuzu söyler misiniz? | Open Subtitles | الأن, هل تخبرنى لم كنت متأكد هكذا بأنى لن أسلمك ؟ |
nasıl bu kadar emin olabilirsin kendi elleriyle yazdığı intihar notunu görmedin mi? | Open Subtitles | كيف تكونى متأكدة هكذا لقد رأيتى الملاحظة التى تقول أنها أنتحرت وهى مكتوبة بخط يدها |