Yalnız yemekten nefret ederim. Ne kadar sık bu duruma düştüğüme inanmazsınız. | Open Subtitles | أكره الأكل وحيداً و المدهش هو عدد المرات التي أفعل فيها هذا |
Yapmayın, eminim fotoğraflarınızın gazetelerimizi ne kadar sık onurlandırdığının farkındasınız. | Open Subtitles | هيا ، بالتأكيد أنت تدرك عدد المرات التى تشرفت صحفنا بصورتك بها |
Bu kadından tiksindiğimi ne kadar sık söylediğimi kuşkusuz hatırlıyordur. | Open Subtitles | مما لا شك فيه انه سوف يتذكر عدد المرات التي تحدثت فيها إليه عن طبيعة مقتي لتلك المرأة |
Bu araştırmalardan biliyoruz ki sosyal medyayı ne kadar sık kullanırsan kendini yalnız ve itilmiş hissetme olasılığın o kadar artıyor. | TED | وكما نعلم من الأبحاث أنه كلما ازداد استخدام وسائل التواصل الاجتماعي، ستكون أكثر إحتمالاً أن تشعر بالوحدة والعزلة. |
Ne, ne kadar sık olursa? | Open Subtitles | كلما ازداد حدوث هذا ماذا؟ |
Ne kadar sık inanayım? | Open Subtitles | كم مرةً أصدق هذا ؟ |
Çocukların güçlü ilaçları bu kadar sık kullanması hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | قلقت من أن يأخذ طفل دواء بذلك الشكل المنتظم |
Çocukların güçlü ilaçları bu kadar sık kullanması hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | قلقت من أن يأخذ طفل دواء بذلك الشكل المنتظم |
Bunu, ne kadar sık hayal ettiğimi bir bilsen. | Open Subtitles | لو تعلم فقط عدد المرات التي احلم بهذا |
Vaughn'un ne kadar sık tişörtünü çıkardığını fark ettin mi? | Open Subtitles | هل لاحظت عدد المرات التي يخلع فيها (كرة الفرو : فون) قميصه ؟ |
Bunu o kadar sık söylüyorsun ki artık adımın "Joe Üzgünüm" olduğunu sanmaya başladım. | Open Subtitles | (جو) أنا آسف هو اسمي باعتبار عدد المرات التي تقولها لي |
Ne, ne kadar sık olursa? | Open Subtitles | كلما ازداد حدوث هذا ماذا؟ |
Bu olay ne kadar sık tekrarlanırsa... Ne? | Open Subtitles | و كلما ازداد حدوث هذا... |