Silahımı boğazına sokarım ve kafanın üstünde kocaman bir delik açarım. | Open Subtitles | سوف أقوم بلصق سلاحى فى فمك و أفجر ثقب فى رأسك |
Belki bir gün o kalın kafanın içindeki şey bizim için hazır olacak. | Open Subtitles | ربما فى يوم ما عندماتزول هذه الأفكار من رأسك.. ستكون مستعدا للانضمام الينا.. |
İnanılmaz. Bu dediğim dedik kafanın içi boşaldı mı ne? | Open Subtitles | رائع، أهناك شيء آخر لم يرفضه رأسك العنيد هذا ؟ |
Hiçbir iz yok ve hâlâ kafanın kimliğini bulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | . لا توجد بصمات, و مازلنا نعمل على تحديد الرأس |
sadece senin kafanın içinde varolduğumu düşünüyorsun. Bu görüşü anlayabilirim. | Open Subtitles | انت تعتقد اننى غير موجود سوى في عقلك انت فقط |
Bir şey olmayacak ben burada seninleyim... - ...kafanın içindeyim. | Open Subtitles | ستكونين على ما يُرام، أنا هُنا معكِ في داخل رأسكِ. |
- kafanın içinde söylediklerini kontrol edebilmene yarayacak bir şeyler olsaydı.. | Open Subtitles | إلا إذا كان هناك شيء في رأسك للسيطرة على الأمور تقوله. |
Evet kafanın arkasından yani direksiyona vurmuş olmanın imkanı yok. | Open Subtitles | بمؤخرة رأسك , وهذا يعني أنك لم تضرب عجلة القيادة |
Kulağına ya da burnuna girip kafanın içine yumurta bırakıyor. | Open Subtitles | إنها تطير وتدخل أذنك أو أنفك وتضع بيوضها في رأسك |
Senin şu küçük çılgın kafanın içinde dönenlere meftun oluyorum. | Open Subtitles | على عكس ذلك أنا مفتون بما يحدث بداخل رأسك الصغير |
Tek ayak üzerinde durmanı ve tüfeğini kafanın üstünde tutmanı istiyorum ve bu lüks yerden kimsenin birşey çalmadığına emin olmanı. | Open Subtitles | أريدك أن تقف على قدم واحدة وتحمل سلاحك على رأسك واحرص على عدم سرقة أو إلحاق الضرر في علبة النونية تلك |
Çocukken kafanın üstüne mi düştün yoksa doğuştan mı problemin var? | Open Subtitles | هل سقطت على رأسك كالطفل أم أن ثمّة خطب ما بك؟ |
kafanın doğru vucuda geri konacağından nasıl emin olabilirsin ki? | Open Subtitles | كيف لك التيقن بأن رأسك ستعاد إلى جسدك الصحيح يوماً؟ |
Ben de değilim! Kendimin kafanın içinde yer alan versiyonuyum sadece! | Open Subtitles | انا لست حقيقي , انا مجرد نسخة مني موجودة في رأسك |
Ve her zaman kafanın içinde olacak kadar yakınında olacağım. | Open Subtitles | وسأكون قريبة بما يكفي كي أكون بداخل رأسك طوال الوقت |
Göbeğinin üzerinde sürünürken, ergenler de kafanın üzerinden kuru sıkıyla sıkıyor işte. | Open Subtitles | أخيرا تزحف على بطنك مع بعض المراهقين يطلقون الرصاص الفارغ فوق رأسك |
Eminim o şirin kafanın içinde bir imparatorluğu yıkmaya yetecek kadar sır gömülüdür. | Open Subtitles | أراهن أن هناك ما يكفي من أسرار في هذا الرأس الجميع لدفن امبراطورية |
- Kafam çok dolu. - kafanın pek bir şey aldığı söylenemez. | Open Subtitles | ـ في حين يوجد الكثير مما يشغلني ـ عقلك لا ينشغل بالكثير |
Bir şey olmayacak ben burada seninleyim... - ...kafanın içindeyim. | Open Subtitles | ستكونين على ما يُرام، أنا هُنا معكِ في داخل رأسكِ. |
Bazen lanet kafanın arkasında gözlere ihtiyacın olur. | Open Subtitles | أحيانا لابد و ان يكون لك عيون في الجزء الخلفي في راسك اللعين. |
- Eğer kafanın içi boş olmasaydı belki de bu sorunu hiç yaşamazdık. | Open Subtitles | إذاَ لم يكن مرتبطا برأسك الغليظ ، ربّما لمْ نكن لنواجه هذه المشكلة |
Ya kafanın içindeki ses sana duymak istediğin şeyi söyleyen kendi sesinse? | Open Subtitles | اتعلم، ليست فقط الاصوات في دماغك. التي تخبرك الشيئ الذي تود سماعه؟ |
Soğan gibi kafanın benim normal yaka ebatlarına sahip güzel örülmüş süveterimden geçmesini istemediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف للغاية أني لم أرد لرأسك المنتفخ أن يشق طريقه خلال فتحة العنق ذات الحجم العادي لكنزتي المطرزة جيداً. |
Yılda bir gün seni kötü düşünmekten ve kafanın içinde yaşamaktan alıyorum. | Open Subtitles | ليوم واحد ، لا تطيل التفكير و لا تعيش بداخل رأسكَ. |
- Hayır, ticaret için kafanın iyi bastığını söylemişti. | Open Subtitles | لا،لقد قال أن تفكيرك جيد في مجال الأعمال هل قال ذلك حقًا؟ |
kafanın içinde neler olduğunu bilirsem sana nasıl yardım edebileceğimi bulabilirim. | Open Subtitles | كنت لأعرف كيف أساعدك لو أخبرتني بما يجول في ذهنك |
Çatıdayken kafanın güzel olması, bir kere daha düşünmeni sağlar. Hele o çenesi? | Open Subtitles | نعم، هذا يجعلك تعيد التفكير قبل ان تنتشي على السطح |
Soruyu kafanın içinde tut, ama hafifçe, sanki canlı bir şeymiş gibi. | Open Subtitles | إجعلي الأسئلة في خيالك وبهدوء كأنها شيء حي. |
Yanılıyorsun dostum. Gördüklerin yanlış. Bütün olanlar kafanın içinde. | Open Subtitles | انت مخطيء أنت ترى الأشياء بشكل خاطيء الأشياء التي تسيطر على مخك ليست حقيقية |
Kuru kafanın yanına dön ve ona Doom'un cevabının hayır olduğunu söyle. | Open Subtitles | (عد هاربا إلى (سكال وأخبره بأن أجابة (دووم) هي لا |