"kafasında" - ترجمة من تركي إلى عربي

• رأسه
• رأسها
• رأس
• الرأس
• برأسه
• عقله
• عقلها
• برأس
• برأسها
• رأسهِ
• ذهنه
• راسه
• جمجمة
• باله
• راسها

Anlayışlı olmak, karşındakini olduğu gibi kabul etmek ve kafasında kaybettiği kılların burnundan ve kulaklarından taştığını ona söylememek.
فقط أن نكون مراعين، نتقبل بعضنا الأخر كما هو لا نشير إلى حقيقة أن الشعر الذي يفقده من رأسه

kafasında hiçbir şey yoktu. Seninkinde işe yarar bir şey buldum.
لم يكن هنالك شئ فى رأسه وجدت شيئا نافعا فى رأسك

kafasında bir delikle, orada öylece nasıl oturduğunu hatırlamıyor musunuz?
الا تذكر عندما كان جالس هناك وفتحة الرصاصة في رأسه

Bu deli şey, Aggie'yi öldürdü, kafasında bir delik açtı.
هذا الشئ المجنون قتل ، أجى صنع ثقباً فى رأسها

Eğer hoşlanmayacağım bir şey görürsem arkadaşınızın kafasında bir delik açarım.
إذا رأيت أي شي لا يعجبني سأضع رصاصة في رأس صديقتك

Sana kafasında zehir olan yılanlı şeylerden vermek isterdim ama arabada unutmuşum.
أردتُ إعطاءك عصا الأفعوان ذات الرأس الحاد السام لكنني تركتها في السيارة

Bu kafasında kılıç taşıyan bir at. Hayallerimi ve ümitlerimi koruyor.
ذلك حصان مع سيف في رأسه إنه يحرس آمالي و أحلامي

kafasında ok olan, kabarık tüylü, devasa bir canavar. Karıştırması zor sayılır.
إنه حيوان عملاق و زغب لديه سهم على رأسه من الصعب تفويته

Kafamı kaldırdım ve karşımda kafasında havuçlar olan bir çocuk beliriverdi.
لذا نظرت وإذ بالطفل مغطّى من رأسه إلى أصابع قدمه بالجزر

kafasında delik olan birinin aklından geçenleri okumak kolaydır, Baron.
من السهل قراءة أفكار من لديه فتحة في رأسه بارون

Anladım ki küçüklük hatıralarındaki annesi, hâlâ kafasında bir yerlerdeydi.
هيما زالَت في مكان ما في رأسه من ذكرياته المبكرة

Onu kafasında bir şişlikle, orada öylesine dans ederken bırakamayız.
لا يمكننا أن نتركه يرقص هناك وعلى رأسه تلك الضربة

Maggie üç şey yaptı: Dikkat verdi, ne olduğunu hatırladı ve bunu aklında tutup kafasında bir şablon oluşturdu.
وقامت ماجي بثلاثة أشياء: كانت لابد أن تنتبه، وكانت لابد أن تتذكر ما حدث وكان عليها أن تحفظ مسارًا في رأسها وتحدده.

..şişeyi o cücenin kafasında paralamamı beklerken görmemiştim.
بانتظاري لفلق رأسها الضئيل من على الابريق بزجاجة.

Beynin, Bruno’nun kafasında yeni bir his yaratmasının nedeni budur.
ولهذا السبب يولد الدماغ شعورًا جديدًا في رأس برونو.

Gece yarısı, Max'in kafasında şişe kırmaya ne dersin?
لقد حل منتصف الليل، لماذا لا ..نقم بتعصيبأعينالأوركسترا. ونكسر أقداح الشمبانيا على رأس ماكس؟

Köpeğimizin gerçekten bizi sevdiğini görmek kolay, o tüylü küçük kafasında neler olduğunu görmek kolay, değil mi?
حسنًا، من الواضح أن كلبتنا تحبنا حقًا، من السهل رؤية ذلك، صحيح، ما الذي يجول في ذلك الرأس الصغير الغامض؟

Bu yüzden İsa'nın ellerinde çiviler ve kafasında dikenli telle kan revan içinde olduğu o korkunç resimleri yaparlar.
لهذا لديهم تلك الصور الوحشية للسيد المسيح وهو ينزف جراء المسامير التي دُقت علي يداه والأشواك التي غُرست برأسه

Herhangi bir yerdeki herhangi bir insan ancak kafasında birşeyleri mutlaka başaracağına inanırsa, bu kişi başarının en yüksek noktasına erişebilir
أي شخص في أي مكان يستطيع أن يسمو إلى أعلى نقطة من بلوغ الهدف، فقط بالتيقن الداخلي في عقله أنه لابد أن يحقق شيئًا ما.

Kognitif patern tanımlama programı kafasında neler olduğunu bize söyleyebilir.
ربّما يخبرنا برنامج تمييز الأنماط الإدراكيّة بما يدور في عقلها

kafasında bir düğmeye basmakla olmuyor.
إنها ليست مجرد توصيلة أسلاك سوف تفعلها برأس الفتاة

Kurtlar baldır kaslarına bayılır. kafasında bir tane varsa, sizi temin ederim bacağında da bir tane vardır.
الديدان تحب عضلة الفخذ إن كانت لديها واحدة برأسها فأؤكد لكم أن لديها واحدة بساقها

Oradaki kafasında beyaz örtü olan genç adam ölmüş
ذلك الشابِّ هناك بذلك القماش الأبيض على رأسهِ ميتُ

Adamın kafasında bi sürü şey var gerçekten neye alışıksan sana onu veriyor
أعرف ذلك هذا يعني أن لديه افكار عديده في ذهنه تجاه مشاعركما مما يجعله يشعر بسوءٍ

kafasında şişlik olması sorun değil. Çocukların kafasında hep şişlik vardır.
انه بخير انه اصيب فى راسه الاطفال يصابوا فى راسهم دائما

Kılavuzun cesedi bulundu. kafasında Smythe'in silahından çıkan kurşun vardı.
وفى تطور مفاجىء وجدت رصاصه مصدرها مسدس سمايث فى جمجمة مُرشده

Ama Charlie Bailey Gates'in kafasında başka şeyler vardı.
لكن تشارلى بيلى جيتس كان يخطر فى باله أفكار أخرى.

kafasında büyük bir hasarı olan sarhoş bir kadından faydalandın.
لقد استغليت امراة مخمورة وبها اصابة بالغة في راسها عمل جيد