Bir isyan durumu gibi davranacağız, korumalar gitsin önce, kalabalığı çıkartsınlar oradan. | Open Subtitles | سنعالج هذا كحالة إضطراب أجعل الحراس يذهبون أولاً وأخرج الحشد من هناك |
Sonra kalabalığı beşer kişilik gruplara ayırdık ve grup kararı vermelerini istedik. | TED | ثم قمنا بتقسيم الحشد إلى مجموعات من خمس أفراد، وطلبنا منهم التوصل إلى إجابة جماعية. |
Polis şu an için adamı atlamaya çağıran kalabalığı kontrol etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | البوليس يحاول السيطره على هذا الحشد الذى يدعو الرجل الان للقفز |
Bir Alman bombardıman uçağı, alçak uçuşla kalabalığı selâmladı. | Open Subtitles | قاذفة قنابل ألمانية تطير على إرتفاع منخفض فوق الحشود محيية أياهم |
kalabalığı gözlerdik.. paketler, kıvrılmış gazeteler, paltolar. | Open Subtitles | نراقب الحشود والطرود , والصحف الملفوفة , والمعاطف |
vücudunuz rahat. İyi hazırlanmış konuşmanız vahşi kalabalığı karizmatik bir dahi olduğunuza ikna ediyor. | TED | خطابك المعد بشكل جيد يقنع الجمهور الهائج أن شخصيتك عبقرية. |
bir anlığına kalabalığı duyuyorum ve herşey normale dönüyor. | Open Subtitles | ولحظة سماعى عزف الموسيقى وهتاف الجماهير أشعر بالإطمئنان مرة آخرى |
Boksörlerden biri kalabalığın arasından ringe geliyor. - kalabalığı dinle! - Burada sadece nefret var. | Open Subtitles | احد الملاكمين فى طريقة الان وسط هذا الحشد الى الحلبة |
Hey, kalabalığı kontrol altına alın. Halkı geriye çekin. | Open Subtitles | دعونا نسيطر على الحشد أرجع هؤلاء الناس للخلف |
Hey, şu kalabalığı kontrol altına alın. Hadi, uzaklaştırın bu insanları. | Open Subtitles | دعونا نسيطر على الحشد أرجع هؤلاء الناس للخلف |
Sanırım, yemek saatinde kalabalığı takip ettim sadece, efendim. | Open Subtitles | حسناً، أظن أنني تتبعت الحشد في وقت الطعام يا سيدي |
Polis, kalabalığı durduramayacak ya da durdurmak istemiyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | فيما تبدو الشرطة عاجزة أو غير راغبة في السيطرة على الحشد |
"kalabalığı dinle, Mike. Çıldırmaya başladılar" | Open Subtitles | اسمع لهذا الحشد, مايك انهم سيصبحون مجانين |
Vali Willy Brandt eğer bariyerlere saldırırlarsa, kan döküleceği endişesiyle kalabalığı sakinleştirmeye çalıştı. | Open Subtitles | حاول العمدة فيلي ،برانت تهدئة الحشود فقد خشى من أن تسفك دمائهم إذا ما هاجموا الحواجز |
Neden kalabalık gelene kadar kendi bölgende sessizce takılmıyorsun? Ne kalabalığı? | Open Subtitles | لذااا, لما تلعب بهدوء في منطقتك حتى تصل الحشود |
Ve kalabalığı tahrik edip Kraliçe Vashti'nin gelmesini isteyen | Open Subtitles | أوليس أدمانثا هو من أثار الحشود من أجل طلب |
Arabamı getirmelerini söyleyin. kalabalığı dağıtın. Muhafızı değiştirin, ve sokak devriyelerini ikiye katlayın. | Open Subtitles | وفرق الجمهور وبدل الحرس وضاعف من الدوريات في الشوارع |
Zengin züppeler ise genç bedenler ya da solmuş ama güzel kokulu çiçekler peşinde heyecanlı kalabalığı kolaçan etmekte ve uygun avı aramaydılar. | Open Subtitles | بذلات أنيقة على شباب أو عجزة لا يزال بهم عبق الزهور يطوف الجمهور المتحمس يبحث و يصطاد |
kalabalığı unutup, okulun büyüklüğünü, komik giyiselerini, ve burada ne olduğunu hatırlayın. | Open Subtitles | أنسوا أمر الجمهور وحجم المدرسه و لبسهم الأنيق وتذكروا مالذي أوصلكم إلى هنا |
- Kapa çeneni. - Bu sefer kalabalığı suçlama. | Open Subtitles | فلتصمت ولكن هذة المرة لا يمكنك لوم الجماهير |
Başka insanlar. kalabalığı nasıl geride tuttular? | Open Subtitles | أعني بعض الناس القريبين أعني ، كيف أمكنهم إبعاد حشد الناس؟ |
Ona püf noktasını söyledim, ona hangi hareketlerin büyük kalabalığı çekeceğini söyledim. | Open Subtitles | أريته الخطوات أخبرته بنوع الحركات التي تجذب حشود أكثر |
kalabalığı tahrik edip, elçiliğe girişini gizlemek için, iki tane protestocuyu vurdu. | Open Subtitles | لحدوث كل هذا لقد قام بإطلاق النار على اثنين من المتظاهرين لحشد الجموع وتغطية امر دخوله الى السفارة |
2, bana kalabalığı göster. | Open Subtitles | هذا جيد , كاميرا رقم 2 أعطني لقطة للحشود |
kalabalığı dağıtmak için 100 kadar adam göderin 2'inci bulvar 33'üncü caddedeki bina ...kalabalık tarafından ateşe verildi. | Open Subtitles | أرسل 100 رجل ليفرقوا الرعاع من الشارع الثالث والثلاثون بالحى الثانى النار تشتعل فى المبنى بسبب الرعاع |
kalabalığı dinle! Kaburgalara bir sol. | Open Subtitles | أستمعُ إلى هذا الحشدِ اليسار إلى الأضلاعِ. |