Geriye kalan her şey bir hayal, boyanmış tahta bir at gibi. | Open Subtitles | و كل شيء آخر بدا و كأنه وهم مثل حصان مصنوع من الخشب |
Perdeleri değiştirdiler ama geri kalan her şey aynı. | Open Subtitles | لقد غيروا الستائر, ولكن كل شيء آخر بقي كما هو |
Geriye kalan her şey, kimi siğil ilaçları dışında kocaman, devasa bir vasiyetti. | Open Subtitles | و كل ما تركته بخلاف دواء الثآليل هو وصية ضخمة بدينة |
Çocukluğunuzdan geriye kalan her şey küçük bir kutuya sığmıştır. | Open Subtitles | كل ما تركته في طفولتك |
Isırık yeri hâlâ deli gibi acıyor ama geri kalan her şey daha iyi. | Open Subtitles | اللدغة مازالت تؤلم لكن كل شئ آخر تحسن. |
Çünkü bir kere iki şey birbirine bağlanırsa geri kalan her şey dışarıda kalır. | Open Subtitles | لأن... عندما الإثنان يَرْبطُ سوية، كُلّ شيء آخر يُتْرَكُ وراء. |
Ne olabileceğini bilmek istiyorum. Listede kalan her şey olabilir. | Open Subtitles | حسناً، كلّ ما تبقى على القائمة |
Ama geri kalan her şey bir yalandan ibaret! | Open Subtitles | لكن بقية هذا الأمر كله كذبة كبيرة جداً |
Hayatını kaybedenlere saygımızdan, kalan her şey olduğu gibi aktarılmıştır. | Open Subtitles | "وتشريفاً لذكرى الموتى تم سرد بقية الأحداث كما هي" |
Galiba öyle. Zira geri kalan her şey değişti. | Open Subtitles | ، حسناً ، أعتقد أني كذلك لأن كل شيء آخر قد اختلف |
Ama krallıktaki geri kalan her şey senin. Şuradaki dal haricinde... | Open Subtitles | ولكن كل شيء آخر في المملكة عدا هذه العصا |
- Sadece korktu ancak geri kalan her şey normal. | Open Subtitles | - وهو خائف فقط، لكن كل شيء آخر أمر طبيعي. |
Geri kalan her şey vitrin süsü. | Open Subtitles | هي الحل. كل شيء آخر ممارسة خادعة لن تدوم. |
Egzersizler ve ritüeller etkisini gösterince ve kiloyla ilgili dönüp duran düşünceler baskın gelince geri kalan her şey silinir. | Open Subtitles | عندما تبدأ التمارين والطقوس وتسود الأفكار الدورية حول الوزن يتلاشى كل شيء آخر. |
Bunu yalnızca Google'ın arama sayfalarına bakarak bile görebiliriz: O sayfada sadece Google'ın logosu görülür, geri kalan her şey aynı font ile yazılmıştır. | TED | وتصفح نتائج صفحة غوغل هي الطريقة الأبسط للنظر إليها: الشعار الأوحد على تلك الصفحة هو "Google"؛ كل شيء آخر هو في حجم واحد للخط. |
Çocukluğunuzdan geriye kalan her şey küçük bir kutuya sığmıştır. | Open Subtitles | كل ما تركته في طفولتك |
Geri kalan her şey aynı. İyi. | Open Subtitles | كل شئ آخر كما هو |
Daha güzel bir yüz ama geri kalan her şey aynı. | Open Subtitles | هو a وجه أجمل. لكن كُلّ شيء آخر إبدُ مألوفَ. |
- Geri kalan her şey sizin fikriniz miydi? | Open Subtitles | لكن بقية هذا كان فكرتك ؟ |
Hayatını kaybedenlere saygımızdan kalan her şey olduğu gibi aktarılmıştır. | Open Subtitles | "وتشريفاً لذكرى الموتى تم سرد بقية الأحداث كما هي" |