TV'de yayınlanan bu ölüm ve yürüyüş kamuoyunu büyük oranda etkiledi. | TED | الوفاة المتلفزة والمسيرة كان لها تأثير كبير على الرأي العام . |
Uzun süre sonucunda kamuoyunu kazanabildiler. | TED | وكسبوا الرأي العام على مدى فترة طويلة من الزمن |
kamuoyunu, kendini korumanın üzerine koyma konusunda dürüst olmak. | TED | صادقون حول جعل الرأي العام أهم من الحفاظ على ذاتكم. |
Hatta, demokratik olmayan hükümetler bile kamuoyunu daha çok önemsemekte. | TED | وحتى الحكومات غير الديموقراطية أكثر حساسية تجاه الرأي العام. |
Terörizm: 2) Hükümetin, bir planı hayata geçirebilmek için, kamuoyunu yönlendirme tekniği. | Open Subtitles | الإرهاب : ّ 2ــ تقنية مستعملة من قبل الحكوماتِ للتلاعب بالرأي العامِ لكي تمرر أجندتها |
kamuoyunu yanımıza almalıyız. | Open Subtitles | أعتقدُ أن علينا أن نعمل لكي نكسب الرأي العام لصالحنا. |
Açıkçası bu, bir pazarlama numarasıyla kamuoyunu yönlendirme girişimi. | Open Subtitles | هذه محاولة واضحة لتحويل الرأي العام بحيلة تسويقية |
Evet. Bir an önce kamuoyunu sakinleştirecek bir yol bulmamız gerek. | Open Subtitles | نعم، نحن بحاجة لإيجاد طريقة لتهدأة الرأي العام. |
Batı kamuoyunu etkilemek için. | Open Subtitles | لهزّ الرأي العام الغربي |
"Barış Hareketi " büyük ölçüde kamuoyunu etkiliyor. | Open Subtitles | كان لـ (حركة السلام) تأثير كبير على الرأي العام |
Almanlarin, küçük ama yürekli Belçika'ya uyguladigi zulüm müttefik kamuoyunu harekete geçirmek için cephe gerisinde ideal bir propaganda zemini hazirliyordu. | Open Subtitles | تلك القصص عن الوحشية الألمانية ضد (بلجيكا الصغيرة الشجاعة) زودت الحلفاء بالدعاية الحربية المثالية لحشد الرأي العام لتأييد الحرب |
Bu yüzden kamuoyunu yönlendirmek için bir hadise yaratmaya ihtiyaç duydular. | Open Subtitles | لذا إحتاجوا لخَلْق حادثةَ للتَأثير على الرأي العامِ |