"kanıtınız" - ترجمة من تركي إلى عربي

• دليل
• أدلة
• دليلك
• برهان
• دليلا
• ما الدليل
• دليلكم

Buradan hırsızlık ve rüşvet ile ilgili kanıtınız olduğunu anlıyorum.
الان ، افهم انه لديك دليل على السرقة و الرشوة

Bu iftiralarınızı destekleyecek herhangi bir kanıtınız yoksa şayet, gitmem gerekiyor.
بما انهُ ليسَ لديكَ دليل لدعم مطالبكَ الإفترائية عليّ أن اذهب

Hayır. Kesinlikle doğru değil. Bu konuda hiçbir kanıtınız yok.
لا، ذلك غير صحيح البته وليس لديكِ دليل على ذلك

Pekâlâ tartışmanın hatırına mahkemede kullanabileceğiniz kanıtınız olduğunu farz edelim. Sonra ne olacak?
بما أننا نتجادل ، لنفتراض أن لديكم أدلة دامغة ، ماذا بعد ذلك؟

Ghost için tutuklama emri çıkarttırmak istiyorsanız çıkartabilirim ama Thomas Patrick Egan'ın Ghost olduğuna dair kanıtınız tam olarak nedir acaba?
وإذا أردتٍ مذكرة لإعتقال جوست سأوقع واحدة الآن , ولكن ما هو دليلك بالضبط أن توماس باتريك ايجان هو الشبح ؟

Bay Griffin, bir film ya da diziye dayanmayan bir kanıtınız var mı?
سيد غريفين هل تملك اي دليل غير مبني على فيلم او سلسلة تلفزيونية

Cinayeti sanığın işlediğine dair hiçbir kanıtınız yok.
ليست لديك مطلقاً أي دليل يربط المتهم بجريمة القتل

Biliyorsunuz ki dava açamazsınız. Somut bir kanıtınız yok.
تعرف ليس هناك حالة هنا عندك لا دليل طبيعي

Cinayeti onun işlediğine dair kanıtınız var mı?
هل لديك دليل بأن ساكومورا إرتكب الجريمة؟

Tanığınızın iddialarını destekleyecek kanıtınız var mı?
هل يمكنك أن تقدم أي دليل يدعم أقوال الشاهدة ؟

Suç ortağı olduğuna dair kanıtınız var mı?
هل يمكنك ان تقدم لنا دليل على وجود متآمر ؟

Suç ortağı olduğuna dair kanıtınız var mı?
هل يمكنك ان تقدم لنا دليل على وجود متامر ؟

Mühendislerim oradaydı. Hiçbir risk saptanmadı. Buna karşı çıkabilecek kanıtınız var mı?
المهندسين يعملون هناك، لا يوجد مخاطر للتدمير ألديكِ اى دليل قاطع؟

Eğer bir kanıtınız varsa gösterin, çünkü dinamiti patlatacak olan benim...
لو أن لديك دليل على كلامك .. أظهره .. فانا المسئول عن كل شئ هنا

Eğer bir kanıtınız varsa, onu ortaya koyun.
لو أن لديك دليل على كلامك.. أظهره فانا المسئول عن كل شئ هنا

Sizi birisinin yaktığını ve onları suçlayabilecek bir kanıtınız olduğunu mu iddia ediyorsunuz?
تدّعي ذلك شخص ما أحرقك وبأنّ هناك دليل هنا لتجريمهم؟

Bunlar çok ilginç şeyler ama, elle tutulur bir kanıtınız var mı?
ذلك مثير للأهتمام لكن هل لديك دليل مادى؟

Beni içeren bir kanıtınız varsa izin almalısınız.
لو كانت لديكم أيّ أدلة تُورّطني، فسيكون بحوزتكم أمر قضائي

Çok ateşlisiniz falan ama sağlam bir kanıtınız olsaydı beni çoktan tutuklamıştınız. Ben miyim?
ولكن لو كانت لديكِ أيّ أدلة فعليّة، لكنتِ قد قبضتِ عليّ بالفعل.

kanıtınız 20 dakika kadar önce ofisime kendi ayaklarıyla geldi.
دليلك اتى الى مكتبي منذ 20دقيقه

Somut bir kanıtınız yok, delil yok.
أنت ليس لك دليل ثابت، لا برهان.

Vatan hainliği suçlaması için kanıtınız var mı?
هل تملك دليلا ً على هذه الخيانه ؟

Çocuğu cinayetle suçlamak için ne gibi bir kanıtınız var ?
ما الدليل الذى تستند إليه لإتهام الفتى بالقتل ؟

- Galiba kanıtınız bozulmuş da.
لأنني أعتقد أن دليلكم تعرض للتلوث