- Bazı aşağılık Kanadalılar Almanların, Müntze'yi öldürmelerine izin vermiş. | Open Subtitles | الكنديون امسكوا به وسمحوا للألمان ان ينفذوا حكم الإعدام به |
Herkes böyle düşünüyordu Vitaly, ta ki Fransız Kanadalılar gelene kadar. | Open Subtitles | هذا ما كان يظنه الجميع يا فيتالي حتى ظهر هؤلاء الكنديون |
İngiliz ve Kanadalılar Sword, Gold ve Juno'da düzenli ilerliyor. | Open Subtitles | البريطانيون و الكنديون يتقدمون بثبات من شواطيء سورد و جولد و جونو |
- Kanadalıyım. Hayatım boyunca Kanadalılar için söylediğim bütün kötü sözleri geri alıyorum. | Open Subtitles | سأخذ حذري من كل الأشياء السيئة لقد تكلمت في وقت مضى حول الكنديين. |
Javier, Fransız asıllı Kanadalılar atalarıyla ve Paris kültürü ile gurur duyan kişilerdir. | Open Subtitles | خافيير، وسوف يكون لك معرفة أن الكنديين الفرنسيين هم أحفاد فخورة الثقافة الباريسية. |
Size bir şey sorayım Kanadalılar. | Open Subtitles | الذين يدسون أنوفهم في أمور لا تخصهم دعوني أسألكم شيئا أيها السادة من كندا |
Gördüğün gibi Kanadalılar seninle ilgilenmeyi isterler fakat onlar emir altındalar, ve kavga etmeleri yasaktır. | Open Subtitles | الكنديون يحبذون تسوية الأمر معك ولكنهم لا يقدرون, لأنهم تحت أوامر صارمة تمنعهم من القتال |
Kanadalılar üç taraftaki protestoculara da ses etmiyorlar. | Open Subtitles | الكنديون يتركوا المعارضون على طول الطريق حتى الحدود |
Kanadalılar için kendi evlerinde bir müsabaka olacak. | Open Subtitles | الكنديون أصحاب الأرض يجب أن ترجحهم أيضاً ولقد أجروا التدريبات هذا الأسبوع بشكل رائع |
ve Kanada Amerika dan ayrı çünkü Kanadalılar yalnız olmayı seviyorlar. | Open Subtitles | وكندا انفصلت عنْ الولايات المتّحدةِ لأن... ...الكنديون أرادوا أن يكونا بمفردهم |
- Kanadalılar bizi alıyor. | Open Subtitles | انا علي وشك ان يلتقطني الكنديون في الحقل الأمن |
Kanadalılar protestocuların bölgeye girmelerine izin veriyorlar. | Open Subtitles | الكنديون يتركوا المعارضون على طول الطريق حتى الحدود |
Öncelikle, Kanadalılar seni sınırdan geri çevirirler. | Open Subtitles | , حسناً , أولاً الكنديون سيسلمونك عند الحدود |
Amerakalılar ve Kanadalılar arsında rekabet çıkarmak. | Open Subtitles | التحريض على الحرب الحدودية, اذا جاز التعبير بين الامريكيين و الكنديين |
Kanadalılar beklediğimden daha iyi durumda. | Open Subtitles | يبدو أن الكنديين هم في وضع أفضل مما كنت أتصور |
Bir de aranızda Kanadalılar hakkında sürekli kötü şeyler söyleyen bir adi zibidi varmış. | Open Subtitles | هذا واحد منكم أسوء من البقية كلهم نذل أبله لا يتوقف عن الكلام بسوء عن الكنديين |
Kanadalılar kadar iyi olana kadar durmak yok. | Open Subtitles | استمر في التدريب حتى يصبحون بنفس قدرة الكنديين |
Tamam, Kanadalılar, üniformanızı lekelemeyin! | Open Subtitles | حسناً ايها الكنديين, لا تسيئوا لزيكم العسكري |
Kanadalılar kutuptan gelen büyük sirkülasyon bildiriyor. | Open Subtitles | تقرير من كندا يفيد بوجود دوامات هوائيه ضخمه |
Kanadalılar gibi üzerime gelme. | Open Subtitles | لا تجعل حيلك تمشي علي ايها الكندي |
Fransız Kanadalılar konusunda hemfikiriz yani. | Open Subtitles | اذًا فنحن متفقان بشأن الفرنسية الكندية. |
Gelmiş geçmiş en havalı Kanadalılar. Bunu öyle kolayca söylemiyorum. Pekâlâ, sıradaki. | Open Subtitles | أروع أشخاص كنديين ولا أقول هذا بإستخفاف |
- Canucks (Kanadalılar) değil,Amerikalılar. | Open Subtitles | - لا اقصد الكنوكس (تحقير للكنديين), بل الأميركيين - |
Kanadalılar susmayı bilmiyor. | Open Subtitles | ... والكنديون ملعونون لا يتوقفون عن الكلام |
Tommy Douglas adında bir adam çıkana kadar Kanadalılar da inanmıyordu. | Open Subtitles | أَعْني، كنديون لَمْ حتى نُقابلْ مَع رجل سَمّى تومي دوغلاس، الذي تقريباً عقل كُلّ شخصِ المُتَغَيّرِ. |
İngilizler kabul etmemiş, Yeni Zelandalılar da öyle ama Kanadalılar onları içeri almış. | Open Subtitles | رفض البريطانيون استقبالهم رفض النيوزلندييون استقبالهم, قَبٍل الكندييون ان يستقبلوهم |