Artık ruhum günahtan arındı çünkü o kapıyı açtı ve beni içeri aldı | Open Subtitles | الآن روحي خالية من الذنب منذ أن فتح الباب وسمح لني بالدخول |
Sonra, bir gün, gazeteyi almak için kapıyı açtı. | Open Subtitles | بعد ذلك بيوم واحد، فتح الباب لتلقي الجريدة |
Adam kapıyı açtı, çok sessiz birine benziyordu, tam parayı sayacakken, beni durdurdu, o ara üstte bir yirmilik gördüm, fakat gerisi hep fotokopiydi. | Open Subtitles | هذا الشخص فتح الباب وكان هادئاً جداً وكنت على وشك عد النقود ولكنه منعني رأيت أن الورقة الأولى كانت من فئة العشرين |
Minibüsü durdurduktan sonra kapıyı açtı ve kafama bir poşet geçirdi. | Open Subtitles | بعدما توقفت الشاحنة قام بفتح الباب ووضع كيسًا على رأسي |
Biri kapıyı açtı ama kimse görünmüyor. | Open Subtitles | فتحوا الباب ولكن لاأحد هنا |
Anahtarı varmış gibi kapıyı açtı! | Open Subtitles | لقد فتحت الباب وكأن لديها مفتاحاً! |
Ben çıkarken aniden biri kapıyı açtı o da yüzüme çarptı. | Open Subtitles | شخص ما, فتح الباب بينما كنت أغادر ولقد صدمني في وجهي, ماذا يحدث؟ |
Ağabeyim kapıyı açtı, beni içeri itti ve kapıyı açmayayım diye tuttu. | Open Subtitles | اخى فتح الباب , ودفعنى للداخل , واغلق الباب |
Herif kapıyı açtı, bana elektrik verdi kafama silah dayadılar... | Open Subtitles | هو فتح الباب وصعقني بالكهرباء - هدداني بمسدس ثم رحلا |
kapıyı açtı, bana dedi ki "İster misin?" | TED | وعندما فتح الباب ، قال لي ، " هل تريد بعض من هذا ؟ " |
- kapıyı açtı ve merdivenlerden yuvarlandı. - Yalancı seni. | Open Subtitles | ـ لقد فتح الباب وسقط على السلالم ـ كذاب |
kapıyı açtı ve içeri girmeden önce anahtarı yerine koydu. | Open Subtitles | ... فتح الباب ثم أعاد المفتاح ... مكانه قبل أن يدخل |
Jodie Foster bunu denedi. Seri katil kapıyı açtı. | Open Subtitles | جودي فوستر حاول هذا القاتل المُسْتَأْجَر فتح الباب . |
kapıyı açtı ve adam da kapıdan içeri girdi. | Open Subtitles | هو فتح الباب ومشى الرجل الى الداخل |
o kapıyı açtı ve geçmelerine izin verecek. | Open Subtitles | فتح الباب وسيسمح لواحد بالذهاب |
Yani tek başına koca kapıyı açtı, bir fincan kahve içti, sonradan da eve gelip kapıyı mı kapattı? | Open Subtitles | -نعم فتح الباب و ذهب لتناول القهوه ثم عاد و أغلق الباب |
Yani... eve geldi, kapıyı açtı ve karbüratör kokusu mu aldı? | Open Subtitles | إذن... عاد إلى بيته، فتح الباب ، وشمّ رائحة... المكربن؟ |
Alon Strauss tanıdığı ve güvendiği birine kapıyı açtı. | Open Subtitles | آلون ستراوس " فتح الباب لشخص يعرفه ويثق به " |
- Sonra annesi kapıyı açtı. | Open Subtitles | . ومن بعد ذلك قامت أمها بفتح الباب |
Onlar ilk kapıyı açtı. | Open Subtitles | لقد فتحوا الباب الأول بالفعل |
- Rüzgar... kapıyı açtı. | Open Subtitles | إنها الرياح, لقد فتحت الباب. |
kapıyı açtı ve penceresi olmayan 6 metreye 6 metre bir odaya girdik. Odada yerden tavana kadar uzanan raflar ve bu rafların her birinde Maya seramik koleksiyonunun parçaları bulunmaktaydı. | TED | وفتح الباب , ومشينا الى نوافذ 20 في 20 قدما غرف مع رفوف تمتد من الارض الى السقف يزدحم كل رف بمجموعته من خزفيات المايا |
Bu haberler yıkıcıydı ancak başka bir kapıyı açtı. | TED | كان الخبر مدمراً، لكنه فتح باب آخر. |