ويكيبيديا

    "karışıklık" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الفوضى
        
    • فوضى
        
    • خلط
        
    • الخلط
        
    • الارتباك
        
    • التشويش
        
    • تعقيدات
        
    • الاضطراب
        
    • اختلاط
        
    • الالتباس
        
    • إلتباس
        
    • التباس
        
    • اضطراب
        
    • تعقيد
        
    • سوء
        
    Bazı hayvanlar örneğin deniz kuşları bu karışıklık içerisinde dolanırlar. TED بعض الحيوانات مثل الطيور البحرية تقع في فخ هذه الفوضى
    Otoyolda karışıklık olduğuna dair bilgi var binlerce insan şehirlerden kaçtığı için. Open Subtitles هناك تقارير الفوضى' على الطُرق السريعةِ كآلاف الناسِ' يحاولْون الهُرُوب من المُدنَ.
    Bir şeyi itersin ve hiç beklemediğin şekilde karışıklık yaratır. Open Subtitles تدفع شيء ما هنا يؤدي الى فوضى لم تكن تتوقعها
    Eğer şirketin bu kısmının varlığı durdurulursa, kredi verenler için bir karışıklık olacak. Open Subtitles ،إن كان ذلك الجزء من الشركة لم يعد موجوداً فسـوف يصبح فوضى للدائنين
    - Akşamki karışıklık için özür dilerim. - Daha fazla yanlışı kaldıramayız. Open Subtitles ــ آسف علي خلط الأرقام ــ لا يمكننا تحمل المزيد من الأخطاء
    Koçun o yaşta bir kızla karışıklık yaratabilecek bir duruma girmemesi gerekir. Open Subtitles فتاة في هذا السن على المدرب ألا يقترب من أي وضع من إحتمالية الخلط
    Burada bir karışıklık ya da yanlış anlama oluşur ve gerilim ortaya çıkar. TED من هنا، يتشكل الارتباك و سوء الفهم، و ينشأ التوتر.
    Mantıksız olduğunu düşündüğün anda hayat rastgele bir karışıklık çıkartıyor. Open Subtitles عندما تعتقد انه لا نمط معين يظهر فى تلك الفوضى
    Bu Medellín kartelinde daha fazla kaos ve karışıklık yaratacaktı. Open Subtitles لإن ذلك يعني المزيد من الفوضى والإرتباك داخل منظمة ميدلين
    Birçok şehirde trafik zaten karmakarışık ve biz daha fazla karışıklık istemiyoruz. TED في العديد من المدن، المرور فوضوي جدًا، ونحن لا نحتاج إلى المزيد من الفوضى.
    Yakaladığımız mahkum, bir karışıklık olduğuna dair yalan söylememiş değil mi? Open Subtitles ان السجين الذى أمسكنا به لم يكذب بشأن هذه الفوضى
    Buradaki gibi bir karışıklık daha çıkarırsan itibarın kalmaz. Open Subtitles فوضى أخرى كالتى فعلتها هنا في وارسو و لن تكون لك سمعة لتحميها
    Ortada karışıklık varsa, ne istediğini bilen bir adamın istediği şeye... Open Subtitles حيثما تكون هناك فوضى فالرجل الذي يعرف ما يريد تقوم له فرصة سانحة لأخذها
    Başka bir karışıklık olacağını biliyordum. Her zaman haklı çıkıyorum. Open Subtitles كنت أعلم أنه سيحدث فوضى أنا دوماً على حق
    Faturayla ilgili bir karışıklık olmuş ve telefonumu kapattılar. Open Subtitles حسناً , كان هناك خلط فى الفاتورة واقفلوا تليفونى
    Üç kez dükkan soyma, düğünde birini yumruklama ve üçüncüde de başka birinin kimliğini kullanmakla ilgili bir karışıklık oldu. Open Subtitles ثلاث مرات سرقة, لكم شخصاً ما في زفاف و كان هنالك نوعاً من الخلط
    Portekiz kaşifler, krallık için Afrika'yı hızlı bir şekilde geziyordu. Ta ki karışıklık ve diplomasinin birleşmesiyle efsane gerçek olana dek. TED جاب المستكشفون الأوروبيّون إفريقيا بحثًا عن المملكة، إلى أن حوّل مزيجٌ من الارتباك والدبلوماسيّة الخرافة إلى حقيقة.
    Şehir ziyaretçilerden dolayı çok kalabalık. Bu yüzden bir çok karışıklık oluyor. Open Subtitles المدينة مزدحمة بالزوار, ويحدث الكثير من التشويش
    Olağandışı bir terslik veya karışıklık ile karşılaşılırsa gerçekten ilginç bir davranış ortaya çıkıyor: süsleme. TED وعندما نواجه بصعوبة محددة انتكاسات أو تعقيدات يظهر سلوك مثير للإهتمام بالفعل: الديكور
    Bütün bu karışıklık ve felaketlerin arasında... ..kadın tabii ki çektirdiği fotoğrafları unutmuş. Open Subtitles و في وسط الاضطراب و المصائب نسيت الأرملة أمر الصورة بالطّبع
    Bu sadece büyük bir karışıklık. Open Subtitles انه اختلاط للامر كبير هذا كل ما فى الامر
    karışıklık için özür dilerim ama yanlış bilgilendirilmişsiniz. Open Subtitles انا اسف على هذا الالتباس ولكن وصلك خبر خاطئ
    Karaya vardığınızda, karışıklık tasavvur etmiyorum. Open Subtitles بمجرد أن ترسو، أتخيل أنه لن يوجد أي إلتباس
    Ajansımın ofisinde bir karışıklık olmuş ama hâlâ televizyondayım ve bu iyi bir teşhir oldu. Open Subtitles كان هناك التباس في مكتب وكيلي لكني مازلت على التلفاز وهذا ظهور جيد
    O asteroitteki en küçük bir karışıklık gezegeni çok büyük bir mesafeyle kaçırmasına sebep olabilirdi. TED إذ أن أصغر اضطراب على سطح هذا الكويكب البعيد عن الأرض سينجم عنه تغيير مسار الكويكب بعيدا عن كوكب الأرض وبفارق كبير.
    Endüstriyel hastalığı tedavi ettiğimizde bir karışıklık oldu.e Open Subtitles كان هناك تعقيد عندما كنا نُعالجُ المرض الصناعي
    Bir karışıklık olmuş. Benim de, bu ekipte olmam lazım. Open Subtitles يبدو أن هناك سوء تفاهم من المفترض أن أكون هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد