ويكيبيديا

    "karıştırıyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يعبث
        
    • يخلط
        
    • يعقد
        
    • يتلاعب
        
    • مربك
        
    • تخلط
        
    • تشوش
        
    • يربكني
        
    • يُحيرني
        
    • يربك
        
    • ويربك
        
    • يشوش
        
    • يحيرني
        
    • يخلطهم
        
    • مربكة
        
    Anne, Jordan'a odamdan çıkmasını söyler misin? Eşyalarımı karıştırıyor. Open Subtitles قولي لجوردان أن يخرج من غرفتي أنه يعبث بأغراضي
    Kızın kafasını karıştırıyor, kendisiyle yatmaya zorluyor. Open Subtitles إنه يعبث بعقلها. إنه يضغط عليها لتمارس الجنس معه.
    Maddi şeylerle indirilen sözlerin büyük manevi değerini karıştırıyor. Open Subtitles إنه يخلط الأشياء المادية مع القيمة الروحية العظمى للكلام المقدس
    Çikolatayı karıştırıyor. Daha doğrusu çalkalıyor. Open Subtitles هو يخلط الشكولاته حقيقة هو يخضخض شكولاتتي
    Bu benim vakam, burada olmanız hayatımı karıştırıyor ve karışıklıkları sevmem. Open Subtitles هذه قضيتي و وجودكم هنا يعقد حياتي و أنا لا أحب التعقيد
    Sanırım bu genç adam cep telefonuyla televizyonu karıştırıyor. Open Subtitles أظن أن هذا الشاب يتلاعب بالتلفاز بهاتفه الخلوي.
    Böyle güzel bir kadının anne olması aklımı karıştırıyor. Open Subtitles لأنه مربك بالنسبة لي عندما تصبح امرأة جميلة مثلكِ أماً.
    Yargıç ve jüriyi oynamak, insanların aklını karıştırıyor. Open Subtitles لعب دور القاضي والمُحلّفين يعبث بعقول الناس.
    Ama yine de gelip burayı kontrol etmek istedim, kimse etrafı karıştırıyor mu değişik fikirlere kapılıyor mu diye emin olmak için. Open Subtitles لكن مازلت اريد ان اتفقد هذا المكان واتأكد ان لا أحد يعبث بالارجاء ويقوم بالخطط
    Nörotoksin aklını karıştırıyor, ya onlar senin anıların değilse? Open Subtitles السم العصبي يعبث بعقلك ماذا لو أنها ليست فقط ذكرياتك؟
    Bilmiyorum, dostum. Bütün bu metaller sinyali karıştırıyor, dostum. Open Subtitles كل هذا المعدن يعبث بالإشارة ، يا رجل
    Kafanı karıştırıyor. Ajanların yaptığı budur. Open Subtitles ، إنه يعبث بعقلك . "هذا مايفعله أصحاب "البدلات
    Şimdi kocaman dairesinde yalnız başına oturup içkiyle hapları karıştırıyor. Open Subtitles الآن هو وحيد في شقته الكبيرة ، يخلط الكحول مع الأدوية.
    - 6 yaşından beri rüya ile gerçeği karıştırıyor. Open Subtitles منذ أن كان في السادسة وهو يخلط بين الحلم والواقع
    Birisi margarita karıştırıyor veya oda süpürüyor sanmışlar. Open Subtitles ولكنهم ظنّوا أن أحداً كان يخلط خمر المارغريتا أو يكنس المكان
    Bu koalisyon sistemi her şeyi karıştırıyor, ben de ABD'de her zaman seçimlerin sona ermesini merakla bekliyorum, çünkü birliktelik göstermeniz gereken bir an oluyor. TED لذا فإن نظام التحالفات يعقد الأمور كلها، وأنا دائماً أنتظر هنا في الولايات المتحدة الانتخابات الأولية، انتهاء الانتخابات الأولية لأنها اللحظة التي تريد فيها أن تظهر بها الوحدة.
    Tüm o sahte voodoo saçmalıklarıyla insanların kafasını karıştırıyor ve şimdi de listemi karıştırdı. Open Subtitles ... إنه يتلاعب بعقول الناس بكل هذه الشعوذة المزيفة و الآن يتلاعب بقائمتي
    Geçmişin çok kafamı karıştırıyor. Yatılı okula gitmene izin vereceğim. Open Subtitles تاريخك هو مربك للغاية بالنسبة لي أنا سوف اسمح لك بالرحيل إلى مدرسة داخلية
    Saf çikolatayı bugün bizim yaptığımız... ..gibi yapmıyor... ..ince kıyılmış tütünle karıştırıyor ama onu yemiyorlardı içiyorlardı. Open Subtitles ،وبدلاً من كونها شوكولاتة نقية ،كالمتوفرة اليوم كانت تخلط بقصيصات من التبغ
    Aklını karıştırıyor. Open Subtitles شعور بالاحتراق, وكانها نار الجحيم تشوش الدماغ كما ترى
    Artık seninle beraber görünemem. Bu benim aklımı karıştırıyor ve kendimi çok kötü hissettiriyor. Open Subtitles لا يمكنني أن أكون حولك من الآن فصاعداً إن ذلك يربكني ويجعلني أشعر وكأنني مجنونة
    Kafamı karıştırıyor. Open Subtitles بل يُحيرني
    Bütün hayatımı karıştırıyor. Open Subtitles إنه يربك كل حياتي.
    Tabii ki, bu bir kandırmaca, düşmanına daha büyük gözükerek kafasını karıştırıyor. Open Subtitles بالطبع إنه خداع، يحاول أن يبدو أضخم ويربك عدوّه
    Kendi paranoyan kafanı karıştırıyor. Open Subtitles جنونك يشوش تفكيرك
    Beyler, buradaki sayıya bakacak olursanız çok kafamı karıştırıyor. Open Subtitles أيها السادة ، لو تلقون نظرة . على هذا الرقم هنا . هذا الرقم يحيرني
    Şimdi onları ilkel bir kimyasal çorbayla karıştırıyor su, tuz ve amino asitlerden oluşan bir çorba. Open Subtitles إنه الآن يخلطهم بالكيميائيات البدائية المصنوعة من الماء,ملح,و الأحماض الأمينية
    Şimdi hatırladım, bu oyun kafamı çok karıştırıyor, hele şu farklı kağıtlar. Open Subtitles أنا أقوم بالتذكر الآن ، بأن هذه لعبة مربكة حقاً مع جميع هذه الكروت المختلفة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد