| Belki hafıza kaybımı yeni ve daha havalı bir hayata başlamak için kullanmalıyım. | Open Subtitles | ربما علي استخدام فقداني للذاكرة كفرصة للبدء بحياة جديدة ملونة |
| Sadece sana kendi hafıza kaybımı anlattım. | Open Subtitles | أخبرتك عن فقداني لذاكرتي |
| Cody'yle konuşmaya gittim çünkü Emma'ya bilinç kaybımı söylemesine, Emma'nın da sana söylemesine sinirlenmiştim. | Open Subtitles | ذهبت لرؤية (كودي) لاني كنت غاضباً منها لاخبار (ايما) عن فقداني لوعيي ولان (ايما) اخبرتكِ |
| Baktım, kimin eli kimin cebinde belli değil, ben de kendi adaletimi kendim bulurum, kaybımı böyle tazmin ederim, yoksa açlıktan öleceğiz, dedim. | Open Subtitles | إن لا أحد يهتم قررت أن آخذ حقي بيدي وأعوض خسائري أو أموت دون ذلك |
| Büyük kaybımı telâfi etmek için üzerime kara bulut gibi çöken iki aşığın peşine düşmem gerektiğini anladım. | Open Subtitles | تفاجأة، بأن الطريقة الوحيدة لإسترجاع خسائري المأساوية، أنّي ألاحق الشابين الحبيبين فهم من ألقو علي بهذه السحابة المظلمة. |
| İşler bu noktaya geldiği için üzgünüm ama, sana kaybımı başka türlü nasıl açıklayabilirim bilmiyorum. | Open Subtitles | يؤسفني أن الأمر وصل لهذا الحد، ولكنّي لا أجد طريقة أخرى لأعبّر بها عن خسارتي. |
| Ya da belki kaybımı azaltırım. | Open Subtitles | . أو ربما فقط أقطع خسائري |