ويكيبيديا

    "kazıyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يحفر
        
    • تحفر
        
    • يحفرون
        
    • حفر
        
    • قبرا
        
    • عليهم البدأ
        
    • سيحفر
        
    Baş düşmanı ise saatte 320 km. Hızla 10 dakikadır tünel kazıyor. Open Subtitles عدوّه اللدود يحفر نفق جنوباً بسرعة 200 ميل في الساعة لمدة 10 دقائق
    Tek elle veya değil, bence bizim amele de burada kazıyor olmalı. Ne dersin? Open Subtitles سواء كانت يده مقطوعة أم لا أظن أنه يجب أن يحفر معنا، صحيح؟
    Bir aydan fazla zamandır deli gibi kazıyor. Open Subtitles لقد مر أكثر من شهر ومازال يحفر مثل المجنون
    O zaman neden attığın her adım mezarımı kazıyor? Open Subtitles هل نحن شركاء؟ إذا لماذا كل حركة منكِ تحفر في قبري ؟
    Çocuklar bitap düşene kadar gece gündüz sizin için kil kazıyor. Open Subtitles أطفالِ الآن يعملون ليلاً ونهاراً يحفرون بالطين ليجعلوك غني وأنفسهم يائسة
    Mümkün olduğunca az çaba sarf ederek derin olmayan bir yuva kazıyor. Open Subtitles مستنزفةً أقل ما أمكنها من طاقة، تبدأ في حفر مأوىً سطحي
    Hani bilmesem, şu anda mezar kazıyor derdim yani. Open Subtitles لو لم أكن أعرف أكثر، لقلتُ أنّه الآن يحفر قبراً
    Ross Peterson beni parmaklamaya çalıştığında bozuk para aramak için kazıyor gibiydi. Open Subtitles عندما حاول روس بيترسون وصعه اصبعه فيني كان كأنه يحفر
    Sadece toprağın üstünü kazımıyor, daha derini kazıyor. Ve bıçağın açısından dolayı toprağı ters döndürüyor. Open Subtitles لا يحرث سطح الأرض فقط، بل يحفر أعمق، وبسبب زاوية النصل، يقلّب التربة.
    Teddy aşağıda kilerde çukuru kazıyor. Open Subtitles . تيدى الآن فى القبو يحفر الهويس
    Askerler buraya neden siper kazıyor? Open Subtitles ولماذا يحفر الرجال الخنادق هنا؟
    O çukuru kazıyor, sen de boruyu döşüyorsun. Open Subtitles هو يحفر الخندق, وأنت تضع الأنبوب.
    Bunun için kendine çamurda bir tünel kazıyor. Open Subtitles لذا يحفر لنفسه نفقاً داخل الطين.
    Sanki gömülü bir hazineyi kazıyor. Open Subtitles يبدو كما لو كان يحفر من اجل كنز مدفون
    Arka yüzgeçleri ile dikkatlice ve tam da doğru derinlikte çukur kazıyor. Open Subtitles مع زعانفها الخلفيه تحفر بعنايه العمق المناسب لها
    Şu an kendi mezarını kazıyor olma ihtimalin çok yüksek biliyorsun değil mi? Neyse, bir şey demedim. Open Subtitles أنت، ثمّة احتمال مرجّح لكونك تحفر قبرنا، لا تزعج نفسك.
    Güneş tekrar ortalığı kavurmadan önce bir kraliçe bal karıncası kumu kazıyor. Open Subtitles تحفر ملكة نمل العسل في الرمال قبل أن تجفّفه الشمس مجددًا
    Evet, efendim. Mahkumlar bir tünel kazıyor. Open Subtitles نعم يا سيدي السجناء سوف يحفرون نفق في السجن.
    Demek bu yüzden köleler kazıyor? Open Subtitles لهذا هؤلاء العبيد يحفرون إنهم أطفال أبرياء
    Çukur kazıyor ya da lastik yamalıyorum. Open Subtitles أنا مستعبد, حينما يحتاجنْ إلى حفر حفرة او تغيّر الإطارات
    Telif endüstrisi internetin kuyusunu kazıyor. Open Subtitles مؤسسات حفظ الحقوق تحفر قبرا للانترنت
    Şu anda siper kazıyor olmalılar. Open Subtitles يجب عليهم البدأ بالعمل بشكل مُكثف الآن.
    Ives iyi kazıcı, o önden kazıyor, çıkan toprağı arkasına doğru itiyor. Open Subtitles إيفس" هنا هو رجل النفق , لذلك سيحفر من الأمام" يدفع التراب إلى الخلف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد