ويكيبيديا

    "kazanç" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مكسب
        
    • الربح
        
    • ربح
        
    • فوز
        
    • مكاسب
        
    • ربحاً
        
    • مربح
        
    • الكسب
        
    • انتصار
        
    • الدخل
        
    • مكسباً
        
    • المكسب
        
    • الأرباح
        
    • رابحة
        
    • المصالح
        
    Maddi kazanç karşılığında cinsel ilişki falan derken ne demek istedin? Open Subtitles ماذا كان ذلك الكلام بخصوص المعروف الجنسي مقابل مكسب مادي ؟
    Ya başka bir yol daha varsa? Çift taraflı kazanç sağlanabilecek bir yol mesela. TED ماذا لو أن هناك مكاناً آخر؟ مكسب لكل الأطراف
    - kazanç için kasabada sattılar. - Bulun onu. Cezalandırılacak. Open Subtitles لقد باعها فى السوق لأجل الربح ابحث عنه ، سيشنق
    İtfaiyecilerin ölümünden kimin kazanç sağladığını sorun. Open Subtitles إسألوه من ربح أموالاً بقتل رجال الإطفاء ؟
    Gerçek başarı böyledir ve atletlerin dünyasında buna çift taraflı kazanç deriz. TED هذا ما يبدو عليه النجاح الحقيقي، وفي عالم الرياضيين هذا ما ندعوه فوز للجميع.
    Gün yüzüne sadece muazzam bir fırsat, finansal kazanç gördüğünde çıkıyor. Open Subtitles إنه يظهر فقط عندما يرى فرصة مُناسبة لتحقيق مكاسب مالية ضخمة
    Ve eğer sana söylersem, gene beni öldüreceksin... bir Tanrı olup dünya da terör estireceksin. Bu yüzden, her iki yolda da, benim için çok küçük kişisel kazanç var. Open Subtitles وتصبحين إلهة وتسببين الرعب للعالم لذلك في كلتا الحالتين، هناك مكسب قليل جداً لي
    Çok doğru.Acı yok,akma yok, kazanç yok,yeah? Open Subtitles هذا صحيح تمامًا, فلا ألم، لا خسارة, لا مكسب, صحيح؟ صحيح؟
    Konuşmaması karşılığında, kazanç raporları ve kârdan pay ister. Open Subtitles مكسب التقارير وحصه من الارباح فى سبيل صمته
    Hayır, efendim. Sadece izin almadan kazanç sağlamak amaçlı onları sergiliyoruz. Open Subtitles لا يا سيدي ، نعرضها من أجل الربح فحسب بدون إذن
    Böylece çift taraflı kazanç çözümünün ülkesine yardım etmesine engel olan kurallarla takılıp kaldı. TED لذلك علق بالقوانين التي منعته من مساعدة بلاده بقاعدة الربح للطرفين.
    Toplam, 634 million eder. Bir yılda net kazanç. Open Subtitles معا يكون ستمائة و أربع و ثلاثون مليون دولار ، فى سنة واحدة ، و هذا الربح الصافى
    kazanç aradığın için, başlamamamıza bir neden yok. Open Subtitles طالما أنك تبحث عن ربح فعلينا أن نبدأ فى العمل
    kazanç aradığın için, başlamamamıza bir neden yok. Open Subtitles طالما أنك تبحث عن ربح فعلينا أن نبدأ فى العمل
    Yaklaşık 300 milyarlık bir kazanç söz konusu. Open Subtitles الآن، هو بحيرة من 300مليار دولار من ربح مفاجئ
    Kitabın kapağını bile açmadan yüksek not aldın. kazanç kazançtır. Open Subtitles لقد حصلتِ على درجة جيدة بدون قراءة الكتاب حتى ، هذا فوز عظيم
    Bu beyin bölgesi aynı zamanda büyük kazanç ve kayıplar için inanılmaz riskler almak istediğimiz zaman etkinleşir. TED كما انها منطقة الدماغ التي تصبح نشطة عندما تكون على استعداد لتحمل مخاطرات هائلة لتحقيق مكاسب هائلة وخسائر فادحة.
    -Karışan herkesi, kazanç sağlayan herkesi Open Subtitles كل من كان متورطاً. كل من جنى ربحاً كل من سيفتح عينيه عليّ
    Ama biz geçerli ya da kazanç sağlayan bir hedef kitle olarak algılanmıyoruz. TED لكن لا يُنظر إلينا كمجهور مستهدف مربح ماديًا وقابل للاستمرار.
    Ama aynı zamanda risk, gelecek kazanç kapasiten ve değerinin kaybı etmenleri de var. Open Subtitles لكنك انت تحت الخطر المستقبل ، القدرة على الكسب تتسبب في تدهور الاصول تدهور ؟
    Bu bana bir kazanç gibi gelmiyor. Open Subtitles و الآخر هو صَدَفَة لشيء حدث مرة واحدة أنا أعني ، لا يبدو أن هذا انتصار بالنسبة لي
    kazanç Temelli Eğitim Harcı diyelim (IBT). TED دعونا نسميه رسوم دراسية على حسب الدخل أو أي بي تي.
    Büyükbabamın ormanındaki Dexicorp marketi tam olarak bir kazanç değil. Open Subtitles لا أعتبر وجود مركز تجاري في غابة أبي مكسباً
    Finansal kazanç için Nükleer savaş riskini nasıl göze alırsın? Open Subtitles انت تخاطر بحرب نوويه فقط من اجل المكسب المالى
    Bu şirketin, kârlarından marjinal kazanç elde etmek için rotalarını değiştirmesi olanaksız. Open Subtitles مستحيل لهذه الشركة أن تغير مسارها الصحيح لربح هامشي في الأرباح جيني..
    Ve en önemlisi de, savunmasızlar için kazanç. 15 Ekim'de, TED رابحة للقطاع الخاص، لأننا نبني أجيالًا جديدة لمستقبل غسيل الأيدي.
    Ticaretle, ortaklar arasında karşılıklı dayanışma ve ortak kazanç oluşur. TED فأينما توجد التجارة يوجد الترابط و المصالح المشتركة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد