ويكيبيديا

    "kazanıyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يربح
        
    • يجني
        
    • الفائز
        
    • تجني
        
    • فاز
        
    • تفوز
        
    • تكسب
        
    • تربح
        
    • ربح
        
    • يجنون
        
    • يفوزون
        
    • يكسبون
        
    • فوز
        
    • كسب
        
    • فازت
        
    Arkasındaki küçük depo kendisinin, ve bir Nijeryalının asgari ücretinin iki katını kazanıyor. TED هذا هو مستودعه المتواضع خلفه وهو يربح ضعف الحد الأدنى للأجور في نيجيريا
    Bir arkadaşım telefonla uzun vadeli eşya garantisi satarak iyi kazanıyor. Open Subtitles لي صديق يجني ربحاً جيداً ببيع تأمين الأدوات الكهربائية عبر الهاتف
    Kimin listesinde en çok ölü ünlü olursa oyunu o kazanıyor. Open Subtitles و الفائز هو من تكون قائمتة تحتوي على أكبر عدد من المشاهير المتوفين
    Daha da kötüsü azınlık kadın dolar bazında 67 Sent kazanıyor. Open Subtitles والأسوأ أنّ النساء من الأقليات العرقية تجني أقل من النساء البيض
    Çok turnuva kazanmış. Kendisi ve onuru için kazanıyor. Open Subtitles لقد فاز ببطولات كثيرة يفوز بها لأجل نفسه وشرفه
    Bazen kazanıyor, bazen kaybediyorsan aslında durumun beraberedir. Open Subtitles بعض الاحيان عندما تفوز او تخسر انت في الحقيقة مربوط
    Hadi Jessie. - Kereste işinden iyi kazanıyor musunuz? Open Subtitles هيا جيسى مستر بيرنز هل تكسب الكثير فى تجاره الخشب ؟
    O kadar parayı kumardan da kazanıyor olamazsın. Open Subtitles و لا يمكنك أن تربح هذا النوع من المال في القمار
    Japon takım turnuvayı ve askeri kontratı kazanıyor. Open Subtitles ربح الفريق الياباني البطولة والعقد العكسري
    Elbette ki girdiği birçok yarışmayı kazanıyor. TED وبالطبع، يربح أغلب المسابقات التي يدخل بها
    Bu endişeleri bir kenara bıraktım. En zor olan şey ise, onun hala kazanıyor olduğunu bilmek. Open Subtitles لقد رحلت هذان الأحمقان خارجاً من السيء أن تعلم أنه لا يزال يربح
    Bütün yarışmaları kazanıyor. Open Subtitles هذا هو الرجل ، لذلك هو يربح في جميع المسابقات
    Bütün bunlar olurken birileri başka birinin acısından para kazanıyor. TED و في الأثناء هناك شخص ما يجني المال من جراء معاناة شخص آخر.
    Aslında, Amerika'daki ortalama bir çiftçi bir dükkândan satın aldığınız bir dolarlık üründen on beş sentten az kazanıyor. TED في الواقع، يجني المزارع العادي في أمريكا أقل من 15 سنتًا من كل دولار على المنتج الذي تشتريه من المتجر.
    27, 28 yaşında genç bir adam, evli ve haftada 40 dolar kazanıyor. Open Subtitles شاب، في السابعة والعشرون أو الثامنة والعشرون، متزوج، يجني حوالي .. أربعون دولار في الإسبوع
    Evet kazanan spor çantasının içine doldurulmuş $100,000 kazanıyor. Open Subtitles الفائز يحصل على 100,000 داخل حقيبه الترحال
    İşgücü İstatistik Kurumuna göre bir kadın çalışan bir erkeğin kazandığı her dolara karşı yalnızca 83 sent kazanıyor. TED طبقاً لمكتب إحصائيات العمل، تجني المرأة العاملة 83 سنتاً فقط مقابل كل دولار يجنيه الرجل.
    İş ve ev hayatın arasında bir çatışma olduğunda hep iş kazanıyor. Open Subtitles كل مرة كان لديك فيها تعارض بين العمل و البيت العمل اللي فاز
    Bazen kazanıyor, bazen kaybediyorsan aslında durumun beraberedir. Open Subtitles بعض الاحيان عندما تفوز او تخسر انت في الحقيقة مربوط
    - Mafya mı? Otelin yönetimi sırtınızdan çok para kazanıyor olmalı. Open Subtitles إذن إدارة الفندق تكسب الكثير من المال منكن.
    Flint, Megakupa'yı kazanıyor! Open Subtitles مدينةفلينتتربحالميقابول مدينة فلينت تربح الميقابول
    Peki bu küçük savaşlarını kim kazanıyor? Open Subtitles كيف حالكمُ أولاً ؟ من بالضبط قد ربح الحرب ضدهم ؟
    Bir makro seviyede, Yeryüzündeki dört milyar insan günde dört dolardan daha az kazanıyor. TED على المستوى الجزئي، أربعة مليارات شخص على الأرض يجنون أقل من أربعة دولارات يومياً.
    Sıçrıyor ve sen faul atışını yapamıyorsun. Ve oyunu onlar kazanıyor. Open Subtitles هو يلقي بها و أنتي لا تحصلين عليها و يفوزون هم
    Ancak maliyet eşitliğine yaklaşırken dahi, güneş enerjisi sahiplerinin çoğu ortalama bir Amerikalıdan çok daha fazla kazanıyor. TED ومع ذلك، حتى مع اقترابنا من تكافؤ التكاليف، فغالبية من يملكون الطاقة الشمسية يكسبون أكثر بكثير من الأمريكي العادي.
    Bu sonuncudaki fark şu ki, bunda herkes kazanıyor. Bende yani. Open Subtitles الفرق المهم هنا في فوز الثلاثة أطراف هو أن كلنا نفوز
    ve günlerini bu inanılmaz işi yaparak geçiriyor, korkunç kokuyor ama Allah ondan razı olsun. Müthiş kazanıyor. TED ويقضي أيامه بقيامه لخدمات لا تصدق، وتنبعث منه رائحة كريهة، ولكن يحفظه الرب. إنه كسب عيش عظيم.
    Gelecek Endüstrileri'nin Ateş Gelincikleri çeyrek final maçını kazanıyor! Open Subtitles صناعات قوارض النار المستقبلية فازت بمباراة ربع النهائى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد