Bu yüzden senden sırf kendim için kaderimi değiştirmeni isteyemem. | Open Subtitles | لذلك لا يمكنني أن أطلب منك تغيير مصيري من أجلي |
Bunu, annem ve babam, karım ve elbette kendim için istemekteyim. | Open Subtitles | أنا أريد العمل من أجل أهلي , زوجتي وأكيد من أجلي |
Bu işi kendim için değil, insanlık namına yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | لكنني لا أطلب منك القيام بهذا لأجلي. بل لأجل البشرية. |
Eğer cesaretim olsaydı, kalıp yalan söylerdim ve beni tekrar sevmeni sağlamayı umut ederdim olduğum gibi, kendim için ve böylece diğerini ve geçmişi unuturdun. | Open Subtitles | إذا كان لدى الجرأة لكنت بقيت وأستمريت فى الكذب على آمل أن أجعلك تحبنى مرة آخرى كما انا , لنفسى وتنسى الآخرى , تنسى الماضى |
Artık kendi gerçeğimi kendim için ve kendi kendime yaşayamazdım. | TED | لم أعد أستطيع عيش حقيقتي من أجل نفسي ولوحدي فقط. |
kendim için başka zaman üzülebilirim - sizin onu yakalamanızdan sonra. | Open Subtitles | كلا يمكنني الأسى على نفسي في وقت آخر بعد أن تمسكوا به |
Dolayısıyla, kendim için, annem için... büyükannem, babam, amcam ve kamu yararı için... seni ve kardeşini öldürmek zorundayım. | Open Subtitles | لذا من اجلي و من اجل امي .. ِ جدتي ، ابي ، عمي و من اجل ذلك .. |
En azından kendim için, dışarı çıkmak birazcık rahatsız edici. | TED | فبالحديث عن نفسي أشعر أن ذلك غير مريح قليلا. |
Bunu, annem ve babam, karım ve elbette kendim için istemekteyim. | Open Subtitles | أنا أريد العمل من أجل أهلي , زوجتي وأكيد من أجلي |
Biliyosun, kendim için bu hayatta yaptığım tek şey, sadece yapmak istediğim için. | Open Subtitles | أوّل شيء فعلته بحياتي، من أجلي فحسب. لأنّني أردتُ أن أفعل ذلك فحسب. |
Ben , kendim için terk ama eşim için değilim. | Open Subtitles | أنا لم أغادر من أجلي .. إنما من أجل زوجتي |
Yani, ben kendim için öldüreceğim ve sonra da her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | لذا أنا سأقتل من أجلي فقط وسأعيش مع تأنيب الضمير فيما بعد |
O gece kız için mi ya da kendim için mi acı çekerek uyanık kaldım? | Open Subtitles | هل كانت معاناتي في تللك الليلة التي جفاني فيها النوم ، من أجل الفتاة أم من أجلي ؟ |
Bunu sadece kendim için değil, senin için de istiyorum. | Open Subtitles | لَستُ فقط إقتِراح هذا لأجلي. أَقترحُه للك. |
Kocam için bir golf alanı kiralamak istiyorum... ve kendim için bir Avrupa usulu yüz için kabak kürü lütfen. | Open Subtitles | أودّ أن أحجز وقتا للعبة قولف لزوجي وأيضا كريم أوروبي للوجه بقشرة القرع لأجلي |
kendim için daha heyecanlı bir hayat düşünemez miydim sanki? | Open Subtitles | الا أستطيع أن أتخيل قدرّ أكثر إلهاماً لنفسى ؟ |
Bağışlayın, efendim ama uğruna savaştığım toprak, kendim için değildi. | Open Subtitles | سامحنى يا سيدى و لكن الأرض هى ما قاتلت من أجلها و ليس من أجل نفسي |
Nasıl kendisi için hiç üzülmediğini... ve nasıl ben bir köpekten akıllıysam, kendim için üzülmemem gerektiğini. | Open Subtitles | كيف أنه ابدا لم يحسّ بالاسف على نفسه.. وكيف بجب علي ان اكون اذكى من كلب لأشعر بالاسف على نفسي |
Ama sonra fark ettim ki, kendim için de istiyormuşum. | Open Subtitles | و لمن لسبب ما اكتشفت انني فعلت هذا من اجلي |
Bunu senin ya da kendim için söylemiyorum! | Open Subtitles | ولا أستطيع قول نفس الشيء عن نفسي أو عنكِ |
Ve uzun süredir ilk kez, kendim için bir şey istedim. | Open Subtitles | وللمرة الأولى منذ زمن بعيد تُقتّ إلى شيء ما لأجل نفسي |
Bebeğim... bazen kahrolası kendim için bile çok fazla erkeksiyimdir. | Open Subtitles | عزيزتى أحيانا أشعر برجولتى الطاغية على نفسى |
Artık tek hedefim kendim için yaşamak. | Open Subtitles | لذا الآن، هدفي الأوحد أن أعيش لذاتي. |
kendim için ettim. | Open Subtitles | دَعوتُها هنا لي. |
- Neyi kastettiğinin farkındayım! Annene Eugene Morgan'ı buraya kendim için çağırttığımı ima ediyorsun. | Open Subtitles | إنك تحاول الإيحاء بأننى أطلب من أمك دعوتهما من أجلى |
Bunu kendim için yaptığını düşünmeni istemem. | Open Subtitles | لا أريدكِ أن تظنّيني فعلتُ ذلك مِن أجلي. |
Yalnızca kendim için değil dünyanın zenginlikleri için de değil bütün insanlık için. | Open Subtitles | لَيسَ لي وحدي ليس من أجل كل الثروة في العالم بل لأجل البشرية |
Ne yaptıysam, kendim için de yaptım. | Open Subtitles | كلّ ما فعلته كان لمصلحتي أيضـًا |