Ve sonra aynı konuyu dinlemekten sıkılınca Kendimden nefret ediyorum. | Open Subtitles | حتى أني قد سئمت من هذا الأمر وبدأت أكره نفسي |
Bu düşünceden nefret ediyorum. Böyle bir şey yaptığımda Kendimden nefret ediyorum. | Open Subtitles | أقصد أني أكره الفكرة بكاملها, أكره نفسي عندما أقوم بمثل هذة الأشياء |
Seni bugün bile sevmediğim gerçeği yüzünden Kendimden nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره نفسي لواقع أن حتى اليوم، لا زلت لا أحبك |
Bazen mantıksız şeylere katlanamıyorum diye Kendimden nefret ediyorum. | Open Subtitles | في بعض الأحيان، اكره نفسي لأني لا استطيع التغاضي عن الاشياء غير المنطقية |
Tanrım. Kendimden nefret ediyorum. Ben sandığın gibi biri değilim. | Open Subtitles | ياللهى إننى أكره نفسى إننى لست من نوع الرجال الذى تعتقديه |
İğrendiğim kabadayılardan biri olduğum için 15 yaşımdan 18 yaşıma kadar Kendimden nefret ettim. | TED | من سن 15 إلى 18، كرهت نفسي لأني أصبحت الشيء الذي أشمئز منه: المتنمر. |
Theresa! Biliyorum dün benden nefret ettin. Bende dün Kendimden nefret ettim. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك تكرهينني من البارحة أنا نفسي أكره نفسي من البارحة |
Hatırlayabildiğim kadarıyla yazdığım ilk şiir mısraları Kendimden nefret etmemi isteyen dünyaya bir cevap niteliğindeydi. | TED | أحد الأسطر الأولى من الشعر التي كتبته كان استجابة لعالم طلب مني أن أكره نفسي. |
Bu yüzden Kendimden nefret ediyorum, ama seni görmeden ölemezdim! | Open Subtitles | لكم أكره نفسي لأنني لم استطع إنهاء حياتي بيدي |
Gizlenmeye çalışıyordum. Kendimi değersiz hissediyorum. Kendimden nefret ediyorum. | Open Subtitles | كنت أحاول إخفاء نفسي.شعرت بالحقارة أصبحت أكره نفسي |
Benden nefret ettiğini biliyorum Zeyna... Kendimden nefret ettiğimden daha fazla değil. | Open Subtitles | أعلم بأنك تكرهيني ليس أكثر مما أكره نفسي |
Onun hayatında yutkunamadığı bir yumru olacağım için de Kendimden nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره نفسي لكوني تسببت له بالألم في حياته |
Kendimden nefret ediyorum. | Open Subtitles | كان عليّ القيام بذلك. و الآن أنا أكره نفسي. |
Benden muhtemelen nefret ediyorsundur çünkü ben bile Kendimden nefret ediyorum. | Open Subtitles | ،بالتأكيد أنك تكرهني الآن لأني أكره نفسي |
Tamam, bu bir yalandı ve bu nedenle kendimi çok kötü hissediyorum! Kendimden nefret ediyorum! | Open Subtitles | حسنٌ, تلك كانت كذبة, أنا أشعر بالآسى حيالها, أنا أكره نفسي |
Tanrım, bazen Kendimden nefret ediyorum. Neden insanlara acımasızca şeyler söylüyorum? | Open Subtitles | يا إلهي، أنا أكره نفسي في بعض الأحيان لماذا أقول دائما الأشياء المريعة للناس؟ |
İnsanlar beni sevsin diye ünlü olmak istiyorum, çünkü Kendimden nefret ediyorum. | Open Subtitles | أريد ان أكون مشهورة حتى يحبني الناس لأنني اكره نفسي |
Lanet olsun, yaşadığım hayat için Kendimden nefret ediyorum Trish. | Open Subtitles | اللعنة , أنا أكره نفسى . "و حياتى يا "تريش |
Başka çarem kalmazsa içerim tabii ama sonrasında Kendimden nefret ederim. | Open Subtitles | أقصد , سأشرب إن كان الملاذ الأخير لكن سأكره نفسي لذلك |
Benden nefret ediyorsundur. Ben olsam ben de Kendimden nefret ederdim. | Open Subtitles | و من المحتمل انك تكرهينى و انا اكره نفسى ايضاً |
Hadi ama, tüm hayatım boyunca suçluluk hissi ve Kendimden nefret ederek yaşadım. | Open Subtitles | هيا. لقد عشت مع هذا حياتي كلها. مع الشعور بالذنب ومع كره نفسي. |
Uyandığımda aniden onları görüp duyan Kendimden nefret edip korktum ama artık öyle değil. | Open Subtitles | عندما إستيقظت، كرهتُ نفسي التي تراهُم و تسمعهم ولكن لم أعُـد أشعر بهذا |
Gecenin yarısında uyandığımda sırılsıklam kıyafetlerleydim, Kendimden nefret ettim. | Open Subtitles | إستيقضت بمنتصف اللّيل أتقطّر عرقاً, كارهاً لنفسي. |
Eğer senin için bir anlamı varsa beni Kendimden nefret ettirdin. | Open Subtitles | حَسناً، إن كان هذا يمثل تعزية لَك... لقد جَعلتَني أَكْرهُ نفسي |