İsmini öğrenemedim ama parka doğru koşuyordu. | Open Subtitles | لم أعرف اسمه ولكنه كان يركض تجاه الحديقة. |
Geçen sene bir çocuk vardı. Çok hızlı koşuyordu. | Open Subtitles | كان هناك ذلك الفتى من العام الماضي، كان يركض بسرعة جداً لكن من أجل فائدته الخاصة |
Ayakkabısız deli gibi koşuyordu. Hızlıydı. Şimdiye kadar gördüğüm çocuklardan daha hızlıydı. | Open Subtitles | كان يركض مثل المجانين و لا يرتدي حذاء و بسرعة تفوق سرعة أي فتى رأيته من قبل |
Herkes, güvenliği için bulabildiği yere koşuyordu. | Open Subtitles | ركض الجميع للحفاظ على حياتهم قدر استطاعتهم قدر استطاعتهم |
- Ne oldu? - koşuyordu. Çamaşırları toplamam gerekiyordu... | Open Subtitles | لقد كانت تركض الى الخارج لاحضار الملابس ثم , ثم ارتطمت بالنافذة الزجاجية |
Oldukça zor görünüyordu, ama bildiğim tek bir şey var iki ayak üzerinde koşuyordu. | Open Subtitles | كان من الصعب جداً رؤيته, لكن الشيء الوحيد الذي أعرفه هو أنهم يركضون بشكل عمودي على قائمتين |
Büyük ihtimalle koşuyordu; çünkü Chariton sokağına 7 dakikada ulaştı. | Open Subtitles | أنها ربما كانت تجرى وهذا هو سبب وصولها إلى شارع تشارشن بعد سبع دقائق. |
Ama yaratık çok hızlı koşuyordu ve çocuklar takip edemiyorlardı. | Open Subtitles | لكنه يركض بسرعة لذا لم يستطيعوا اللحاق به |
Bana bakıyordu ve yaklaşık 50 km hızla koşuyordu deliceydi. | Open Subtitles | وينظر في وجهي وهو يركض مثل 30 ميل في الساعة مجنون |
Ağabeyim beni sırtında taşıyordu ve koşuyordu. | Open Subtitles | ..لقدكانأخيالكبير لقدكانأخيالكبيريحملنيعلى ظهره بينما يركض |
Düşen bir dostuna onun hayatını kurtarmak için koşuyordu. | Open Subtitles | كان يركض نحو رفيق سقط لينقذ حياة ذلك الرجل |
- Tekrar aramaya çıkacağım. - Hylas bizimleydi. koşuyordu. | Open Subtitles | وسوف أبحث مره اخرى لقد كان"هايلس" معنا , لقد كان يركض |
Bu adamın elinde bir silahı vardı ve kalabalığa doğru koşuyordu. | Open Subtitles | وكان هذا bloke بندقية وكان يركض نحو الحشد. |
Trenlere doğru koşuyordu! | Open Subtitles | لقد رأيته يركض بإتجاه القطارات |
Sonra bu bıçaklı sarhoş herif, eski ortağım Korsak'tan hızlı koşuyordu. | Open Subtitles | اذا وهو بحلات سكر ومعه سكين وخرج يركض |
Yarışta çoğu zaman arkamda koşuyordu sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنه ركض خلفي لمعظم السباق |
Evin dışında koşuyordu... kafasındaki eğri maskeyle tek gözüyle görebiliyordu. | Open Subtitles | لقد ركض من منزله بذلك القناع المنحرف |
Çok korktu, oturma odasında yarı çıplak koşuyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تركض و هي شبه متعرية في غرفة معيشته بعد ذلك تحداني و أصبح يحدق في |
Demek ki binadan çıkarken koşuyordu. | Open Subtitles | لذا , هذا يعني أنها كانت تركض عندما غادرت المبنى |
Orada çocuklar etrafta aptalca koşuyordu ama şimdi erkek ve kızlar hep beraber bodrum katında toplanıyor. | Open Subtitles | كان الصبيان يركضون ويتصرفون بغباء والآن هناك أولاد وبنات والجميع يقضون الوقت في القبو |
O da tam yanımda koşuyordu ... o her kimse. | Open Subtitles | لقد كانت تجرى هناك بجانبي تماماً أيا من كانت ... .. |
Çocuk son yardaya girdi, koşuyor da koşuyordu. | Open Subtitles | وأخذ الكره ويركض ويركض |
Tazı gibi koşuyordu! - Ne tarafa doğru gidiyordu? | Open Subtitles | رأيته في الجهة المقابلة من القرية كان يجري بسرعة كبيرة |
Merdivenlerden yukarı, köpeğinin ardından koşuyordu, köpeğin tasma kayışından kurtulamadı, dengesini kaybetti ve merdivenleden aşağı yuvarlandı. | Open Subtitles | لقد كانت تجري خلف كلبها, تبعته إلى الطابق العلوي, ثم تعثرت بالحبل, فقدت توازنها وسقطت من أعلى الدرج |