"koşuyordu" - Traduction Turc en Arabe

• يركض
• ركض
• تركض
• يركضون
• تجرى
• ويركض
• كان يجري
• كانت تجري

İsmini öğrenemedim ama parka doğru koşuyordu.
لم أعرف اسمه ولكنه كان يركض تجاه الحديقة.

Geçen sene bir çocuk vardı. Çok hızlı koşuyordu.
كان هناك ذلك الفتى من العام الماضي، كان يركض بسرعة جداً لكن من أجل فائدته الخاصة

Ayakkabısız deli gibi koşuyordu. Hızlıydı. Şimdiye kadar gördüğüm çocuklardan daha hızlıydı.
كان يركض مثل المجانين و لا يرتدي حذاء و بسرعة تفوق سرعة أي فتى رأيته من قبل

Herkes, güvenliği için bulabildiği yere koşuyordu.
ركض الجميع للحفاظ على حياتهم قدر استطاعتهم قدر استطاعتهم

- Ne oldu? - koşuyordu. Çamaşırları toplamam gerekiyordu...
لقد كانت تركض الى الخارج لاحضار الملابس ثم , ثم ارتطمت بالنافذة الزجاجية

Oldukça zor görünüyordu, ama bildiğim tek bir şey var iki ayak üzerinde koşuyordu.
كان من الصعب جداً رؤيته, لكن الشيء الوحيد الذي أعرفه هو أنهم يركضون بشكل عمودي على قائمتين

Büyük ihtimalle koşuyordu; çünkü Chariton sokağına 7 dakikada ulaştı.
أنها ربما كانت تجرى وهذا هو سبب وصولها إلى شارع تشارشن بعد سبع دقائق.

Ama yaratık çok hızlı koşuyordu ve çocuklar takip edemiyorlardı.
لكنه يركض بسرعة لذا لم يستطيعوا اللحاق به

Bana bakıyordu ve yaklaşık 50 km hızla koşuyordu deliceydi.
وينظر في وجهي وهو يركض مثل 30 ميل في الساعة مجنون

Ağabeyim beni sırtında taşıyordu ve koşuyordu.
..لقدكانأخيالكبير لقدكانأخيالكبيريحملنيعلى ظهره بينما يركض

Düşen bir dostuna onun hayatını kurtarmak için koşuyordu.
كان يركض نحو رفيق سقط لينقذ حياة ذلك الرجل

- Tekrar aramaya çıkacağım. - Hylas bizimleydi. koşuyordu.
وسوف أبحث مره اخرى لقد كان"هايلس" معنا , لقد كان يركض

Bu adamın elinde bir silahı vardı ve kalabalığa doğru koşuyordu.
وكان هذا bloke بندقية وكان يركض نحو الحشد.

Trenlere doğru koşuyordu!
لقد رأيته يركض بإتجاه القطارات

Sonra bu bıçaklı sarhoş herif, eski ortağım Korsak'tan hızlı koşuyordu.
اذا وهو بحلات سكر ومعه سكين وخرج يركض

Yarışta çoğu zaman arkamda koşuyordu sanırım.
أعتقد أنه ركض خلفي لمعظم السباق

Evin dışında koşuyordu... kafasındaki eğri maskeyle tek gözüyle görebiliyordu.
لقد ركض من منزله بذلك القناع المنحرف

Çok korktu, oturma odasında yarı çıplak koşuyordu.
لقد كانت تركض و هي شبه متعرية في غرفة معيشته بعد ذلك تحداني و أصبح يحدق في

Demek ki binadan çıkarken koşuyordu.
لذا , هذا يعني أنها كانت تركض عندما غادرت المبنى

Orada çocuklar etrafta aptalca koşuyordu ama şimdi erkek ve kızlar hep beraber bodrum katında toplanıyor.
كان الصبيان يركضون ويتصرفون بغباء والآن هناك أولاد وبنات والجميع يقضون الوقت في القبو

O da tam yanımda koşuyordu ... o her kimse.
لقد كانت تجرى هناك بجانبي تماماً أيا من كانت ... ..

Çocuk son yardaya girdi, koşuyor da koşuyordu.
وأخذ الكره ويركض ويركض

Tazı gibi koşuyordu! - Ne tarafa doğru gidiyordu?
رأيته في الجهة المقابلة من القرية كان يجري بسرعة كبيرة

Merdivenlerden yukarı, köpeğinin ardından koşuyordu, köpeğin tasma kayışından kurtulamadı, dengesini kaybetti ve merdivenleden aşağı yuvarlandı.
لقد كانت تجري خلف كلبها, تبعته إلى الطابق العلوي, ثم تعثرت بالحبل, فقدت توازنها وسقطت من أعلى الدرج