Burada kereste kokuları içinde ufak bir şeyler kabul edebiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن نستخدم شيئا قليلا هنا وإلى جانب رائحة الخشب. |
Babanın ekşi bira kokuları arasında dolanmasından ve aciz filleri vurmasından... | Open Subtitles | انها بالتأكيد اكثر متعه من والدك يترنح وتفوح منه رائحة البيره |
Ne kadar çok eğlenirsen eğlen, kendini yabancı hissedeceksin, bu dili özleyeceksin, bu sokakları, bu kokuları, bütün bu çarşıyı özleyeceksin. | Open Subtitles | و حتى لو كنت تستمتع بذلك سوف تشعر بالغربة، سوف تفتقد هذه اللغة هذه الشوارع، هذه الروائح ، هذه الفوضى كلها |
Üstelik bir de bütün bu kokuları tanımlayıp bunlar hakkında iletişim kurabilme özellikleri vardır. | TED | وعلاوة على ذلك، لديهم آليات لتعيين كل هذه الروائح وللتواصل حول هذا الموضوع. |
Acaba mumların oda kokuları sektöründe en hızlı büyüyen ürün olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هي أسـرع منتــوج نمـــوّا في سوق روائح العطر ؟ |
Sevgilinin ofisinden gelen yemek kokuları arasında işe odaklanmak zor biraz. | Open Subtitles | من الصعب قليلا التركيز مع رائحة الكمأ المنبعثة من مكتب خليلتك. |
Size bir sorum var: Kaç farklı koku alabilirsiniz ve hatta bu kokuları doğru bir şekilde tanımlayabilirsiniz? | TED | إليك هذا السؤال: كم رائحة مختلفة تظن أن بمقدورك شمّها، أو ربما يمكنك أيضًا تحديدها بدقّة؟ |
Havai fişek gösterileri. Oyunların kuralları. Parfümlerin kokuları, hayır. | TED | عروض الألعاب النارية. قوانين الألعاب. رائحة العطور، ليست لديها حقوق النسخ والتقليد. |
Yıkıntıların arasından ağır ceset kokuları geliyordu. | Open Subtitles | كانت رائحة العفن المنبعثة من الالاف الجثث تزكم الأنوف |
kokuları her şeyi bastırır, hele de çiçeklerin güzel kokusunu. | Open Subtitles | الرائحة تغلب على أي شيء ولا سيما رائحة الزهور الجميلة الناعمة |
Benzin ve gres yağı kokuları arasında uyanmak istemez. | Open Subtitles | لن يستيقظ كل صباح على رائحة البنزين والزيت |
kokuları ve rüzgarı algılayan antenleri var. | TED | لديهم قرون استشعار والتي تستشعر الروائح وتكشف التيارات الهوائية. |
kokuları işlemeye yarayan koku alma sisteminin, köpeklerde insanlara nazaran beyinde birkaç kat daha fazla alan kapladığı anlaşılmaktadır. | TED | واتضح أن النظام الشمي مخصص لمعالجة الروائح وهذا يتطلب مساحة أكبر بمنطقة دماغ الكلب مقارنةً مع البشر |
Hayal edebileceğiniz en kötü kokuları düşünün çöp, dışkı ve çürümüş et gibi. | TED | حسناً، فكّر ببعض أسوأ الروائح التي تستطيع تخيلها، كالقمامة، والبراز واللحم المتعفّن. |
Örneğin kokuyu engelleyen bir sinyalin yavaşlatılması, kokuları daha yoğun hâle getirebilir. | TED | على سبيل المثال، فإنّ إبطاء الإشارة التي تثبّط الشمّ تستطيع في الواقع جعل الروائح أكثر حدّة. |
Biraz düşün. Duygularım yerlerde sürünüyor. K-9 köpeklerinin alamayacağı kokuları alıyorum. | Open Subtitles | فكر بذلك، مشاعري متقدة والتقط روائح لن تلتقتطها نصف وحدة الكلاب البوليسية |
Güçlü kokuları fazla saklamamak gerektiğini biliyor, o yüzden gövdeleri birkaç gün içinde atıyor. | Open Subtitles | هو يعرف انه لا يبقى روائح قوية لفترة طويلة وهو السبب انه يتخلص من الجثث خلال ايام قليلة |
Çok şaşırtıcı bir şekilde, bazı kokuları çok seviyor. Ucuz kolonya gibi. | Open Subtitles | المدهش أيضاً هو انجذابه لروائح شتى، صدّقوا أو لا تصدّقوا، العطور الرخيصة. |
Çok sık yangın çıkıyor ve sabahları kül, duman kokuları oldukça sıradanlaşmış. | TED | الحرائق تحدث باستمرار ورائحة الرماد والدخان في الصباح ليست غريبة. |
Bırakın oldukları yerde çürüsünler, pis kokuları arşa çıkana dek. | Open Subtitles | -دعوهم يتعفنوا فى ميدان كارونيا حتى تصعد رائحتهم الى السماء |
kokuları hoşumuza gitmedi. | Open Subtitles | نحن لاتعجبنا رائحتهما |
Schubert'in bu eserinde havayı ve kokuları duymak ve hissetmek, kuşların ve küçük canlıların heyecanını algılamak mümkün. | Open Subtitles | يمكنك أن تشعري حرفيا وَتشتمُّي الهواء والروائح في هذا وتسمعي سعادة الطيور وغيرها من المخلوقات |
Çünkü kokuları beni gerçekten... | Open Subtitles | ونظرا للرائحة هو أنا... |
Tamam, gitmeliyiz. Duman kokuları almaya başladım. | Open Subtitles | حسناً، علينا المغادرة أشتم رائحة دخان |