koltuğum, başka biri oynatsa da, benim yerimi hafızada tutuyor. | Open Subtitles | مقعدي يحتوي على ذاكرة لوضعيّته، في حال قام أحدهم بتحريكه. |
Aklından bile geçirme, beyaz çocuk. O benim koltuğum bebeğim. | Open Subtitles | لا تفكر في الأمر حتى ، هذا مقعدي يا عزيزي |
koltuğum hemen şurada. Sıkılırsan yanıma gel. | Open Subtitles | مقعدي هناك، إذا شعرتي بالملل يمكنكِ المجيئ |
Bu benim koltuğum. Kendi paramla aldım onu. | Open Subtitles | هذا كرسيي إشتريته من "ريلاكساباك" بمالي الخاص |
Hey! Bu benim koltuğum. 23! | Open Subtitles | هذا الكرسى لى رقم 23 |
Benim kahrolası koltuğum! | Open Subtitles | هذا كرسيّ اللعين هي تقوم ببيعه؟ |
Benim işim bitti, ve televizyon koltuğum beni çağırıyor. | Open Subtitles | عملي إنتهى و أريكتي تنادي عليّ |
Geliyorum ve koltuğum, benim istediğim gibi geri gidiyor. | Open Subtitles | أخرج من السجن, مقعدي يرجع لوضعيّته التي أريدها |
- koltuğum için bez isteyeceğim. | Open Subtitles | أنا ستعمل بحاجة إلى منديل لتجف من مقعدي. |
- koltuğum için bez isteyeceğim. - Garson çok seksiydi. | Open Subtitles | سوف احتاج منديل لأجفف مقعدي كان ذلك النادل ساخناً |
Ve büyük ihtimalle koltuğum dik konumda sabitlenmiş olacak. | Open Subtitles | و من الأفضل أن تصدق أن مقعدي سيكون في وضع منتصب و ثابت الوضعية |
Doktor, bu benim koltuğum değil. Bu benim koltuğum değil! | Open Subtitles | دكتور ، هذا ليس مقعدي هذا ليس مقعدي |
Tamam... üzgünüm hanımefendi, burası benim koltuğum. | Open Subtitles | حسناً , آسف يا سيدة ولكن هذا مقعدي |
Hayır, burası benim koltuğum. Biletime göre sizin değil. | Open Subtitles | لا هذا مقعدي أنا - ليس هذا ما تقوله تذكرتي - |
Kural bir, o benim koltuğum. | Open Subtitles | أولا، هذا مقعدي |
Sanırım, şurası benim koltuğum. | Open Subtitles | نعم، أظن أن هذا مقعدي |
- Şuna bak, karakter sahibi. - Benim koltuğum. | Open Subtitles | انظر لهذا لديه شكل مميز هذا هو كرسيي انا - |
Eski koltuğum nerede? | Open Subtitles | - أين كرسيي القديم؟ |
koltuğum nerede Leo? | Open Subtitles | - أين كرسيي يا ليو؟ |
Bu benim koltuğum! 23! | Open Subtitles | هذا الكرسى لى رقم 23 |
Burası benim ofisim. Burası benim koltuğum. | Open Subtitles | هذا مكتبي، وهذا كرسيّ |
koltuğum ne kadar rahattı, değil mi? | Open Subtitles | هيا . أريكتي مُريحة للغاية. |
- Benim hatam - ve Meclisteki koltuğum? | Open Subtitles | انها غلطتي - ومقعدي بالمجلس؟ - |