ويكيبيديا

    "koltuğunun" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مقعد
        
    • مقعدك
        
    • المقعد
        
    • مقعده
        
    • مقعدِ
        
    Adamın cebinde küçük bir şişe vardı, onu arabanın koltuğunun altına sıkıştırmış. Open Subtitles الرجل كان لديه قنينه من المتفجرات فى جيبه ووضعها أسفل مقعد السيارة
    O modellerde şoför koltuğunun altına metal bir plaka koyulurdu. Open Subtitles أنه يوجد لوح معدني تحت مقعد السائق في هذا الموديل
    Bana patlayıcıları herkesin sevdiği aşağılık herifin koltuğunun altına koymamı söylemiştin! Open Subtitles قلت لي أن أضع المتفجرات تحت مقعد الكاذب الذي يحبه الجميع
    Sorun değil, koltuğunun altından bir çift pil yuvarlandı. Dürt. Open Subtitles لا مشكلة ، سأستعمل البطاريات التي انزلقت من أسفل مقعدك
    Dinlenme durağında çalışıyorsun, bagajında tuvalet kağıdı var ve koltuğunun altında pompa var. Open Subtitles لديك ورق مراحيض في صندوق سيارتك ومكبس تحت مقعدك
    Eve dönerken bunu uçakta bırak. 15-C koltuğunun cebine koy. Open Subtitles فى رحلة عودتك,أتركيها فى الطائرة.فى جيب المقعد رقم 15 سى.
    Ama şuna bak.Harvey Amcamın koltuğunun altında bir tabancası varmış. Open Subtitles ولكن ننظر في هذا. أبقى عمه هارفي مسدس تحت المقعد.
    En azından hisselerinin ve kurul koltuğunun kalmasına izin veriyorlar. Open Subtitles ولكن على الاقل سيتركونك تحتفظ باسهمك و مقعد مجلس الادارة
    Pilot koltuğunun arkasında acil ilk yardım çantası var. Getir onu. Open Subtitles هناك طقم إسعافات أولية تحت مقعد الطيار أحضريه لى
    Büyük bir sorumluluğum var. Çünkü ünlülerden biri tuvalete gittiğinde koltuğunun televizyonda boş görünmemesi lazım. Open Subtitles لأنه عندما مثلاً يقوم شخصٌ مشهور ليذهب للحمام,هم لايريدون أن يكون هنالك مقعد خالي على شاشة التلفزيون
    Kraliçe sürücü koltuğunun altında şeker pakedinin içinde yaşıyor. Open Subtitles حياة ملكة البوب على ضربة تحت مقعد السائق.
    Arabamın koltuğunun altına koydum. Open Subtitles وفي النهاية وجدت سلاحي تبيّن أنه كان تحت مقعد سيارتي
    Yolcu koltuğunun altında bir kutu kimyasal hızlandırıcı var. Open Subtitles ثمّة علبة مسرّع حرائق فارغة تحت مقعد الراكب
    Bu da bizi şoför koltuğunun altında bulduğumuz silaha getiriyor. Open Subtitles الذي يقودنا إلى الحديث عن المسدس الذي وجدنا تحت مقعد السائق في سيارتك.
    Buyurun bayım. Araba şarj edildi, yıkandı olur da otururken salarsın diye koltuğunun altına bir tane sprey koydum. Open Subtitles تفضل سيّدي، السّيارة مُعبئة، مغسولة ووضعتُ مُنقياً للهواء تحت مقعدك في حالة لو أطلقت ريحاً.
    O yüzden arkana yaslanmanı ve en öndeki koltuğunun tadını çıkarmanı öneririm. Open Subtitles لذا أقترح عليك الاستراحة في مقعدك والاستمتاع بالعرض من الصف الأول
    O yüzden arkana yaslanmanı ve en öndeki koltuğunun tadını çıkarmanı öneririm. Open Subtitles لذا أقترح عليك الاستراحة في مقعدك والاستمتاع بالعرض من الصف الأول
    Şef, otobüsün arka koltuğunun altına eski bir yeşil bereli yerleştirdik. Open Subtitles سيدى, لدينا فى الحافلة جهاز تتبع, اسفل المقعد الخلفى
    Bunu Harrison'ların arabasının koltuğunun altında sıkışmış halde buldum. Open Subtitles لا مشكلة وجدت هذا تحت المقعد أحدى سيارات هاريسن
    Polis arabanın ön koltuğunun altında 38 kalibre silah bulmuş. Open Subtitles عثرت الشرطة على مسدس عيار عيار 38 تحت المقعد الأمامي لسيارتك
    Araba koltuğunun altında bir demir saklar, o mafya adamlarından... korkmuyormuş gibi yapmaya uğraşırdı. Open Subtitles يحتفظ بمفتاح حديدي تحت مقعده و يبذل قصارى جهده كي لا يبدو خائفا امام عملائه
    Arabamın koltuğunun altında verecek bir şeyler var. Open Subtitles حَصلتُ على المادةِ تحت مقعدِ سيارتِي الذي يُمْكِنُ أَنْ يَضْربَ ذلك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد