kontrolü yeniden ele almak istediklerini söylediler, ki bu seçim çalışmalarında sloganlarından biriydi. | TED | قالو إنهم يريدون استعادة السيطرة مرة أخرى، وكان ذلك أحد الشعارات في الحملة. |
- Hayır, senin gerçekçi olmaya ihtiyacın var. Kesinlikle sinir kontrolü hakkında konuşuyorum. | Open Subtitles | الذي يجب ان تفعليه الانسحاب هذا تماما ما تحدثنا عنه , فقدان السيطرة |
Eğer kontrolü adam akıllı ele alırsam, onun için endişelenmene gerek kalmaz. | Open Subtitles | , إذا أخذت السيطرة ، بصورة سليمة . أنت لن تقلق عليه |
Ve bu çoçuklar biliyorlar ki zahmetsiz klima kontrolü geleceklerini bir parçası olamayacak. | TED | ويعلم أؤلئك الأطفال أن التحكم المؤلم في المناخ ربما ليس جزء من مستقبلهم. |
2009 yılındaki Cebeli Tarık Boğazı geçişinizi izledik orada kontrolü kaybedip bulutların içine ve daha sonra da okyanusa daldınız. | TED | ب.ج. : لقد رأينا عبور 2009 فوق مضيق جبل طارق عندما فقدت التحكم ثم غطست في وسط السحب وفي المحيط. |
Bakın, taşların kontrolü tamamlandıktan sonra helikoptere binin ve nereye gitmek isterseniz gidin. | Open Subtitles | انظروا ، بمجرد أن يتم فحص العُقد سيُسمح لكم بالذهاب عبر طائرة هليكوبتر |
Önemli olan nokta şu ki, insanlığın kontrolü dışında olan bir süreci başlatmış olacağız. | TED | النقطة المهمة هي أننا سنكون بدأنا عملية خارج نطاق تحكم البشرية. |
kontrolü kaybedip, her gün öldürmeye başlayacaksın. Her gün mü? | Open Subtitles | سوف تفقد السيطرة وستقتل كُل يوم , وكُل يوم جديد |
O alamadan kalan kısmı el altından alırsak ihtiyacı olan kontrolü elde edemeyecektir. | Open Subtitles | إن وسعنا شراء باقي القطاع في صمتٍ، فلن تتسنّى له السيطرة التي يحتاجها. |
kontrolü kaybetmişlerdi, ama kimse gittikçe artan riskin farkında değildi. | Open Subtitles | وخرج عن السيطرة ولم يكن أحد مدركاً الخطر الهائل المتزايد |
Artık hayatının kontrolünün sende olmadığını ve hislerini saklamadan saçma bir şekilde kontrolü tekrar ele geçirme ihtiyacı hissediyorsun. | Open Subtitles | كما لو أنك فقدت السيطرة على حياتك، و تشعرين لحاجة فرض تلك السيطرة في بعض البراهين تصرف بطيش، أزياء |
Kurbanla özdeşleşmek, kontrolü ele almak ya da hatırlamak için. | Open Subtitles | للدمج بالضحية، وللحفاظ على السيطرة أو لنتذكر ما قاموا به |
Falcone kontrolü kaybederse Maroni, Gotham'ı yönetmek için fazla vahşi. | Open Subtitles | اذا فقد فالكون السيطرة ماروني أيضا يريد أن يحكم جوثام |
Şu an hepsinin gördüğü şey ikinci büyük şehrimizde kontrolü kaybettiğimiz. | Open Subtitles | الآن كل ما يرونه بأنا فقدنا السيطرة على ثاني أكبر مدننا |
Pek bir şey bulamaz. Hayvan kontrolü ile yeniden başlar. | TED | لا يأتي بأي جديد. فقط يبدأ مع التحكم في الحيوانات. |
Biz bu yapıyı, suyla çok fazla temas eden hayvanlarda görüyoruz ki bu suda yüzüş kontrolü için çok önemli bir şey. | TED | مرة أخرى، هذا شيء نراه في الحيوانات التي تقضي الكثير من الوقت في الماء، وذلك مفيد في التحكم في الطفو على الماء. |
O kurbanlarının vücutlarını şiddetle arzuluyor,... kontrolü onlardan almak için. | Open Subtitles | يعتقد انه يمكنه التحكم في اجساد الضحايا التي يسيطر عليها |
Tüm erbaş zührevi hastalık kontrolü için saat 4'te hazır olsun. | Open Subtitles | على كل الضباط بلا مهمة الحضور من اجل فحص اسلحة الساعة 0400 |
İlk uçuşta aracın aerodinamik kontrolü yoktu. | TED | وخلال التحليق الأول، لم يكن هناك تحكم أيروديناميكي للمركبة. |
Tabii,bundan sonra her zaman doktor kontrolü altında olman gerek. | Open Subtitles | بالتاكيد انك ستكون بحاجة الى مراقبة طبيب من الان وصاعدا |
Dakikalar dolduğunda Görev kontrolü emri verdi. | TED | فقام مركز التحكّم بإعطاء الأمر مُوفراً بعض الدقائق. |
Savaştaki en stratejik yerler olan hava alanları Almanlar'ın kontrolü altındaydı. | Open Subtitles | سيطرة الألمان على القواعد الجويه النرويجيه كانت هى مفتاح السيطره على المعركه |
Fakat O'nun tutkuları buranın da ötesindeydi ve kontrolü altında olmayan dünyanın kalan bölgelerinden daha fazla yerler almak arzusundaydı. | Open Subtitles | ولكن طموحاته تعدت ذلك بكثير وكانت تكمن بإخضاع أجزاء كبيرة من العالم المعروف له إن لم يكن كله تحت سيطرته |
Yani yukarı çıkar iş yaparsınız, ve sonra o işten aşağı inersiniz, ve sonra işte o zaman belki mail kontrol zamanıdır ya da anlık mesaj kontrolü. | TED | فستكون صاعدا لآداء عمل ما و بعدها هابط بعد الفراغ من آداء عمل ثم .. ربما حان الوقت لمراجعه البريد الإلكتروني , أو التحقق من رسائل الدردشة |
Nüfus kontrolü bizim güvenlik önlemlerimizden biri. | Open Subtitles | تحديد النسل هو أحد أهم تدابيرنا الوقائية للأمن |
Altı ay gibi bir sürede beş büyük karteli kontrolü altına almış. | Open Subtitles | وفي خلال ستة أشهر فحسب، قام بالسيطرة على المنطمات الإجرامية الخمس بأكملها. |
Tam güvenlik, güvenlik kontrolü, güvenlik görevlisi, güvenlik soruşturması... | TED | الأمن الحقيقي، عمليات تفتيش أمنية، مراقبة أمنية، تصريح أمني |
Küçük dijital nükleer başlığı çark kontrolü ile ilişkilendirebildik. | TED | لقد وجدنا الرابط انه رقم صغير يعمل كرأس حربي يهاجم برمجية تتحكم بعنفة |
Ortam kontrolü için hava geçirmez conta. Bu katta gördüğüm en güvenli şey. | Open Subtitles | أجَل، ستائِر هواء للتحكم في الجو، أكثَر رجال أمن رأيتهم في هذا الطابِق. |
Umumi havuzların soyunma odaları girişinde cinsel organ kontrolü? | TED | بفحص الأعضاء التناسلية عند غرف تبديل الملابس في أحواض السباحة العامة؟ |