Bir süredir konuşamıyoruz ve seninle bazı şeyler hakkında konuşmak istemiştim. | Open Subtitles | لم نتحدث منذ فترة.. و.. فقط أردت أن أتكلم معك.. |
Evet, biliyor musun artık seninle hiç konuşamıyoruz. Bu yüzden... | Open Subtitles | نعم، أنت تعرف أننا لم نتحدث منذ فتره، لذا.. |
Bu günlerde pek konuşamıyoruz. | Open Subtitles | لم نعد نتحدث كثيراً هذه الايام |
Bu günlerde pek konuşamıyoruz. | Open Subtitles | لم نعد نتحدث كثيراً هذه الايام |
konuşamıyoruz ama aynı işi yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع التحدث ونحن شركاء فى مهمه واحده |
Sizinle hiç doğru dürüst konuşamıyoruz. | Open Subtitles | نحن هنا كلٌّ في منطقته، لا نتواصل |
Çocuğun ortağıyla konuşamıyoruz çünkü strese bağlı IOD kapsamındaymış. | Open Subtitles | ،لا يُمكنني التحدّث على شريكي الصغير .لأنّه خارج العمَل للراحَة |
Farkında mısın, seninle hiç ciddi konuşamıyoruz. | Open Subtitles | أتدرك أننا لم نتحدث من قبل بجدية؟ |
Jen, eskisi kadar sık konuşamıyoruz. | Open Subtitles | لم نتحدث بكثره يا جين منذ |
Bir süredir konuşamıyoruz. | Open Subtitles | لم نتحدث منذ فترة |
Hiç konuşamıyoruz. | Open Subtitles | أننا لم نتحدث اطلاقاٌ. |
- İstediğim kadar konuşamıyoruz. | Open Subtitles | نحن لم نتحدث بالقدر الكافي |
Hiç konuşamıyoruz. | Open Subtitles | نحن لم نعد نتحدث كثيراً |
Brandon, konuşamıyoruz. Çok heyecanlandık. Seni seviyoruz. | Open Subtitles | لا نستطيع التحدث الان اننا متحمسون جدا نحبك |
ÜZgünüm. Şu an konuşamıyoruz, patron. | Open Subtitles | المعذرة لا نستطيع التحدث الآن |
Sizinle hiç doğru dürüst konuşamıyoruz. | Open Subtitles | نحن هنا كلٌّ في منطقته، لا نتواصل |
Telefonda bile konuşamıyoruz. | Open Subtitles | لا يُمكننا حتى التحدّث على الهاتف. |