Bütün sesleri kontrol kabininde orijinal kelimeleri kaydeden bir konuşmacı ile yapılmıştı. | TED | كانت كل الاصوات التي يقومون بها معدة من قبل المتحدث بان يسجل صوتاً داخل حجرات الصوت المتخصصة |
Şimdi, benden önceki konuşmacı, benden bir önceki konuşmacı... ...Idris Mohammed, Afrika'da berbat... ...liderler olduğunu ifade etti. | TED | الآن ، المتحدث قبلي ، المتحدث السابق قبلي ، محمد إدريس ، أشار إلى أن لدينا قيادة بالغة السوء في إفريقيا. |
Orduda toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine çalışma yapan tarafsız bir jürideydim, ...ve jürimizin çözemediği bir sorunu olan bir konuşmacı vardı. | Open Subtitles | كنتُ عضوة في لجنة قضائية تدرس التعميم النوعي في القطاع العسكري وقد قابلتُ متحدثة |
Ben pek iyi bir konuşmacı değilimdir. | Open Subtitles | جهزي التاج أنا حقا لا أجيد إلقاء الخطابات |
Ve işte bu: konuşmacı olarak bir numaralı göreviniz dinleyicilerinizin akıllarına olağanüstü bir hediye aktarmak -- fikir adını verdiğimiz ilginç ve güzel şey. | TED | وهذا العامل هو: مهمتك الرئيسية كمتحدث هي أن تنقل لأذهان المستمعين هدية رائعة هذه الهدية الجميلة والغريبة هي الفكرة. |
Buradaki pek çok konuşmacı ve seyirciler arasındaki pek çoğunuz, o yaratıcı kısma sahipsiniz, neden bahsettimi biliyorsanız. | TED | الكثير من المتحدثين هنا، الكثير منكم في الجمهور، لديه تلك الميزة الإبداعية، إن كنتم تعرفون ما أتحدث عنه. |
Sahnedeki en belirgin görsel şey konuşmacı. | TED | أكثر الأشياء المرئية عادة على المسرح هي المتحدث. |
Toplantıya katıldım çünkü meraklıydım. konuşmacı iyiydi. | Open Subtitles | لقد ذهبت الى هذا الأجتماع من باب الفضول المتحدث كان جيدا |
konuşmacı olmak için, zekâ akraba kayırmaya karşı. | Open Subtitles | الذكاء ضد الواسطة يتنافسون على المتحدث الرئيسي |
Haklıysan eğer, konuşmacı işini sen kaparsın. | Open Subtitles | إن كنت مُحقاً، يمكنك أن تنهي صراع المتحدث الرسمي |
konuşmacı olmak zorunda değilim! Tamam mı? | Open Subtitles | لست بحاجة لأن أكون المتحدث الرسمي حسناً؟ |
Bugün sempozyumun son günü, ilk konuşmacı 20 dakika için başlayacak. | Open Subtitles | إنه اليوم الأخير في المؤتمر المتحدث الأول بعد 20 دقيقة، |
Yüksek ücret alan bir konuşmacı oldu. | Open Subtitles | كتابًا تصدر قائمة المبيعات وباتت متحدثة بأجر مرتفع |
Belirli bir seviyeye ulaşmak için koca bir eş anlamlılar sözlüğü ihtiyacı olan, dikkat çekecek hiçbir noktası olmayan tamamen yetersiz bir konuşmacı gibi hissettirdi mi? | TED | هل جعلني أشعر وكأنني متحدثة غير جديرة ولا أملك موضوعاً لأتحدث عنه نهائياً، وتحتاج حتماً لموسوعة ضخمة إذا أرادت أن تلائم الموقف؟ |
Ben pek iyi bir konuşmacı değilimdir. | Open Subtitles | جهزي التاج أنا حقا لا أجيد إلقاء الخطابات |
- İyi bir konuşmacı değilimdir. | Open Subtitles | ان لست شخص يجيد الخطابات |
Eğer bir konuşmacı olarak bir numaralı görevinizin seyircilerin akıllarında bir fikir oluşturmak olduğunu kabul ederseniz, bu görevi gerçekleştirmek için işte size dört rehber: Bir, konuşmanızı sadece bir tek büyük fikirle sınırlayın. | TED | لذلك إذا قبلت أن مهمتك الأولى كمتحدث هي أن تبني فكرة ما في أذهان المستمعين إليك فإليك أربعة إرشادات لمساعدتك على تحقيق مهمتك: أولاً، إجعل حديثك محدداً بفكرة واحدة هامة فقط. |
Konuşma anlam kazanmak için ruh hâli ve vurgulamadan faydalandığı için yapısı genellikle daha esnek, konuşmacı ve dinleyicinin ihtiyaçlarına göre değişiklik gösteriyor. | TED | ولأن التحدث يستخدم المزاج وحِدة الصوت في المعنى وتركيبه عادة أكثر مرونة. لتلائم احتياجات المتحدثين والمستمعين |
- Ruslar hiddetli ama etkili bir konuşmacı olan eski komünist lideri Ivan Tretiak'a ısınmaya başladılar. | Open Subtitles | ويتدفء الروسيون بالخطابات الساخنة التى يلقيها الرئيس الشيوعي الاسبق ايفان ترتيك |
Dante bir konuşmacı, ikna edici ve bir kumarbaz. | Open Subtitles | (دانتى) هو مُتحدث ومُقنع ومُقامر |
konuşmacı bölümüne yürüdü... o esnada Malcolm konuşuyordu... | Open Subtitles | ...تحرك إلى منصة المتحدث فى ذلك الوقت ...كان "مالكوم إكس" يتحدث |
Maalesef şartlar kontrolümüz dışında geliştiğinden, farklı bir konuşmacı karşınıza çıkaracağız. | Open Subtitles | لكن نتيجة لأحداث خارجة عن ارادتنا جلبنا متحدث آخر هذه الأمسية |
Seni o yola tekrar sokacak olsam davamız için çok daha sağlam bir konuşmacı olacaksın keza böyle bir durumda cehennem alevlerinin tadına bakmış ve bunları anlatabilen bir kişi olacaksın. | Open Subtitles | إذا استطعت معالجتك وإعادتك إلى طريق الصواب ستكون خطيباً أكثر اقناعاً لحملتنا لأنّك ستكون قد تذوقت مرارة العذاب |
Sayın konuşmacı bu Cumhuriyetçi adayların münazarası ve siz de adaylardan birisiniz. | Open Subtitles | هذا هو السباق الجمهوري الأولي. ياسيد.سبيكر, وأنت تخوض سباق الترشح. |