ويكيبيديا

    "konuşmak için" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • للتحدث
        
    • للحديث
        
    • لمناقشة
        
    • للتحدّث
        
    • ليتحدث
        
    • للتكلم
        
    • للكلام
        
    • لتتكلم
        
    • لنتحدث
        
    • لكي نتحدث
        
    • لكي أتحدث
        
    • لمحادثة
        
    • لنناقش
        
    • لتتحدث
        
    • لتحدث
        
    Bununla ilgili konuşmak için yanına gitmiştik ki aniden kuramı çürüttü. TED هكذا ذهبنا للتحدث معه حول هذا الموضوع وعلى الفور، أسقط النظرية
    Bugün konuşmak için fırsat bulamadığım daha pek çok mikrobik örnek var. TED هناك الكثير من الأمثلة للكائنات المجهرية التي لايسعني الوقت للتحدث عنها اليوم.
    Hepinizin bildiği gibi buraya psikoloji hakkında konuşmak için geldim. Open Subtitles أنا هنا للتحدث عن علم النفس وهو كما تعرفون جميعاً
    Bugün burada, okyanusun ortasında teknede duruyorum ve çalışmamın gerçekten önemli etkisini konuşmak için buradan daha iyi bir yer olamaz. TED أقف هنا اليوم على هذا القارب في عرض المحيط، وما من مكان أفضل من هذا للحديث عن تأثير عملي بالغ الأهمية.
    Ve böyle konuları konuşmak için burası uygun bir yer değil. Open Subtitles إضافة إلى أن المكان ليس ملائما ً للحديث عن هذه الأمور
    Bütün görüşler olumlu ama sizi buraya politika ve ekonomi konuşmak için çağırmadım. Open Subtitles كل النتائج كانت ايجابية لكنني لم أحضركم الى هنا لمناقشة السياسة و الإقتصاد
    Kapıyı çaldığında biz de Oliver'ın nihayet konuşmak için hazır olduğunu sandık. Open Subtitles عندما طرقتَ على الباب ظننا أنه أوليفر وأنه أصبح مستعداً أخيراً للتحدّث
    John, çok üzgünüm. konuşmak için sana geldim ama yoktun. Open Subtitles جون ، انا متأسفة ذهبت للتحدث معك ولم تكن هناك
    Ve Tanrı'yla konuşmak için cep telefonuna ihtiyacın yok, değil mi? Open Subtitles و لا تحتاج إلى هاتف خليوي للتحدث إلى الرب , صحيح؟
    Bu akşam bu yüzden buradayız. Rüzgâr hakkında konuşmak için. Open Subtitles هذا ما نحن هنا لأجله اليوم ، للتحدث عن الرياح
    Eğer bir kişi daha olursa, yabancı biri eşimle konuşmak için doğruyu söyleyebilirdi. Open Subtitles إذا استطعت دفع طرف ثالث، غريب للتحدث مع زوجي ربما قد يقول الحقيقة
    - Suratıma bakmıyor. - konuşmak için bir yol bul. Open Subtitles إنه حتى لا يستطيع النظر إلي ستجدين طريقة للتحدث معه
    Kiracılar taşınmadan önce onlarla konuşmak için okuldan önce eve gitmesi gerekti. Open Subtitles كان عليها الذهاب إلى منزلها قبل المدرسة للتحدث مع المستأجرين قبل انتقالهم
    Seninle bir daha konuşmak için şans bulabilir miyim; bilmiyorum Open Subtitles لا أعرف إن كانت ستتسنى لي الفرصة للحديث معك ثانيةً
    Sekizde bitti ama daha sonra konuşmak için orada kaldım. Open Subtitles فقد انتهت في الساعة 8: 00، ولكن بقيت بعد للحديث.
    Yapmayın, biliyoruz ki bizi buraya büyükelçilik konusunu konuşmak için davet ettiniz. Open Subtitles هيا .. كلانا يعرف بأنك دعوتنا إلى هنا للحديث عن منصب السفير
    Annem işimizi konuşmak için buraya geliyor, ...ve ben istifa ediyorum. Open Subtitles حسناً, أمي ستأتي إلى هنا لمناقشة أعمالنا و أنا سوف أستقيل
    Ölüm hakkında konuşmak için ölmem mi gerekiyor? Open Subtitles أتعني أن عليّ الموت لمناقشة نفاذ بصيرتك بشان الموت؟
    Bilirsiniz, insanların her türlü konuda konuşmak için bir araya geldikleri yerler. Open Subtitles تعرف، حيث ناس يجتمعون للتحدّث عن مهما هم إلى. الحقّ.
    Bizimle konuşmak için zaman ayıran profesyonel bir öğretmen o. Open Subtitles أنه معلم محترف والذي فرغ لنا من وقته ليتحدث معنا
    Eğer gerçeği söylemek gerekirse, aynı zamanda seninle konuşmak için döndüm. Open Subtitles حسناً، إذا كنت سأكون صريح تماماً، لقد عدت أيضاً للتكلم معك.
    Sanırım reisin zamanı doldu. Senin konuşmak için 8 senen vardı. Open Subtitles أنا اصدق بأن ألنائب يهدر وقتة كان لديك ثمان سنوات للكلام
    "bu gözler ne zaman yeteri kadar cesur olacak konuşmak için ?" Open Subtitles متى هذه العيون ستكون شجاعة بما فيه الكفاية لتتكلم ؟
    Whitey'den buraya gelmesini... senin Kuzgunlar'da oynaman konusunda konuşmak için istedim. Open Subtitles انا دعوت وايتـي هنا لنتحدث عن عودتك للعب مع فريق رايفنز
    konuşmak için yemekte buluşabileceğimize karar verdik. Biliyor musun? Open Subtitles نحن اتفقنا على التقابل للغداء لكي نتحدث اتعلمين ماذا؟
    Kaybolduğun zaman seninle konuşmak için dünyadaki her şeyimi verebilirdim. Open Subtitles عندما أختفيتٍ، كنت لقمتُ بعمل أي شئ لكي أتحدث معكِ
    Sadece merak ediyorumda birazcık konuşmak için bir araya gelebiliriz. Open Subtitles كُنت أتسائل ما إذا كُنا نستطيع أن نتقابل لمحادثة صغيرة
    Ailenin geçmişini konuşmak için birkaç kez görüştük. Open Subtitles لقد تقابلنا عدة مرات لنناقش تاريخ العائلة
    Seksi jinekolog uzmanıyla konuşmak için bir sebep buluyorsun sürekli. Open Subtitles أنت تختلق الأعذار دائماً لتتحدث مع طبيبة النساء المثيرة تلك
    Eminim ki sen de buraya bunları konuşmak için gelmedin. Open Subtitles أنا متأكد بأنك لم تأتي إلى هنا لتحدث عن هذا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد