"konuştuğumu" - ترجمة من تركي إلى عربي

• أتحدث
• تحدثت
• أتكلم
• أتكلّم
• أكلم
• أَتكلّمُ
• أتحدثُ
• تَكلّمتُ
• أحادثك
• أخاطب
• ما الذي أقوله
• كنت اتحدث
• أنّي أتحدّث مع

Neden sizle konuştuğumu da bilmiyorum. Elinizde benimle ilgili hiçbir şey yok.
أنا لا أعرف لماذا أنا أتحدث إليك انت لا تمسك شىء على

Dün akşam çok fazla konuştuğumu açık bir şekilde ifade ettin.
ليلية الأمس أنت وضحت كل شيء بأنك تعتقد أني أتحدث كثيرأ

Önce bana teyze diyorsunuz ve sonra kiminle konuştuğumu mu soruyorsunuz?
أولا ً تقولون لي خالتي وبعدها تسألونني مع من أتحدث ؟

Sonunda akıllıca konuştuğumu anlaşıldığımı doğrulamak için kendimi. ona bakmaya zorladım.
أخيراً جعلت نفسي أنظر له لأؤكد أننني تحدثت بذكاء وتم فهمي

Bir Rus gangsteriyle aynı hücreyi paylaşmıştım ve bana çok yüksek sesle konuştuğumu ve eğer kesmezsem taşaklarımı boynuma dolayacağını söylemişti.
كنت في زنزانة مع رجل عصابات روسي ةقال بأن أتكلم بصوت مرتفع وإن لم اتوقف سيقوم بربط كرات قضيبي في عنقي

Gerçekten David 'le konuştuğumu hissettim ve gerçekten cevap veriyordu!
شعرت فعلاً أننى أتحدث الى ديفيد وكان فعلاً يرد على

Çünkü insanlar bana gizlice bakıp kendi kendime konuştuğumu sanacaklar.
لأن الناس بدوؤا يحدقون بي ويظنون بأنني أتحدث مع نفسي

Kiminle konuştuğumu unutmuşum. Tabii ki böyle bir şey olmadı.
لقد نسيتُ إلي من أتحدث بالطبع لم يحدث ذلك معكِ

ve birçok kişiye uğultuyu açıklamaya çalıştığımda, onlara yazmak hakkında konuştuğumu varsayarlar. Yazmanın bana keyif verdiğini sananlar var.
وعندما أحاول تفسير الطنين للكثير من الناس، يعتقدون انني أتحدث عن الكتابة والتأليف، وأن كتاباتي تجلب لي السعادة.

Eğer orada yaşıyorsanız ne konuştuğumu anlıyorsunuzdur.
إذا ذهبتم الى هناك، ستعرفون ما أتحدث عنه.

Ve siz benim onu tanıdığımı pek ala biliyorsunuz çünkü dün gece kulüpte onunla konuştuğumu gördünüz.
وتعرف جيداً أنني أعرفه لأنك رأيتني أتحدث معه ليلة أمس في الملهى

Bu akşam ölmüş bir adamla neden konuştuğumu söyleyecek misiniz?
لذا، كنت أريد أن تقول لي لماذا كنت أتحدث إلى رجل ميت بعد ظهر هذا اليوم؟

Birisi bana çok konuştuğumu söylemişti. Artık laf yok.
أخبرني أحدهم ذات مرة إنني أتحدث كثيراً لن يكون هناك مزيد من الكلمات

Onunla iki kelimeden daha fazla konuştuğumu sanmıyoum.
ولا تعتقد اننى تحدثت اليه اكثر من كلمتين

En sevdiği yazarla konuştuğumu öğrenince çok heyecanlanacak.
وستسعد كثيراً عندما تعرف أنني تحدثت مع كاتبها المفضل

Az önce kiminle konuştuğumu söylememe gerek yok.
لست بحاجة إلى أن أقول لكم، أيها السيدات والسادة، معه لقد تحدثت للتو.

Eğer seninle konuştuğumu görürse beni dövmez herhalde, di mi?
لن يقوم ، مثل، بضربي إذا رأني أتكلم معكِ، صحيح؟

Ve size teşekkür ediyorum, ve aileme teşekkür ediyorum, çünkü onlar konuştuğumu duymak için geldiler.
و أنا أشكركم، و أشكر عائلتي، لأنها قدمت لتسمعني أتكلم.

Kendi kendime konuştuğumu sanıyordum.
أنت هنا إعتقدت بأنّني كنت أتكلّم مع نفسي ثانيةً

Artık kiminle konuştuğumu bilmiyorum.
حسناً أخبرني من أكلم لأنني ما عدت أعرف بيلي

Vic benim FBI'ya konuştuğumu anladı.
فيك إكتشفَ بأنّني كُنْتُ أَتكلّمُ مع مكتب التحقيقات الفدرالي.

Ama sizin yaşınızdaki adamlar neden konuştuğumu anlayamaz.
، وليس جميع الأشخاص الذينٌ بنفسُ عمرِكٌ سيعرفوا ما الذي أتحدثُ عنه

Seninle konuştuğumu ve anlayış gösterdiğini söylerim.
أنا سَأَقُولُ بأنّني تَكلّمتُ معك وأنت تَفْهمُتي

- Sizinle konuştuğumu görürlerse...
إسمع .. اذا رأوني وأنا أحادثك - اذن تكلم بسرعة -

Doğru, düşünmeden insanların boynunu kırıp öldüren bir psikopatla konuştuğumu unutmuşum.
صحيح نسيتُ أنّني أخاطب مُختل، و الّذي يعشق القتل دون هوادة.

Benim neden bahsettiğimi ya da konuştuğumu bilmiyor olmayabilirsin.
*قد لا تصدق* *.. قد لاتعلم* *ما الذي أقوله*

- Bence sizinle konuştuğumu sahiden biliyor.
انا اعتقد حقا انه يعلم اننى كنت اتحدث اليك

Amerika'daki anneannenle konuştuğumu görmüyor musun?
ألا ترَ أنّي أتحدّث مع الجدّة في "أمريكا"؟