ويكيبيديا

    "konuşup" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التحدث
        
    • سأتحدث
        
    • سنتحدث
        
    • للتحدث
        
    • التحدّث
        
    • سأتحدّث
        
    • بالتحدث
        
    • بالحديث
        
    • سأتكلم
        
    • أن تتحدث
        
    • تحدثت مع
        
    • أتحدث إلى
        
    • أتحدث مع
        
    • للحديث
        
    • تحدثتي
        
    Belki de Clark'la konuşup bana bir şans tanımasını sağlayabilirsiniz. Open Subtitles وظننتك قد توافق على التحدث لكلارك وتطلب منه منحي فرصة
    Hepimize yabancı. Yalnız konuşup öğrenmek istiyorum. Kimseye zararı yok. Open Subtitles أود التحدث منفردًا وحل الأمور إنها لا تمثل أي تهديد
    Öğretmenlerle konuşup öğrencileri asla taviz vermeyeceğimiz konusunda uyarmalarını isteyeceğim. Open Subtitles سأتحدث إلى المعلمين وأنبه الطلبة حول سياستنا عدم التسامح مطلقًا
    Sanırım babanla müdürle konuşup, bunu halletmenin bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles أعتقد بأنني وأبوك سنتحدث لناظر المدرسة ونجد حلاً لهذا الأمر
    Buradan ayrılıyor muyuz, yoksa bu konuda konuşup duracak mıyız? Open Subtitles هل سنبتعد عن هذه الصخرة أم سنتوقف للتحدث عن الأمر؟
    Birkaç kişi oraya gitmeli ve konuşup duygularını harekete geçirmeli. Open Subtitles يجدر بأحدنا أن يذهب إلى هناك ويحاول التحدّث معه بعقلانية
    Keith, ailemizin para utanç döngüsünü açıkça konuşup kırmayı başaramadı. Bu görevi ve vasiyeti bana bıraktı. TED لم يكن كيث قادرًا على التحدث وكسر دورة خجل أموال عائلتنا، لذا فقد تركني أقوم بالعمل لوحدي وأشارك وصيته.
    Kızıl Bulut sizinle konuşup her şeyi barışçı yollarla çözmek istiyor. Open Subtitles سحابة حمراء يريد التحدث معك وتسوية الأمور سلميا
    Belki annenle konuşup, işleri yoluna koyabilirim. Open Subtitles ربما أتمكن من التحدث مع السيدة العجوز واحاول أن اصلح الأمر
    Onunla konuşup, ne söyleyeceğini öğrenmekten başka bir şey yapamam. Open Subtitles لا يمكنك سوى التحدث معه ومعرفة ماذا يقول
    Fakat onunla konuşup zaman harcayamıyorum. Open Subtitles ولكني فقط لا استطيع التحدث معها او قضاء الوقت معها
    Şu kız. Onunla konuşup ne bildiğini öğrenmeliyiz. Open Subtitles إلى الفتاة، على التحدث إليها لأعرف ماذا لديها
    Hanımlarla konuşup bugün mümkün olduğunca çok pide yapmayı denemelerini sağlayacağım. Open Subtitles سأتحدث مع السيدات وأحاول جعلهن يصنعن أكبر قدر من البانوك اليوم
    bu hissiz hareketlere karşı konuşup babamın faaliyetlerini kınayacağım. Burada şiddetin insanın dininin veya ırkının doğasında TED لضحايا الإرهاب، سأتحدث بصوت عال ضد هذه الأعمال الخرقاء وأدين ما قام به والدي.
    Onlarla konuşup, soracağım, tamam mı? Open Subtitles سأتحدث إليهم و أعرض عليهم ما تريد ، حسنا؟
    Bakın, yarın Darick'le konuşup konuya bir açıklık getiririz. Open Subtitles حسناً، في الصباح سنتحدث إليه ونضع حداً لهذا
    Geçen yazdan bu yana bir afet olmuş ve senin ona ilgini anlamış olmadığı açık çünkü seninle konuşup flört ediyor. Open Subtitles لقد سئمت منك للتحدث عنها بهذي الطريقة ماذا ؟ انت تتحدث عنها طوال النهار وحين اقول شيء واحد يصبح كفر ؟
    Rehberlik hocanla konuşup derslerine evde nasıl devam edeceğini ayarla. Open Subtitles عليك التحدّث مع المستشار وتري كيف ستواصلين الدراسة في المنزل
    Yaptığım şeyle ilgili orada burada--- konuşup duracağımı mı sanıyor? Open Subtitles أيعتقد أنّي سأتحدّث عن الأمور هنا، بما فعلت، بما فعلته للتوّ؟
    Herhâlde birbirimizle daha fazla konuşup, ciddi meselelere girmemiz gerekiyor. Open Subtitles أظن أن علينا البدأ بالتحدث كثيراً والدخول بالمرحلة الحقيقية
    Neden biz kredi alma konusunu konuşup, en kısa zamanda ödeyeceğiz lafıyla bitirmiyoruz. Open Subtitles لِما لا نبدأ بالحديث عن قرضك، متبوع بطريقة دفعنا لكِ بأسرع وقت ممكن
    Yarın bitişik binanın sahibiyle konuşup ona memnun olmadığımızı söyleyeceğim. Open Subtitles سأتكلم مع المالك الذى بجوارنا غداً وسأعلمه أننا لسنا سعداء
    konuşup takılabileceğin birini bulmak ne güzel. Open Subtitles كم هو لطيف أن تقابل شخص ما تستطيع أن تتحدث معه
    DA ofisi ile dün konuşup bana şimdi söylemene inanamıyorum. Open Subtitles لا استطيع ان اصدق انك تحدثت مع مكتب المدعي العام امس ، وولم تخبرني حتى الان
    Ya da savcılıkla konuşup hapse girmemen için onları ikna edebilirim. Open Subtitles أو أتحدث إلى المدعي العام، وأقنعه خلاف ذلك
    Hakikaten hasta ile konuşup geçmişini öğrenmemi mi istiyorsun? Open Subtitles تريدني حقاً أن أتحدث مع المريضة و أعرف تاريخها المرضي؟
    Biraz konuşup rahatlamaya ihtiyacınız olabilir Hastanede sosyal danışmanlarımız var. Open Subtitles ربما تحتاج شخص للحديث معه.. المستشفى به العديد من الإستشاريين
    Onunla konuşup yardımcı olabileceğimi anlamasını sağlasaydın yalnızca bana izin verseydi... Open Subtitles إذا تحدثتي معه وجعله يدرك انني أستطيع المساعدة إذا سمح لي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد