Dahası bu, kadınların da hakkında açıkça konuştukları bir konu değil. | TED | كما أنه ليس موضوعًا تتحدث عنه النساء علانية. |
Bu basit bir sözle kesip atılacak bir konu değil. | Open Subtitles | لابد أنـَّك تعلم أنَّ هذا ليس موضوعًا يمكنك تسويته ببساطة فقط بكلماتك هذه |
- Evlilik üzerine çok düşündüğüm bir konu değil. - Neden? | Open Subtitles | -الزواج ليس موضوعًا أمعن النظر فيه |
Hayır, bu şu anda konuşmamız gereken bir konu değil. | Open Subtitles | لا انه ليس موضوع من المناسب أن نتكلم به الان |
Tekrar edilecek bir konu değil. | Open Subtitles | تعطش الوينديجو للدماء ليس موضوع لنعاود زيارته مرة أخرة |
Eski askerlerin durumundan bahsetmek, bir kadın köşesi için alışıldık bir konu değil. | Open Subtitles | بالطبع، محنة الجنود السابقين ليس موضوعاً جلياً لعمودٍ يخصُ المرأة |
Öylece açması kolay bir konu değil. | Open Subtitles | ليس موضوعاً سهلاً لأقوم بأيثاره |
Babam tartışmak için bir konu değil... asla. | Open Subtitles | والدي ليس موضوعا للنقاش ابدا |
- Evlilik üzerine çok düşündüğüm bir konu değil. - Neden? | Open Subtitles | -الزواج ليس موضوعًا أمعن النظر فيه |
Keyifli bir konu değil. | Open Subtitles | فهو ليس موضوعًا لطيفًا |
Buralarda pek ilgi çeken bir konu değil bu. | Open Subtitles | ليس موضوع سيجلب الكثير من الانتباه هنا |
Ah, bu güzel bir konu değil. | Open Subtitles | هذا ليس موضوع جيد |
O bir konu değil. | Open Subtitles | أنهُ ليس موضوع. |
- Çünkü bu uygun bir konu değil. | Open Subtitles | - لأنه ليس موضوع ملائم - |
Tahmin edersiniz ki, pek de popüler bir konu değil. | Open Subtitles | rlm; إنه ليس موضوعاً ذو شعبية كما تتصورون. |
Bu benim için iyi bir konu değil. | Open Subtitles | هذا... هذا ليس موضوعا مناسباً لي |