Tamam, geminin sistemlerine tam erişimim var... ve iç koridorları da kilitledim. | Open Subtitles | حسنا، لدي السيطرة الكاملة على أنظمة السفينة وقد أغلقت للتو الممرات الداخلية |
Sudaki koridorları göremeyiz ve bir tuna balığını, deniz kaplumbağasını veya bir albatrosu nelerin bir araya getirdiğini bilemeyiz | TED | لا نستطيع أن نرى الممرات ولا نستطيع أن نرى ماهذا الذي يجمع بين التونا ، والسلاحف وطائر القطرس |
sen hâlâ tereddütte, bu bahçenin girişine... gözünü dikmişken belki de... maskevari, müteyakkız, lakayıt yüzlerden oluşan... çitlerin arasından geçerek sana kavuşmak için... içlerinde yürüdüğüm koridorları hâlâ gözleyen... bu durgun, sessiz,.. | Open Subtitles | ما زال الصمت يخيم, كالموتى والجثث التي مضى عليها زمن بعيد مازالت محروسة بشبكة من الممرات والتي تقدمت عبرها لالقاك |
Uyuşturucular, Birleşik Devletler'e Arizona, Teksas ve Kaliforniya'daki Kaçakçılık koridorları üzerinden geliyor. | Open Subtitles | المخدرات تدخل امريكا عبر ممرات التهريب في اريزونا و تكساس و كاليفورنيا |
Temiz olduğundan emin olmak için koridorları kontrol ederim. | Open Subtitles | وأنا أَنْظرُ للأعلى على كُلّ ممر لِكي كُلّ شيء نظيفُ. |
Ve beni akustik koridorları olan bir müzeye götürdünüz. | Open Subtitles | و قد أخذتموني الى المتحف العلمي حيثُ لديهم الدهاليز الهامسة |
Bu, hiçbir yere çıkmayan ve sonu olmayan koridorları özlemişim. | Open Subtitles | لقد كنت مشتاقاً لهذه الطرقات التي لا تنتهي. |
Bıktım bu duvarlardan, fısıldaşmalardan... bu koridorları arşınlayarak... yanyana geçirdiğimiz günlerden, mesafemizi korumaktan... ama bu parmaklar bu ağızlara... hep kilit vurma derdindeydi... | Open Subtitles | يكفي هذه الجدران همسا ايام نعيشها جنبا إلى جنب نخطو في تلك الممرات ونقلص المسافات ما بيننا |
Gecenin bu saatinde neden koridorları arşınlıyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا تتجول فى الممرات فى هذا الوقت المتأخر من الليل ؟ |
Bina sorumlusu koridorları boşaltmadığınız takdirde... konserin devam etmesine izin vermeyecek yerlerinize geri dönün. | Open Subtitles | مدير المطافئ لن يسمح للحفلة ان تستمر الا اذا اخليتم الممرات و ذهبتهم الي مقاعدكم |
Sadece koridorları boşaltırsanız ben de onu arayabilirim. | Open Subtitles | فقط اريد الممرات خالية حتى استطيع البحث اتفقنا؟ |
Çavuş, adamlarını al, ayrılın, ve çevre koridorları arayın. | Open Subtitles | سيرجنت, خذ رجالك, وتفرقوا, للبحث فى الممرات المحيطة. |
Tüm koridorları güçlendirmeliyiz. Sadece istediğimiz yerden gelmeliler. | Open Subtitles | وعلينا تهيئة كل الممرات لنجبرهم الى ان يتجهوا حيث نريد |
Elimizde silahlara gelecek tehlikelere hazırlıklı bir biçimde yürüdüğümüz okul koridorları artık koridor değillerdi. | Open Subtitles | قمنا بالهرب خلال ممرات المدرسة لا. إنها لم تعد ممرات بعد الآن |
Buna ek olarak, yaygın rüzgâr koridorları boyunca su kaynakları yerleştirdik, ki buharlaşarak soğutma, sakinlerin kullandığı bu alanların kalitesini artıran mikro iklimler yaratsın. | TED | كما قمنا بإضافة مسطحات مائية بمحاذاة ممرات الرياح المتوطدة، لكي يوفّر التبريد البخْري مناخات دقيقة تُعزز بدورها جودة تلك المساحات المٌتاحة للسُكّان. |
Erzak koridorları. Doğrudan Tıp Okulu'na geçebilirsiniz. | Open Subtitles | ممرات إمداد تؤدي مباشرة إلى كلية الطب |
Gidip destek getir, birkaç ağır silahlı; ve buraya çıkan bütün koridorları temizle. | Open Subtitles | إذهبْ وإحصلْ على بَعْض الدعمِ، ِ وبَعْض الأسلحةِ الثقيلة واعمل على اخلاء كُلّ ممر خارجاً من هنا |
Bu hariç, bütün sistemlerdeki bütün koridorları biliyordu. | Open Subtitles | كان يعرف كُل ممر لكُل نظام، ماعدا هذا الممر. |
Ve beni akustik koridorları olan bir müzeye götürdünüz. | Open Subtitles | و لقد أخذتموني للمتحف العلمي حيثُ لديهم الدهاليز الهامسة |
- Evi dolduruyorlar, koridorları bile. | Open Subtitles | يملأون المكـان، وحتى الطرقات. سآخذ هذه. |
Etrafa bakıp, aramızdaki koridorları kapatmanın bir yolunu arayacağım. | Open Subtitles | حسنا أنا سألقى نظرة لأرى ما اذا كنت استطيع معرفة طريقة لاغلاق هذه الأجزاء بيننا |
Lütfen koridorları boşaltın. | Open Subtitles | -رجاء أخلوا الأروقة" " |