ويكيبيديا

    "korkuyordu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • خائفة
        
    • خائفاً
        
    • يخشى
        
    • خائف
        
    • خائفا
        
    • يخاف
        
    • تخشى
        
    • تخاف
        
    • خائفين
        
    • خائفًا
        
    • خافت
        
    • خشي
        
    • خاف
        
    • مذعوراً
        
    • يخافون
        
    Doktor onun paranoyak olduğunu düşünüyordu ama bence o korkuyordu. Open Subtitles وظنّت الطبيبة أنّها مجنونة بالشك، ولكن أعتقد أنّها كانت خائفة.
    Bütün hayatı boyunca sonunda annesi gibi delireceğinden çok korkuyordu. Open Subtitles كانت خائفة طوال حياتها و أنتهى بها الأمر مجنونة كوالدتها
    Samantha'yı öldüren her kimse benim bir şey bulmamdan korkuyordu. Open Subtitles كائناً من كان قاتل سامانثا كان خائفاً أن أجد شيئاً
    İkincisi de, bu olayın ortaya çıkmasından acayip derecede korkuyordu. Open Subtitles و الثاني أنه كان يخشى أن يعرف الناس بهذ الحادث
    Trav fırtınadan çok korkuyordu ve sen bizimle yatmasına izin vermiştin. Open Subtitles انت تعلمين، ترافيس كان خائف جدا حتى تركته ينام في سريرنا
    Sadece çatışmaktan çok korkuyordu, ta ki sessiz kalmaktan daha çok korkana dek. TED لكنه كان خائفا جدًا من المواجهة، إلى أن أصبح أخيرًا خائفًا من الصمت.
    Bu Etienne De Souza'dan kim korkuyordu. Nedenini biliyor musunuz? Open Subtitles التى كانت خائفة من هذا الرجل هل تعرف لماذا ؟
    Gerçekte dışarıdaki dünyadan korkuyordu, geçen zamanı hatırlatacağından korkuyordu. Open Subtitles الحقيقة هي أنها خائفة من العالم الخارجي خائفة من أن يذكرها أن أيامها قد ولت
    korkuyordu, ama pişman değildi. Open Subtitles كانت خائفة , لكن لم يكن لديها ما تندم عليه
    Belki de ona böyle bir şey yapacaklarından korkuyordu. Open Subtitles لربّما هي لا تستطيع أن أخبرني على الهاتف، ' يجعل هي كانت خائفة بأنّ هم يعمل شيء مثل هذا إليها.
    Ben istifa edersem kendisinin de istifa etmesi gerekeceğinden korkuyordu. Open Subtitles كان خائفاً من لو أن قدمت استقالتي هو سيستقيل ايضاً
    Peki ya kocası? Ölümüne korkuyordu, çünkü karısı çok konuşuyordu. Open Subtitles لقد كان خائفاً حتى الموت من أن تتكلم زوجته
    Polislerin Iris'in kimin için çalıştığını... ortaya çıkarıp gelip onu aramalarından korkuyordu. Open Subtitles لقد كان خائفاً أن الشرطة سيستخرجون الأمر منها بالضرب وسيعرفون لمن تعمل، وسيأتون للبحث عنه
    Ama o öyle bir dünyaydı ki Siyam, onu içine almaktan korkuyordu. Open Subtitles وبدت لي أنها تعرف عن العالم أكثر من أي شخص آخر لكنه كان عالم سيام الذي يخشى من إستخدامهم
    Charlotte ise bunun tam tersinin Stephan 'da olduğundan korkuyordu. Open Subtitles يخشى شارلوت كان المعاكس الحقيقي لستيفان.
    Tetiği çekmek için öylesine korkuyordu ki. Adamın içinde yok. Open Subtitles لقد كان خائف للغاية من سحب الزناد لم يكن بداخله
    Peder Merrin hayranlığa kayacağından korkuyordu. Open Subtitles الاب مارين كان خائف من ان ينزلق الى مرحلة الاعجاب
    O kadar endişeliydi ki eşinin eposta adresinden bana yazdı çünkü telefon konuşmasının takip edilebileceğinden korkuyordu. TED لقد كان قلقاً، فأرسل لي راسلني من البريد الإلكتروني الخاص بزوجته لأنه كان خائفا من تتبع المكالمات الهاتفية.
    O yüzden konuşmaktan korkuyordu. Ama o hep etrafta dolaşırdı. Open Subtitles فهددته "ريبيكا" بالذهاب إلى المصحة لهذا السبب يخاف أن يتكلم
    Devletin bir gün kendisini tehlikeden korumak için, kendi amaçları uğruna canını almasından korkuyordu. TED هي تخشى أن الدولة قد تسلبها حياتها لأجل أهداف خاصة لتحمي الدولة نفسها من الخطر.
    Ama endişelenmekten hasta oluyordu. Oğlunun kaçırılmasından, çocuk asker yapılmasından endişe ediyordu. Kızlarının tecavüze uğramasından korkuyordu. Yaşamları için endişeliydi. TED لكنها كانت دائمة القلق. كانت تخاف أن يُخطف إبنها و يأخذ كجندي صغير. كانت تخاف أن تغتصب بناتها. كانت تخاف على حياتهم.
    Annemler senin soğuk algınlığına yakalanmandan korkuyordu. Open Subtitles والدي خائفين من أن تُصاب بالزكام أرسلوا لك هذا
    Gitmedi, çünkü kovulmaktan korkuyordu. Open Subtitles لم تذهب الى الدورة لانها خافت من الهجوم الارهابي عليها
    İnsanlar açlık ve hastalıktan korkuyordu ve köylüler arasındaki ilişkiler gergindi. TED خشي الناس المجاعة و الأمراض، وكانت العلاقات بين السكان متوترة.
    Kuzgun, insanın dünyada yaşasınlar diye yarattığı her şeyi yok edeceğinden korkuyordu. Open Subtitles خاف الغراب , كان قلقا من أن يدمر الانسان كل شيء ليعمر الأرض
    Birçoğu, evlerini ve eşyalarını kaybetmekten korkuyordu. Bu yüzden selde elektriksiz ve temiz susuz kaldılar. TED الكثير منهم كان مذعوراً من فقدان بيوتهم وأمتعتهم. لذلك قرروا البقاء في الفيضان بلا كهرباء ولا ماء نظيف.
    O dönemde elektrik çok yeni bir şeydi ve çoğu insan elektriğin ne olup ne olmadığını bilmiyor ve ondan korkuyordu. Open Subtitles الكهرباء كانت وقتها شيئا جديدا معظم الناس لا يفهمونه ماهيتها كان الجميع يخافون منها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد