Herkesin korunmak için civar köylere gitmek zorunda kaldığını söyledi, yani... | Open Subtitles | قالت أن على الجميع الذهاب بالقرب من القرى من أجل الحماية. |
Diyelim ki yardım ettim, korunmak mı istiyorsunuz yoksa intikam mı? | Open Subtitles | لو كُنت أستطيع المساعدة ،هل كُنت ستسعي وراء الحماية أم الإنتقام؟ |
Beşikten mezara kadar korunmak ve üzerlerine düşülsün istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يريدون الحماية و التدليل من المهد إلى اللحد |
Onlar korunmak ve hissetmek için kullanılıyor. | TED | افترضوا أنها كانت للحماية وللهياكل الحسية |
İşler çok iyi. Ve korunmak için tek kuruş vermiyorum. | Open Subtitles | العمل جيّد وأنا لا أدفع بنس واحد للحماية. |
korunmak için bir arkadaşımdan aldım o silahı. | Open Subtitles | لقد إشتريت هذا المُسدس من صديق من أجل الحمايه |
- Kedicik bana tısladı! Belki de korunmak için koalanın arkasına saklanmalıyım. | Open Subtitles | لقد أخافتني القطة الجبانة ربما علي أن أختبئ وراء الكوالا من أجل الحماية |
Onun için seks erkeklerden duygusal olarak korunmak için ödedigi bir çesit para. | Open Subtitles | بالنسبة لها, الجنس هو... عملة تستخدمها كي تدفع لأجل... الحماية العاطفية من الرجال |
Marnie'ye ya da ruhlara karşı korunmak istemiyoruz biz. | Open Subtitles | ونحن لا نحتاج الحماية من مارني أو الأرواح. |
korunmak için şenlik ateşi yakmak bile şu saatten sonra bizi kurtaramaz artık. | Open Subtitles | لقد فات الأوان الآن حتى على إشعال نيران الحماية. |
Her kış olduğunda, köyümüze saldırıp yemek arayan yaratıklardan korunmak için yalvardık. | Open Subtitles | كنّا في كلّ شتاء نتوسّل الحماية مِن الكائنات التي اجتاحت قريتنا بحثاً عن الطعام |
Ne bileyim. Şimdilik korunmak için. | Open Subtitles | لا أعلم يا رجل، الآن هو فقط لأجل الحماية |
Meraklı bir komşu, ölen kadının ayrıldığı kocasından korunmak için birkaç ay önce silah satın aldığını söyledi. | Open Subtitles | هناك جار متطفل جاء يقول بأن المتوفى إشترى السلاح قبل أشهر للحماية من زوجها المزعج |
korunmak için taktığı maske adamı enseletiyor. | Open Subtitles | الرجل يضع القناع للحماية وينتهي هذا بالإطاحة به |
Kaleler korunmak için. Atlar sorumluluğu alırlar. | Open Subtitles | ،الآن الرُّخ للحماية ،الفرسان ياخذون السقوط |
korunmak için el yapımı bir çöp tenekesini giyecek tek kişi değilsin, dostum. | Open Subtitles | انت لست من سيرتدي علبة قمامة منزلية الصنع للحماية.. صديقي |
Peki ben korunmak istemiyorsam n'olur? | Open Subtitles | وماذا لو أنني لا أريد الحمايه ؟ ؟ |
Ben küçükken bizi salona toplayıp küresel bir termonükleer savaştan korunmak için montlarımızı başımıza nasıl geçirmemiz gerektiğini öğretirlerdi. | TED | تم وضعنا فى قاعة عندما كنت صغيرا وعلمونا كيفية وضع أغطية على رؤسنا لحمايتنا من الحرب النووية العالمية. |
korunmak için kolları önünüzden çekin. | Open Subtitles | الذراعات بعيد عن الطريق للحمايةِ. |
- Evet, mikroplardan korunmak için kirin temizlenmesi gerekli. | Open Subtitles | أجل، يجب تطهيرها من الأوساخ لحمايته من الجراثيم |
Ancak öyle ölecek olsa kör edici ışıktan korunmak için birkaç milyar güneş veya süpernova losyonu gerekir. | Open Subtitles | ولكن إن حدث ستحتاج حاجب ضخم للأشعة لتحمي نفسك من الأشعة المنتشرة |
Güneş ve yağmurdan korunmak için yükseltip alçaltabiliyorum. | Open Subtitles | يمكننا أن أرفعها وأخفضها لتحمينا من الشمس والأمطار |
Yırtıcı hayvanlardan korunmak için yaprak kılığına girerler. | Open Subtitles | ... من أجل أن تحمي نفسها من المفترسين تقوم بتمويه نفسها و كأنها ورقة نبات |
Halk korunmak istedi, ama nasıl korunacaklarını bilmek istemiyorlardı. | Open Subtitles | العامة، أرادوا أن يُكونوا محميين ولكنهم لم يُريدوا أن يعرفوا كيف يجب أن يتم حمايتهم |
Ayrıca haklı olarak korunmak için bana dönmeli. | Open Subtitles | وحسب القانون يجب أن تعود الى عهدتي |
Neden korunmak? | Open Subtitles | حماية من ماذا ؟ |